Rusya'nın Ukrayna İşgali: Kayıplar ve Küresel Etkiler
Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgali, büyük askeri, ekonomik ve diplomatik sonuçlar doğurdu. NATO genişleyerek güçlenirken, Rusya küresel izolasyona sürüklendi. Ekonomik yaptırımlar, Moskova’nın gelir kaynaklarını zayıflattı. Türkiye, savaşın çözümünde kritik bir arabulucu olarak öne çıkarken, barış sürecinde rol oynayabilir. Bu analiz, savaşın tarihsel arka planını, stratejik hatalarını ve gelecekteki olasılıkları değerlendiriyor.

Yusuf İnan / Yerel Gündem / Türkiye - Ukrayna
Rusya'nın Ukrayna İşgali: Kayıplar ve Küresel Etkiler
Rusya’nın Ukrayna İşgaline Stratejik, Akademik ve Politik Bir Bakış
Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgali, modern Avrupa tarihinin en büyük jeopolitik krizlerinden biri haline geldi. Bu savaş, Moskova’ya askeri, ekonomik ve diplomatik açıdan ağır kayıplar verirken küresel güç dengelerini de yeniden şekillendirdi. Bu analiz, tarihsel arka plandan stratejik hatalara, askeri kayıplardan ekonomik ve diplomatik sonuçlara kadar savaşın farklı boyutlarını ele almaktadır.
Tarihsel Arka Plan: Rusya’nın Sıcak Denizlere Ulaşma Hedefi
Rusya, yüzyıllardır sıcak denizlere erişim sağlayarak küresel etkisini artırmayı hedeflemiştir. 1783’te Kırım’ı ilhak eden Çariçe II. Katerina, bu stratejinin ilk büyük adımını attı. Ancak Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Rusya’nın Karadeniz’deki hâkimiyeti zayıfladı. NATO’nun genişlemesi ve Ukrayna’nın Batı’ya yönelmesi, Moskova’nın planlarını karmaşık hale getirerek 2014’te Kırım’ın ilhakına ve nihayetinde 2022’deki geniş çaplı işgale yol açtı.
Stratejik Hatalar ve Sonuçları
Rusya, Ukrayna’da hızlı bir zafer beklerken ciddi stratejik hatalar yaptı:
-
Ukrayna’nın direnci: Batı’dan gelen istihbarat ve silah desteğiyle Ukrayna, Rusya’nın ilerleyişini durdurdu.
-
NATO’nun güçlenmesi: İşgal, NATO’yu güçlendirdi ve Finlandiya ile İsveç’in üyeliğini hızlandırdı.
-
Ekonomik zararlar: Ağır yaptırımlar Rus ekonomisini zayıflattı, enerji gelirlerini düşürdü.
Moskova’nın Ukrayna’yı kontrol altına alma çabaları, tam tersine Batı’nın güvenlik politikalarını sıkılaştırmasına ve Rusya’nın eski Sovyet coğrafyasındaki etkisinin azalmasına neden oldu.
Askeri ve İstihbarat Başarısızlıkları
Savaş, Rus ordusu ve istihbarat teşkilatlarının ciddi eksikliklerini ortaya çıkardı:
-
Yüksek kayıplar: ABD istihbaratına göre Rusya’nın savaş kayıpları 300 bine yaklaştı.
-
Lojistik hatalar: Yanlış planlamalar ve Ukrayna’nın beklenenden güçlü savunması, Rusya’nın ilerleyişini engelledi.
-
İstihbarat yanılgıları: Rus istihbaratı, Ukrayna’nın hızla teslim olacağını öngörerek Kremlin’i yanılttı.
Savaşın uzaması, Rus askeri kapasitesini aşındırırken, Ukrayna ordusunun Batı desteğiyle güçlenmesini sağladı.
Ekonomik Sonuçlar: Yaptırımlar ve Enerji Piyasasında Değişimler
Batı yaptırımları Rus ekonomisini ciddi şekilde sarstı:
-
300 milyar dolardan fazla Rus rezervi donduruldu.
-
Büyük Rus bankaları SWIFT sisteminden çıkarıldı.
-
Avrupa, Rusya’dan doğal gaz alımını %45’ten %18’in altına indirdi.
-
Rus petrolü, Çin ve Hindistan’a büyük indirimlerle satılmak zorunda kaldı.
Buna ek olarak, yüzlerce uluslararası şirket Rusya’dan çekildi ve ülkenin sanayi üretimi sekteye uğradı.
Diplomatik İzolasyon ve Küresel Nüfuz Kaybı
Rusya, işgalin ardından uluslararası arenada büyük kayıplar yaşadı:
-
BM’de kınama: 141 ülke, Rusya’nın saldırısını kınadı.
-
Küresel dışlanma: Rusya, G8’den çıkarıldı ve Avrupa Konseyi üyeliği askıya alındı.
-
Eski Sovyet müttefiklerinden uzaklaşma: Kazakistan, Ermenistan ve Gürcistan gibi ülkeler Moskova’dan bağımsız politikalar izlemeye başladı.
Çin ve Hindistan ekonomik olarak Rusya’yla ilişkilerini sürdürse de, Moskova’ya askeri destek sağlamaktan kaçınıyorlar.
NATO’nun Güçlenmesi ve Doğu Avrupa’daki Yeni Güvenlik Dengesi
Rusya’nın işgali NATO’yu harekete geçirdi:
-
Savunma harcamaları arttı: Almanya 100 milyar euro savunma fonu ayırırken, Polonya askeri bütçesini GSYİH’nin %4’üne çıkardı.
-
Doğu Avrupa’ya ek NATO birlikleri konuşlandırıldı.
-
Finlandiya ve İsveç NATO’ya katıldı: Böylece Rusya’nın NATO ile sınırı 1300 km genişledi.
Moskova’nın NATO’nun genişlemesini önleme amacıyla başlattığı savaş, ittifakın daha da güçlenmesine neden oldu.
Türkiye’nin Arabuluculuk Rolü ve Potansiyel Barış Senaryosu
Türkiye, savaş sürecinde denge politikası izleyerek önemli bir aktör haline geldi:
-
Diplomatik girişimler: Türkiye, Rus ve Ukraynalı yetkilileri İstanbul’da bir araya getirdi.
-
Karadeniz Tahıl Koridoru: BM ve Türkiye’nin arabuluculuğuyla gıda sevkiyatını sağlayan anlaşma imzalandı.
-
Denge siyaseti: Ankara, Ukrayna’ya askeri destek sağlarken Rusya ile ekonomik bağlarını sürdürdü.
Türkiye, hem NATO üyesi hem de Rusya ile yakın ilişkilere sahip bir ülke olarak olası bir barış sürecinde kilit rol oynayabilir.
Gelecek Senaryoları: Uzayan Savaş mı, Müzakere mi?
Önümüzdeki dönemde birkaç olasılık öne çıkıyor:
-
Donmuş çatışma: Taraflar kesin bir zafer kazanamazsa savaş, Kore Savaşı’ndaki gibi fiilen donabilir.
-
Müzakereler: Rusya, belirli bölgelerden çekilmeyi kabul ederse, bir barış anlaşması gündeme gelebilir.
-
Rusya’da iç istikrarsızlık: Ekonomik kriz ve askeri başarısızlıklar, Kremlin içinde değişime yol açabilir.
Savaşın gidişatı, Batı’nın Ukrayna’ya verdiği desteğe ve Rusya’nın iç dengelerine bağlı olacaktır.
Sonuç: Rusya İçin Barış Kaçınılmaz
Rusya, bu savaşta askeri, ekonomik ve diplomatik açıdan büyük zarar görmüştür. NATO’nun güçlenmesi, Ukrayna’nın direnç göstermesi ve Rus ekonomisinin daralması, Moskova’nın uzun vadeli stratejisini baltalamaktadır.
Barış için en rasyonel seçenek, Türkiye’nin de katkıda bulunabileceği bir müzakere sürecinin başlamasıdır. Aksi halde, bu savaş Rusya’nın uzun vadeli çöküş sürecinin başlangıcı olabilir.
Yusuf İnan / Yerel Gündem