Küresel Borsa Çalkantısı İnsanları Nasıl Etkileyebilir?

Küresel borsalarda yaşanan sert düşüşler işten çıkarmalar, emeklilik kayıpları ve faiz dalgalanmaları gibi bireyleri doğrudan etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir.

Küresel Borsa Çalkantısı İnsanları Nasıl Etkileyebilir?

Küresel Borsa Çalkantısı İnsanları Nasıl Etkileyebilir?

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Borsalarda yaşanan ani düşüşler sadece yatırımcıları değil, sıradan vatandaşları da ekonomik, sosyal ve psikolojik açıdan etkileyebilir. ABD’nin uygulamaya koyduğu yüksek gümrük vergileri sonrası dünya genelinde oluşan belirsizlik, piyasaları sarsarken uzmanlar bireyler üzerinde de ciddi etkiler doğabileceği uyarısında bulunuyor.

ABD'nin gümrük tarifeleri küresel krizi tetikledi

Donald Trump döneminde yürürlüğe giren yüzde 10 ila yüzde 46 arasındaki gümrük vergileri dünya ticaretinde önemli dalgalanmalara neden oldu. Bu gelişmeyle birlikte Şanghay, Tokyo, Sydney ve Hong Kong borsaları son yılların en büyük kayıplarını yaşadı. Avrupa piyasaları da benzer şekilde gerilerken, ABD borsaları pandemiden bu yana en kötü günlük düşüşlerini kaydetti.

Çalkantı iş kayıplarına yol açabilir

University College London’dan ekonomi profesörü Morten Ravn, şirketlerin hisse değerlerindeki kalıcı düşüşlerin zamanla işten çıkarmaları tetikleyebileceğini belirtiyor. İlk aşamada işverenler temkinli davranabilir ancak uzun süreli krizlerde maliyet düşürme baskısı iş gücü kayıplarını kaçınılmaz hale getirebilir.

İş kayıplarının yanı sıra maaş zamlarının yavaşlaması ve terfilerin gecikmesi de söz konusu olabilir. Bu durum, özellikle ekonomik kırılganlığı yüksek kesimlerde sosyal ve psikolojik sorunların artmasına neden olabilir.

Vergi artışları ve faiz oranları oynak hale gelebilir

Borsalardaki sert düşüşler sadece şirketleri değil, hükümetlerin mali yapılarını da etkileyebilir. Vergi gelirlerindeki düşüş, kamu harcamalarında kesintiye ya da vergi artışlarına yol açabilir. Aynı zamanda, ülkelerin merkez bankaları farklı faiz politikaları izleyerek piyasaları dengelemeye çalışabilir.

Faiz oranlarının düşmesi konut kredilerini daha ulaşılabilir hale getirirken, bankada parası olanlar için getiriler azalabilir. Tersine, faizlerin yükselmesi borçlanmayı pahalılaştırır ama tasarruf sahiplerine kazanç sağlar.

Emeklilik birikimleri tehlikede olabilir

Pek çok insan borsa yatırımlarına doğrudan sahip olmasa da, emeklilik fonları aracılığıyla dolaylı bir şekilde etkilidir. Hisse senetlerine yatırım yapan emeklilik planları, borsa düşüşlerinden ciddi zararlar görebilir.

Ancak tüm emeklilik birikimleri hisse senetlerine bağlı değildir. Devlet tahvilleri gibi daha güvenli enstrümanlara yönelen fonlar bu kayıpları kısmen telafi edebilir. Özellikle emeklilik yaşı yaklaştıkça bireylerin yatırımlarının daha güvenli limanlara kaydırılması, riskleri azaltabilir.

Küresel resesyon tehlikesi

Prof. Ravn, mevcut gelişmelerin tam ölçekli bir küresel resesyona dönüşme ihtimalini dışlamıyor. ABD'nin ticaret politikalarına karşılık olarak diğer ülkelerin misillemelere yönelmesi, küresel ticarette büyük bir durgunluğa neden olabilir.

Resesyon, hem kamu hem de özel sektörde harcamaların kısıtlanmasına, yatırımların azalmasına ve işsizliğin artmasına yol açabilir. Bu durum toplumda gelir adaletsizliğini daha da derinleştirebilir. Bazı kesimler krizden çok daha fazla etkilenirken, düşük gelirliler ve iş güvencesi olmayan bireyler büyük risk altına girebilir.

Finansal dalgalanmalar sadece rakamlarla sınırlı değildir. Bu çalkantıların etkileri, günlük yaşamda iş bulma zorluğundan maaşlara, borç yüküne kadar geniş bir alanda kendini hissettirebilir. Uzmanlar, özellikle devletlerin sosyal güvenlik ağlarını güçlendirmesi ve piyasa şoklarına karşı daha hazırlıklı politikalar geliştirmesi gerektiği konusunda uyarıyor.

www.yerelgundem.com