Başkan Özkaya'nın konuşması yargı bağımsızlığına ışık mı tutuyor, gölge mi düşürüyor?

Anayasa Mahkemesi’nin Dolmabahçe’de düzenlediği sempozyumda Başkan Özkaya’nın dini referanslı konuşması, yargının bağımsızlığı ve laiklik ilkesi açısından tepkilere neden oldu. Hukukun üstünlüğü tartışmaya açıldı.

Başkan Özkaya'nın konuşması yargı bağımsızlığına ışık mı tutuyor, gölge mi düşürüyor?

Anayasa Mahkemesi adalet yerine yakarışta mı?

YEREL GUNDEM / ANKARA

Başkan Özkaya'nın konuşması yargı bağımsızlığına ışık mı tutuyor, gölge mi düşürüyor?

Anayasa Mahkemesi (AYM), 63. kuruluş yıldönümünü kutlamak üzere uluslararası sempozyumunu Ankara'daki kendi binasında değil, yürütmenin İstanbul'daki karargâhı Dolmabahçe Sarayı’nda düzenledi. Sempozyum öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan, AYM Başkanı Kadir Özkaya’yı makamında kabul etti. Etkinlikte Özkaya’nın dini referanslarla bezeli konuşması, laiklik ilkesine ve yargının tarafsızlığına gölge düşürdü. Yargının yürütmenin ayağına gitmesi, AYM’nin bağımsızlığına dair ciddi endişeler doğurdu.

Bilimsel hukuk yerine dini metinler mi rehber oldu?

Özkaya’nın konuşmasında Kur’an ayetlerinden yapılan uzun alıntılar, laik anayasal düzen açısından etik ve hukuki sorunlar barındırıyor. Mahkeme Başkanı sıfatıyla yaptığı konuşmada, “Hak Mevla yaparsa bir gün teftişi” gibi dini ifadeler kullanması, adaletin pozitif hukukla değil, inanç referanslarıyla arandığı izlenimi yarattı. Oysa laiklik ilkesi, devlette dini değil, bilimsel ve akılcı yönetimi esas alır. Özkaya'nın görevine uygun olan, bilimsel temellere dayalı, anayasanın üstünlüğünü esas alan bir konuşma yapması beklenirdi.

Adaletin teminatı olması gereken mahkeme sorunları dile getirmedi

Başkan Özkaya konuşmasında, “Adaletin toplumun huzuru ve barışı için vazgeçilmez olduğunu” söylese de, AYM'nin bağımsızlığını sınırlayan temel yapısal sorunlardan bahsetmedi. Örneğin, AYM ancak belirli siyasetçilerin başvurusu üzerine norm denetimi yapabiliyor. Mahkeme, Can Atalay örneğinde olduğu gibi, verdiği kararların uygulanmaması durumunda hiçbir yaptırım uygulayamıyor. Ayrıca HSK'nin yapısı nedeniyle yargının tarafsızlığı ciddi şekilde tartışmalı hale geliyor.

HSK yapısı ve idari engeller yargı bağımsızlığını zedeliyor

Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun çoğunluğunu Cumhurbaşkanı belirliyor ve Adalet Bakanı kurulun başkanı konumunda. Bu yapı, yargı mensuplarının bağımsız ve tarafsız karar verme olasılığını doğrudan etkiliyor. Üstelik üst düzey kamu görevlilerinin yargılanması için izin zorunluluğu, yürütmenin denetimini adeta imkânsız hale getiriyor. Bu çarpık yapı, Anayasa Mahkemesi’nin de anayasal düzeni etkin şekilde koruyamamasına neden oluyor.

AYM etkin mi, yoksa zaman kazandırıcı mı?

AYM’nin hız ve etkinlik söylemleri de gerçeği yansıtmıyor. 2018’de çıkarılan ve Merkez Bankası’nın bağımsızlığını kaldıran 703 sayılı KHK, yıllarca gündeme alınmadı. Karar 2024’te verildiğinde, enflasyon çoktan halkın cebini yakmaya başlamıştı. Bu durum, mahkemenin anayasa ihlallerini zamanında denetleyemediğini ve bunun toplumsal maliyetinin ağır olduğunu gösteriyor.

Baykar’a teşekkür, yargıda etik krizi mi?

Özkaya’nın, konuşmasında Baykar firmasına teşekkür etmesi de dikkat çekti. Cumhurbaşkanının damadının ortağı olduğu şirkete, yargı sistemine sunduğu teknik destek için isim vererek teşekkür edilmesi, tarafsızlık ilkesine zarar veriyor. Üstelik yapay zekâ sistemlerinin yargı kararlarına etkisi henüz etik sınırlar içinde netleşmemişken, bu tür desteklerin mahkeme tarafından şeffaf ve hesap verebilir biçimde yürütülmesi gerekir.

Laik hukuk devleti için uyarı: Yakarmak değil, reform talep etmek gerek

Özkaya'nın konuşması, topluma güven vermekten çok uzak. AYM’nin görevleri arasında olan anayasal düzeni koruma, yasama ve yürütmenin sınırlarını denetleme işlevi; dini metaforlarla değil, açık gerçeklerle yerine getirilmeli. Yargı reformu, HSK yapısının değiştirilmesi, hakimlere coğrafi teminat getirilmesi gibi somut öneriler geliştirilmelidir. Mahkemeler, yürütmeden destek dilenmemeli; halk adına, anayasa adına, hukuk adına hakikati cesurca ifade etmelidir.

www.yerelgundem.com

Kaynak: Murat Yetkin / Yetkin Report