TSK’dan İhraç Edilen Üstün Zekâlı Teğmenler Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde: Tarih Tekerrür mü Ediyor?

TSK’dan ihraç edilen 4 genç teğmen, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafından belediyede işe alındı. Olay, 90’lı yıllarda yaşanan İskender Pala süreciyle benzerlik gösteriyor.

TSK’dan İhraç Edilen Üstün Zekâlı Teğmenler Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde: Tarih Tekerrür mü Ediyor?

TSK’dan İhraç Edilen Üstün Zekâlı Teğmenler Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde: “Tarih Tekerrür mü Ediyor?”

YUSUF İNAN / YEREL GÜNDEM / ANKARA

Kara Harp Okulu’ndan birincilikle mezun olan ve zekâlarıyla öne çıkan dört teğmenin, resmi tören sonrası attıkları “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı nedeniyle TSK’dan ihraç edilmeleri, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Türkiye’nin nitelikli insan kaynağının ideolojik gerekçelerle devlet dışına itilmesi, geçmişte yaşanan benzer süreçleri akıllara getirdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, bu genç teğmenlere sahip çıkarak onlara belediyede istihdam sağlaması, “İskender Pala vakası”nı ve 90’lı yılların TSK ihraçlarını yeniden gündeme taşıdı.

Harp Okulu Mezuniyetinde Atılan Slogan: “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz”

30 Ağustos 2024 tarihinde düzenlenen Kara Harp Okulu Mezuniyet Töreni’nde, resmi bölüm tamamlandıktan sonra genç teğmenler tören alanında kılıç çekerek “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları atmıştı. Askeri gelenekle harmanlanmış bu eylem, kamuoyunun bir kısmı tarafından vatanseverlik göstergesi olarak görülürken, Milli Savunma Bakanlığı olayı disiplin soruşturmasıyla değerlendirdi.

5 Eylül 2024’te yapılan açıklamada, olayla ilgili 5 teğmenin ve 3 disiplin amirinin TSK’dan ihraç edildiği duyuruldu. Bu karar, sadece askeri disiplin açısından değil, aynı zamanda “ideolojik kadrolaşma mı var?” sorusunu da beraberinde getirdi.

Geçmişe Bir Bakış: İskender Pala ve 90’lı Yıllar

90’lı yıllarda da benzer olaylar yaşanmıştı. TSK’dan irtica suçlamasıyla uzaklaştırılan birçok subay, gerçekte Atatürkçü, milliyetçi veya yüksek zekâlı bireylerdi. Bunlardan biri olan edebiyatçı İskender Pala, dönemin muktedirlerince ordudan ihraç edilmiş, sivilde uzun süre iş bulamamıştı. Ona sahip çıkan, dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olmuştu. Şimdi benzer bir durumu Mansur Yavaş üstlenmiş durumda.

Mansur Yavaş’tan Sessiz Sahiplenme

Milli Savunma Bakanlığı'nın ihraç kararının ardından kamuoyu, genç teğmenlerin akıbetini merak ederken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş sürpriz bir adım atarak bu gençlerden dördünü belediyede işe aldı. Gazeteci Müyesser Yıldız’ın aktardığına göre, halen hukuki süreci devam eden teğmenler, belediyede aktif görevlerine başladı.

Yavaş, ihraç kararının ardından kısa ama anlamlı bir açıklama yapmıştı:

“Cumhuriyetimizin kurucusunun askerleri, bu ülkenin evlatlarıdır.”

Bu açıklama, siyasi mesajdan çok vicdani bir duruş olarak yorumlandı.

Ebru Eroğlu Neden Dahil Edilmedi?

İhraç edilen ve kılıçlı yemine öncülük eden Ebru Eroğlu’nun, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ndeki istihdam listesinde yer almaması dikkat çekti. Bu durum kamuoyunda soru işaretleri yaratsa da resmi bir açıklama yapılmadı. Eroğlu’nun tercihi ya da devam eden başka süreçler nedeniyle dahil edilmediği iddiaları gündeme geldi.

Kaliteli İnsan Kaynağı Elden Gidiyor mu?

Türkiye, bir yandan yüksek beyin göçüyle karşı karşıyayken, bir yandan da Harp Okulu gibi kurumlarda yetişmiş üstün zekâlı genç subayların kurum dışına itilmesiyle değerli insan kaynağını yitiriyor. Üstelik bu kişiler sadece mesleki başarılarıyla değil, etik duruşları ve vatan sevgileriyle de öne çıkıyor. Onlara sahip çıkan isimler ise her dönemde siyasi değil, insani duruşlarıyla anılıyor.

Tarih Gerçekten Tekerrür mü Ediyor?

Geçmişte ordu içinde yaşanan dışlamalar, bazı kişileri cemaat yapılanmalarının kucağına itmişti. O dönemin siyasi ve askeri aktörleri, bugün hâlâ bu kararların bedelini tartışıyor. 2025 yılında benzer bir senaryonun yeniden yaşanması, “tarih tekerrür ediyor” yorumlarına neden oluyor. Ancak bu kez tabloyu değiştiren bir unsur var: Mansur Yavaş gibi kamu vicdanında yer edinen figürlerin aktif müdahalesi.

Sonuç: Siyasi Değil, Ahlaki Bir Duruş

TSK’dan ihraç edilen teğmenlerin belediyede işe alınması bir “siyasi hamle” olarak değil, liyakate ve emeğe duyulan saygının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Bu gençlerin hukuki mücadelesi devam ederken, kamuoyu da şu sorunun yanıtını arıyor: Türkiye, yetişmiş insanlarını ideolojik filtrelere kurban etmeye devam edecek mi?

www.yerelgundem.com