Yeni Şafak Odunla Vurdu: Mehmet Şimşek - Berat Albayrak Kavgasının Perde Arkası
AKP içinde Berat Albayrak ve Mehmet Şimşek arasında yaşanan güç savaşı Yeni Şafak manşetlerine yansıdı. Ekonomi üzerinden başlayan çatışma, parti içindeki dengeleri ve olası kabine revizyonunu da etkiliyor.

Yeni Şafak Odunla Vurdu: Mehmet Şimşek - Berat Albayrak Kavgasının Perde Arkası
YEREL GÜNDEM / ANKARA
AK Parti içindeki sessiz savaş artık manşetlere taşındı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile eski bakan Berat Albayrak arasındaki derin çatlağın medya üzerinden görünür hale gelmesi, kulislerde “AKP’de ekonomik eksen savaşı” yorumlarını beraberinde getirdi. Yeni Şafak gazetesinin son günlerde Mehmet Şimşek’i manşetten hedef alan yayınları, bu çekişmenin basit bir politika ayrılığı değil, daha büyük bir iktidar mücadelesi olduğunu gösteriyor.
Yeni Şafak’tan Şimşek’e “Odunla” Mesaj
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in deyimiyle “Yeni Şafak Mehmet Şimşek’e odunla vuruyor.” Nisan ayından bu yana gazetenin manşetleri adeta bir kara propaganda süreci izlenimi veriyor. “Bir darbe de Hazine ve Merkez’den”, “Faiz arttı dolar yükseldi”, “Sanayi durdu” gibi başlıklarla Şimşek’in ekonomi politikaları açıkça sabote ediliyor. Yeni Şafak, Şimşek’in uyguladığı yüksek faiz politikasını iş dünyasını felç etmekle suçlarken, dolaylı olarak “Bu politikalar AKP’yi batırıyor” imasında bulunuyor.
Yeni Şafak’ın Sahibi Kim?
Yeni Şafak gazetesi, Albayrak Grubu’na ait. Bu grubun başındaki isim Ahmet Albayrak. Her ne kadar kamuoyunda sıkça “Berat Albayrak’ın ailesine ait” algısı bulunsa da, Ahmet Albayrak ile Berat Albayrak arasında kan bağı bulunmuyor. Ancak, Berat Albayrak’ın babası Sadık Albayrak’ın yıllarca bu gazetede yazarlık yapmış olması, yakınlık iddialarını güçlendiriyor. Bu bağ aynı zamanda gazetenin yayın çizgisine yön veren siyasi damarı da açıklıyor.
Çatışmanın Arka Planı: Hatalar, Rövanş ve Rötuş
Berat Albayrak, 2015-2020 yılları arasında enerji ve ekonomi yönetiminde kritik pozisyonlar üstlendi. Ancak görevden ayrıldıktan sonra “liralaşma politikası”, kamu bankaları üzerinden yürütülen ekonomik destek planları ve döviz rezervlerindeki erime nedeniyle eleştirilerin hedefi olmuştu. Şimşek’in göreve geldiğinde “Geçmişte büyük hatalar yapıldı, ekonomi enkaza döndü” ifadesini kullanması, dolaylı da olsa Albayrak’ı hedef aldığı şeklinde yorumlandı.
Şimşek, IMF’siz bir istikrar paketi sunarken Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ve uluslararası güvene dayalı ekonomi politikasını savunuyor. Oysa Albayrak’ın “Çin modeli” yaklaşımı, düşük faiz-yüksek ihracat formülüne dayalı bir çizgi izliyordu. Bu zıt ekonomik modeller şimdi AKP içinde yeni bir fay hattı yaratmış durumda.
Mesaj Mıydı? “Bir Uyanık Yeter!”
Berat Albayrak’ın geçtiğimiz günlerde NUN Okulları’nda yaptığı konuşmada Malcolm X’ten yaptığı alıntı da manidardı:
“Bütün uyuyanları uyandırmak için bir uyanık yeterlidir.”
Bu söz, yalnızca bir temenni değil; mevcut ekonomik modele bir itiraz ve “Ben hâlâ buradayım” mesajı olarak algılandı.
Kabine Revizyonu ve Güç Mücadelesi
Berat Albayrak’ın Cumhurbaşkanı Yardımcılığına getirileceği yönündeki iddialar, bu kavgada yeni bir cephe açtı. Bir yanda mevcut ekonomi kurmayları Şimşek ve ekibi yer alırken, diğer yanda saraya daha yakın, Erdoğan’ın damadı olan ve Yeni Şafak gibi yayın organlarıyla açık destek gören Berat Albayrak ve çevresi konumlanıyor.
Kulislerde kabine değişikliği sonrası Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yeniden ikiye bölünerek Albayrak’a yeni bir alan açılabileceği konuşuluyor. Böyle bir hamle, yalnızca Şimşek’in alanını daraltmakla kalmaz, ekonomi yönetiminde çift başlılık yaratarak kurumsal güveni de zedeleyebilir.
CHP Bu Süreci Nasıl Okuyor?
Özgür Özel, yaşananları net bir şekilde yorumladı:
“Yeni Şafak, damat eliyle Mehmet Şimşek’e odunla vuruyor.”
Bu açıklama sadece bir medya eleştirisi değil, aynı zamanda AKP içindeki çözülmeyi gözler önüne seren bir tespit niteliğinde.
Sonuç: Erdoğan İkisini de Tutabilir mi?
Tüm bu gelişmeler, AKP içindeki ciddi bir iç hesaplaşmaya işaret ediyor. Erdoğan’ın geçmişte Albayrak’a duyduğu güven ve Şimşek’in şu anki uluslararası piyasalarla kurduğu ilişki, Cumhurbaşkanını ikilemde bırakıyor. Her iki ismi aynı sistemde tutmak zorlaştıkça, kabinedeki denge politikası da kırılganlaşabilir.
Ekonomi üzerinden yürüyen bu mücadele, siyasi iktidarın merkezinde bir “güç savaşı”na dönüşmüş durumda. Gözler şimdi hem Haziran’daki olası kabine revizyonuna hem de Erdoğan’ın tarafsız kalıp kalmayacağına çevrildi.