Danıştay 5. Dairesi’nin göreve iade kararı verdiği, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) itiraz ettiği 450 hakim ve savcı ile ilgili tartışmalar sürüyor. Göreve iade uygulamasının yapılıp yapılmadığıyla ilgili henüz bir bilgilendirme gelmezken, FETÖ iltisaklı oldukları gerekçesiyle HSK’nın ihraç ettiği hakim ve savcılar hakkında son kararı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu verecek. Sabah Gazetesi’nin “skandal karar” nitelemesiyle gündeme getirdiği konuyla ilgili AK Parti içinde iki farklı yaklaşım var. Emekli yüksek yargı mensupları ise süreci “normal” olarak değerlendirdi. Vatan Partisi Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nusret Senem de, “Danıştay, FETÖ’cüleri beraat ettiriyor” algısı yaratmanın doğru olmadığını belirtti. Emekli Emniyet Müdürü Fatih Eryılmaz ise kararın Fethullah Gülen’in son mesajıyla birlikte ele alınması gerektiğini kaydetti.

AK PARTİ’DE İKİ YAKLAŞIM

AK Parti ve MHP’den meseleye ilişkin şimdilik herhangi bir resmi açıklama yapılmazken AK Parti içinde iki farklı bakış olduğu görüldü. Bir eğilim, “Devlet içindeki mücadelede HSK direniyor” şeklinde konuyu ele alırken diğeri ihtiyatlı yaklaşıyor. “FETÖ’cüler geri döndü” gibi şeyler söylemenin doğru olmayacağına vurgulanıyor. Bir hukukçu olarak görüşüne başvurduğumuz Eski AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi Mücahit Birinci, “HSK bu şahıslarla çalışmayı tercih etmediğini zaten itirazıyla beyan ediyor. Ama Danıştay iade kararı veriyor. HSK’nın tutumu dikkate değer. Bence Danıştay 5. Dairesinin yaptığı şey simetrinin dışına çıkmadır” ifadelerini kullandı.

‘BERAAT KAYNAKLI’

Gelişmeleri anlamlandırmak amacıyla başvurduğumuz bir emekli yüksek yargı mensubu, kararın “beraat kaynaklı” olduğunun altını çizdi. Süreci “normal” olarak değerlendirdi ancak 450 rakamının yüksek olmasını not düştü. “İdari yargı, iltisakları mahkumiyet nedeni saymıyor. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun kararını beklemek gerekir” dedi Vatan Partisi MYK Üyesi Avukat Nusret Senem de Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının beklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. “Dosyaların her birini tek tek ele almak lazım. Bir toptan hüküm veya genelleme doğru olmaz” şeklinde konuştu. Senem, FETÖ yargılamalarında mahkemelerin idareler ile emniyet ve Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT) gelen belgelere göre karar verdiğini hatırlattı.

‘SÜREÇ DEVAM EDİYOR’

Delillendirilemediyse Danıştay’ın bu kararı verebileceğini anlatan Nusret Senem şöyle konuştu: “Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu bir temyiz makamıdır. Bu, süreç devam ediyor. Henüz dava süreci sonuçlanmamış. Dolayısıyla bu şartlarda HSK tarafından göreve iade edilemez. Yani, temyiz kararı lehe sonuçlanmadan atama mümkün değildir. Bu safahat tamamlanmadan Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmek de mümkün değil. ‘FETÖ’cüleri beraat ettiriyor Danıştay’ gibi bir algı yaratılıyor. Acaba öyle mi? Buralardaki hakimlerimizin FETÖ’cü olduğu kanıtlanmış bir kişinin tekrar yargıya dönmesi konusunda olumlu rapor vereceğini zannetmiyorum.”

‘MİT’TEN GELEN BELGELER’

Genelleme yapmanın mücadeleye de zarar verebileceğine işaret eden Senem, “Dairenin keyfine göre FETÖ’cüleri aklayan karar vereceğine de ihtimal vermiyorum. Çünkü bu tip kararlarla ilgili olarak mahkemeler, idareler ile emniyet ve MİT’ten belgeler istiyor. Belge gelmediğinde, delil girmeden ‘Bu FETÖ’cüdür’ diye karar vermezler. Net konuşmak için dosyaları görmek lazım... Şöyle de bir yön var: HSK tarafından 4 bin 500 ihraç yapılmış. 450 hakim ve savcı yüzde 10’una tekabül ediyor. Kamu görevlileriyle ilgili oluşturulan kurul da 110 bin şüpheliden 10 binin geri dönebileceği kanaatini vermişti. Tek tük gözden kaçan ya da sızanlar olabilir ama her suçlanan da FETÖ’cü çıkmıyor.” dedi.