AK Parti’de Büyüyen Çatlak mı? Efkan Ala Tartışmaları ve İç Gruplaşma İddiaları
AK Parti’de Efkan Ala merkezli hizip tartışmaları ve 17-25 Aralık iddiaları gündeme geldi; yalanlamalara rağmen parti içinde gruplaşma sinyalleri dikkat çekiyor.

AK Parti’de Büyüyen Çatlak mı? Efkan Ala Tartışmaları ve İç Gruplaşma İddiaları
YEREL GÜNDEM / ANKARA, TÜRKİYE
CHP Çatışmaları Gündemdeyken AK Parti’de Sessiz Fırtına
Son günlerde Türkiye’de siyaset gündemi Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki iç tartışmalarla yoğun şekilde meşgul olsa da, iktidar partisi AK Parti’de yaşandığı öne sürülen hizip çatışmaları kamuoyunun dikkatini çekmeye başladı. Ankara kulislerine yansıyan haberlere göre, partinin üst düzey isimlerinden Efkan Ala ve Numan Kurtulmuş’un, CHP hakkında açılan davaların siyasi etkileri ve ülke ekonomisine yansımaları konusunda rahatsızlık taşıdığı iddia edildi.
Bu kulis bilgileri, Cumhuriyet gazetesinde yer alan ve deneyimli gazeteci Sertaç Eş imzasıyla yayınlanan haberde gündeme geldi. İddiaya göre, Efkan Ala ile Numan Kurtulmuş’un Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu rahatsızlıklarını bizzat ilettiği ifade ediliyor. Parti içi görüş ayrılıklarının henüz açık şekilde patlak vermemesi, ancak perde arkasında ciddi tartışmaların sürdüğü yönünde değerlendirmelere neden oldu.
17-25 Aralık Gölgesi Yeniden Tartışma Yarattı
Bu iddialarla eşzamanlı biçimde, gazeteci Sedat Bozkurt’un “Kısa Dalga” adlı platformda kaleme aldığı yazı ise AK Parti’de gerilimi daha da görünür hale getirdi. Bozkurt’un aktardığına göre, 17-25 Aralık soruşturmaları döneminde Başbakan Erdoğan’ın makamını bırakmayı düşündüğü, ancak dönemin Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala tarafından buna engel olunduğu öne sürüldü. Bozkurt, o dönemde Ala’nın hızlı hamleleriyle operasyonu bastırarak devletin Erdoğan’ın arkasında hizalandığını savundu.
Bu iddialar hemen AK Parti cephesinden yalanlandı. Efkan Ala, yazılı bir açıklama yaparak söz konusu anlatımı “mesnetsiz, kötü niyetli ve akla aykırı bir kurgu” olarak tanımladı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) de benzer bir açıklama yayımlayarak, iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve FETÖ odaklı algı operasyonlarının bir uzantısı olduğunu ileri sürdü.
AK Parti’de Gruplaşma Sinyalleri
Ancak siyasi kulislerde, bu yalanlamalara rağmen farklı seslerin yükseldiği konuşuluyor. Parti içindeki kimi isimlerin, özellikle son yerel seçimlerde yaşanan oy kaybı ve ekonomideki kırılganlık nedeniyle yeni bir denge arayışında oldukları öne sürülüyor. Bu arayışın odağında yer aldığı iddia edilen Efkan Ala’nın, bir süredir parti içinde daha mesafeli bir tutum aldığı, buna karşılık başka isimlerin ise Erdoğan’a yakınlığı korumak için öne çıkmaya çalıştığı belirtiliyor.
AK Parti içinde “hizip” tartışmalarının kamuoyuna bu kadar açık yansımaması, parti geleneğinin kapalı karar alma mekanizmalarıyla açıklanıyor. Ancak tecrübeli gazeteciler, bu sessizliğin bir fırtına öncesi durum olabileceğine de dikkat çekiyor.
Devlet-İktidar Dengesi Üzerine Tartışmalar
Sedat Bozkurt’un analizinde dikkat çeken bir diğer unsur ise, 17-25 Aralık operasyonlarında devletin mi Erdoğan ile iş tuttuğu yoksa Erdoğan’ın mı devleti arkasına aldığı sorusuydu. Bozkurt’un hatırlattığı gibi, operasyonların dönüm noktalarında kritik atamalarla birlikte “devlet” seçilmiş iktidarın yanında konumlanmış ve böylece soruşturmaların yönü tamamen değiştirilmişti. Bu güç birlikteliği, Bozkurt’a göre o günün şartlarında bir zorunluluk olarak görülmüş olsa da bugün hâlâ tartışmalı bir konu olmayı sürdürüyor.
Benzer şekilde, günümüzde Erdoğan’ın “hukukun üstünlüğü” vurguları yapması da geçmişteki siyasi krizlerle birlikte değerlendirildiğinde farklı anlamlar kazanıyor. Siyasi gözlemciler, Erdoğan’ın politik açıdan rahat olduğunu, oy kaybına rağmen güçlü liderlik pozisyonunu koruduğunu, ancak parti içi dengelerin yeniden şekillenme potansiyelini de asla göz ardı etmediğini vurguluyor.
“Yol Olur” Benzetmesi: AK Parti İçin Uyarı mı?
Bu süreçte sık sık anılan eski Refah Partisi yöneticisi Rıza Ulucak’ın verdiği şu örnek de dikkat çekici: “Hocanın sakalından fare geçti diye hepsini kesmiş; çünkü kesmezse yol olurmuş.” Bu mecaz, parti içindeki hiziplenmeler için bir uyarı niteliğinde değerlendiriliyor. AK Parti’nin de CHP’deki çatışmalar gibi bölünme riskine sürüklenebileceği; ilk hedefin Efkan Ala olabileceği söylentileri, kulislerdeki tansiyonu daha da yükseltiyor.
Sonuç olarak, AK Parti kamuoyunda CHP iç kavgaları kadar görünür biçimde tartışılmasa da, Ankara kulislerinde giderek büyüyen bir iç hesaplaşmanın ayak sesleri olduğu görülüyor. Türkiye siyasetinde tecrübeyle sabit bir gerçek var: Partilerde hizipleşme başladığında, o yol er ya da geç bölünmeye çıkar.