İmamoğlu Ziyaretiyle Yeni Dönem: Kürt Siyaseti Temkini Geride Bıraktı
DEM Parti Eş Genel Başkanları, Silivri’de Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret ederek, Kürt siyasetinin yeni dönemde demokrasi ve hukuk vurgusunu güçlendiren kritik bir adım attı.

İmamoğlu Ziyaretiyle Yeni Dönem: Kürt Siyaseti Temkini Geride Bıraktı
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
DEM Parti'nin Silivri Teması Kürt Siyasetinde Yeni Yönelim Sinyali
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan’ın tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret edeceği açıklaması, Türkiye siyasetinde yeni bir döneme işaret ediyor. Uzun süredir temkinli bir çizgide ilerleyen Kürt siyasetinin, demokratik ittifak arayışlarında yeni bir sayfa açtığı yorumları yapılıyor. Bu ziyaret, sadece bir dayanışma eylemi değil; aynı zamanda sembolik ve stratejik bir pozisyon alış.
Erdoğan’ın Hedefindeki İsimle Yan Yana Gelmek Ne Anlama Geliyor?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, grup toplantısında CHP’ye “etkin pişmanlık” çağrısı yapması ve özellikle Ekrem İmamoğlu’nu hedef alması, muhalefet üzerindeki baskının bir kez daha altını çizdi. Erdoğan’ın sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, İmamoğlu’nu “İstanbul’a çöreklenmiş bir avuç harami” ile ilişkilendirmesi dikkat çekti.
Tam da bu atmosferde, DEM Parti’nin en tepesinden gelen bir destek ziyareti, Erdoğan’ın en rahatsız olduğu siyasi figürle açık bir temas anlamı taşıyor. Bu buluşma, Kürt siyasetine yönelik “iktidarla yakınlaşıyor” eleştirilerinin yönünü de değiştirebilecek nitelikte.
Öcalan ve Demirtaş’tan Mesajlar: Demokrasi ve Hukuk Vurgusu
Ziyaret öncesi kamuoyuna yansıyan kritik notlardan biri Abdullah Öcalan’ın İmralı görüşme notlarına ait olduğu iddia edilen mesajlar. “Bizim derdimiz Cumhur İttifakı’na kazandırmak değil, Türkiye demokrasisini güçlendirmek” ifadesi, bu görüşmenin salt politik taktiklerle açıklanamayacağını gösteriyor.
Yine uzun süredir sessiz kalan Selahattin Demirtaş’ın açıklaması da, bugünkü gelişmeleri destekleyici nitelikte. Demirtaş, “Siyasi görünümlü yargı tacizlerine son verilmelidir” derken, “Soyadımız Türkiye ise bunun etrafında birleşelim” çağrısıyla geniş kesimlere seslendi. Bu açıklamalar, Kürt siyasetinin demokrasi, hukuk ve adalet ilkelerinde ısrarcı olduğunu ortaya koyuyor.
Hatimoğulları: "Türkiye’nin Önce Rahatlamaya İhtiyacı Var"
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın DW Türkçe’ye verdiği röportajda da net bir perspektif sunuluyor: “Kayyumlar, yalan iftiralar, tutuklamalar… Türkiye’nin demokratik anayasa yapım sürecinden önce rahatlamaya ihtiyacı var.” Bu sözler, sadece kendi partilerine dönük değil, muhalefetin diğer bileşenlerine yönelik baskılara karşı ortak bir tavrın işareti.
Hatimoğulları, İmamoğlu’nun tutuklanmasının sadece bir şahsa yönelik değil, muhalefetin topyekûn bastırılmasına yönelik bir hamle olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle, ziyaretin zamanlaması, içerdiği mesajlar ve sembolik değeri, Türkiye siyaseti için çok katmanlı bir anlam taşıyor.
CHP Operasyonları Kürt Meselesini de Gölgeliyor
2024 Ekim’inde Devlet Bahçeli’nin duyurduğu çözüm süreci tartışmaları, CHP’li yöneticilere ve belediye başkanlarına yönelik operasyonlar nedeniyle sekteye uğradı. Bugün ise, İsrail-İran çatışması gibi bölgesel krizlerin yarattığı kaotik atmosferde, iç cephedeki gerilimlerin giderilmesi yönünde bir fırsat doğuyor. Bu fırsat, muhalefetin kendi içinde dayanışmayı artırarak bir ortak zemin oluşturmasıyla şekillenebilir.
İmamoğlu’ndan Beklenen Mesaj: Sürecin Anahtarı Olabilir
Ziyaretin bir diğer kritik ayağı ise, Ekrem İmamoğlu’nun vereceği mesajda gizli. Kürt siyasetinin desteğini açık biçimde alan İmamoğlu’nun, Kürt meselesine, demokrasiye ve adalet sistemine dair söylemi, hem toplumsal hem siyasal dengelerde belirleyici olabilir. Eğer İmamoğlu bu ziyareti sadece bir nezaket ziyareti olmaktan çıkarıp yapısal bir birlikteliğe dönüştürmeyi başarırsa, Türkiye siyasetinde yeni bir sayfa açılabilir.
Yeni Dönemin Başlangıcı mı?
DEM Parti’nin temkini terk etmesi, yalnızca İmamoğlu’na değil; tüm demokratik muhalefete verilen bir mesaj olarak değerlendiriliyor. Demokrasi, hukuk devleti, adalet ve toplumsal barış adına verilen bu güçlü sembolik destek, Türkiye’de siyasetin yönünü değiştirebilecek bir adım olabilir.
Kaynak: Murat Sabuncu / T24