Ekrem İmamoğlu'nun adı Recep Tayyip Erdoğan!

Türk Milleti, oğlu gibi sevdiği Tayyip Erdoğan'dan vaz geçmeye hazırlanıyor.

Ekrem İmamoğlu'nun adı Recep Tayyip Erdoğan!

YUSUF İNAN YAZDI

Ekrem İmamoğlu'nun adı Recep Tayyip Erdoğan!

Türkiye nereye gidiyor?

Türk siyaseti nereye gidiyor?

Merakınız varsa, yazının başlığına bakın, yeterli olur.

Türk Milleti, "irticacı, mürteci, gerici" Recep Tayyip Erdoğan'ı Pınarhisar cezaevinden alıp, Cumhurbaşkanlığı makamına taşıdı. Tayyip Erdoğan, herkese ve herşeye rağmen 25 yıldır iktidarda. 

Genel seçimler geçti.

Önümüzde 31 Mart yerel seçimleri var.

Siyaset inanılmaz gergin, desem de inanmayın. Türkiye hep böyleydi.

Bugün de farklı değil.

Farklı olan aktörler!

Dün zenci muamelesi gören dindar kesim ve onların lideri olmaya namzet Recep Tayyip Erdoğan'dı. Bugün Erdoğan'ın yerinde Ekrem İmamoğlu var.

Böyle bir değiş tokuş sonrası, yerel seçimlere gidiyoruz.

Bir devrin sonuna doğru gidiyoruz.

"Mum dibine ışık vermez" sözü siyaset ve iktidar için de geçerli. 

İktidarda olanlar gerçekleri, halkın yaşadığı sorunları göremiyor. İktidar körlüğü diye bir körlük yaşıyor.

Biz ne kadar anlatsak, boş...

Başaramayız!

İktidardakilere, güçlülere zayıfların, mağdurların yaşadığı acıları ve dramları anlatamayız. 

Anlatırız ama dinletemeyiz.

İstanbullu Gelin adlı dizide psikolog bir söz söyledi.

"Dövülen döver, ezilen ezer".

Öfke varsa, mağduriyet var demektir.

Adalet tecelli etmiyorsa, öfke kabarır...

Kader ezileni yerden kaldırıp gücü eline verirse, ezilen intikamını alır. 

Alıyor da!

Bu doğal bir sonuç.

Çünkü, biz gerçekten bağışlamayı, affetmeyi başaramıyoruz. Hiçbirimizde peygamber sabrı ve hoşgörüsü yok. 

O nedenle de herkes sırayla birbirini eziyor!

Bir fark var, bizim ülkemizde ezilenler değişmiyor. 

Güçsüzler, vatanseverler eziliyor!

Onların çocukları eziliyor, şehit oluyor. Onların çocukları çile çekiyor. Onların çocukları mağdur oluyor.

15 Temmuz Hain Darbe Girişimi gösterdi ki, hangi eğitimi alırsan al, hangi üniversiteyi okursan oku; gücü tanıyınca, tadınca herkes değişiyor.

Türk Milleti, oğlu gibi sevdiği Tayyip Erdoğan'dan vaz geçmeye hazırlanıyor. Yerine de Ekrem İmamoğlu'nu getirmeyi planlıyor.

Çünkü, artık Tayyip Erdoğan'a sesini duyuramıyor.

Kapısını çalamıyor!

Cezaevlerinden, adliyelerden attığı çığlıkları kimseye duyuramıyor.

AİHM, Osman Kavala için seferber.

AYM, Can Atalay için seferber.

85 milyon Türk Milleti için seferber olan yok.

Mağdurlar ve ezilenler arayışta!

Recep Tayyip Erdoğan Pınarhisar Cezaevinden kızına bu mektubu yazmıştı:

"Özüm, sözüm, umudum, canım kızım benim. Duyguların duygumdur. Hissiyatın tercümanımdır çıkışımda, hüznün hüznümdür. Sevgili kızım, günlerin kötüsü olmaz, günlere olumsuzlukları yükleyenler olur, tabii ki bunun aksi de mümkün.

Zamana çirkinlikleri veya güzellikleri yükleyenler bizleriz. İşte zararda veya karda olanlar, zamanı kirletenler veya temiz tutanlar değil mi?

Canım kızım umudum, amacı büyük olanların hisleri hiçbir zaman bulanık olmamalı. Biliyoruz ki bu yolun sıkıntılı anları var, sıkıntılı veya bulanık anları hislerimizin olgunluğu ile aşacağız.

Nefsinizle bir savaş veriyorsunuz, Başaracağınıza Allah’ın izniyle inancım sonsuz

Kızım sizin gayretiniz, aşkınız, sevdanız hep ne için?

Sizin ne içininiz var ya kızım, bunun için sabır, anlam yüklü sabır.

Özüm, canım, sen yine net olmalısın, sen yine ilkeli olmalısın.

Aydınlığın önünde, karanlığın olduğunu unutma. Sabrın sonu selamettir.

Her olanda bir hayır vardır, ibret alın yeter.

Bu olaylar sizleri de bizleri de eğitiyor, yetişiyorum.

Var ya 'yandım, piştim, oldum' Hayrın da şerrin de olgunluk noktası vardır.

Hayrın olgunluk noktası olduktan sonra şer, şerrin olgunluk noktasına ulaştıktan sonra hayır başlar. İnşallah yakındır, seviyorum sizleri."

YUSUF İNAN / YEREL GÜNDEM

www.yerelgundem.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

İnstagramfondinan2016

E-Mail: [email protected]