Sanchez Amor: Türkiye'nin AB Süreci OHAL Yasalarıyla Durduruldu

AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin OHAL yasalarının kalıcı hale gelmesiyle durduğunu belirtti. Vize serbestisi ve demokratikleşme konularında net mesajlar verdi.

Sanchez Amor: Türkiye'nin AB Süreci OHAL Yasalarıyla Durduruldu

Sanchez Amor: Türkiye'nin AB Süreci OHAL Yasalarıyla Durduruldu

YEREL GÜNDEM / ANKARA

AP Raportörü: Demokrasi olmadan AB üyeliği mümkün değil, mevcut sistem Rus modeline benziyor

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Euronews Türkçe’ye verdiği röportajda, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrası çıkarılan olağanüstü hal yasalarının kalıcı hale gelmesiyle fiilen durduğunu söyledi. Amor, Türkiye’nin mevcut siyasal sistemini “Rusya modeline” benzetirken, demokrasi, hukuk devleti ve ifade özgürlüğü gibi temel AB ilkelerinden uzaklaşıldığını vurguladı.

Seçilmiş başkanlar görevden alınıyor, yerlerine atama yapılıyor

Türkiye’de darbe girişimi sonrasında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle getirilen kayyum uygulamasına dikkat çeken Amor, bu yetkinin artık sadece HDP'li değil, CHP’li belediyelere de uygulandığını belirtti. “Seçimle gelen belediye başkanlarının yerine, seçimi kaybeden partinin atama yaptığı bir sistemin Avrupa’da açıklanması mümkün değil,” diyen Amor, bunun demokratik ilkelere tamamen aykırı olduğunu söyledi.

İmamoğlu yorumu: “Sabaha karşı polis değil, sütçü gelir”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınış biçimini de sert şekilde eleştiren AP Raportörü, bu uygulamayı “demokrasilerde kabul edilemez” olarak niteledi. Winston Churchill’in “Demokrasilerde gecenin üçünde kapı çalındığında gelen sütçüdür” sözünü hatırlatan Amor, Türkiye’de yargının siyasallaştığını ve siyasal süreçlerin savcılıklar üzerinden yürütüldüğünü belirtti.

Türkiye'nin sistemi Rusya’ya benziyor, basın ve muhalefet baskı altında

Amor, Türkiye’nin mevcut siyasal yapısının bir “tek adam yönetimi” görüntüsü verdiğini ve bu durumun, Avrupa Birliği’nin demokratik standartlarıyla bağdaşmadığını söyledi. Medya özgürlüğünün olmaması, yargının bağımsızlığını yitirmesi ve sivil toplum üzerindeki baskıların derinleşmesinin, AB ile uyumu imkânsız hale getirdiğini dile getirdi.

Vize serbestisi için kriterler yerine getirilmiyor

Türkiye’nin yıllardır AB ile yürüttüğü vize serbestisi görüşmelerinde 72 kriterin sadece 66’sını tamamlayabildiğini belirten Sanchez Amor, eksik kalan 6 kriterin hayati olduğunu ve yerine getirilmemesinin tamamen Türkiye’nin tercihi olduğunu ifade etti. “Bu süreç beklentilere değil, kriterlerin karşılanmasına dayanır. Gürcistan başardı, Türkiye neden başaramıyor?” diye sordu.

PKK’nın silah bırakması olumlu, ancak terör yasası herkesi kapsıyor

Sanchez Amor, PKK’nın silah bırakma ve kendini feshetme kararını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Ancak Türkiye’deki terörle mücadele yasasının yalnızca terör örgütlerine değil, gazeteciler, öğrenciler ve muhalefet temsilcilerine de uygulanmasının büyük bir sorun olduğunu vurguladı. “Barış olacaksa bu yasanın kapsamı daraltılmalı, aksi takdirde bu yasa baskı aracı olarak kalır” dedi.

Türkiye'nin AB üyeliği hâlâ mümkün ama değerler temelinde

Sanchez Amor, Türkiye’nin AB üyeliğinin din, kültür ya da nüfusla ilgili değil, reform ve demokratikleşme süreciyle ilgili olduğunu vurguladı. AB’nin Türkiye’ye adaylık teklif ettiğini hatırlatarak, “Türkiye her şeyi doğru yaparsa kimse kültürel gerekçeyle üyeliğini engelleyemez” açıklamasında bulundu. Türkiye’nin üyeliği Avrupa için bir sınav, ama bu sınav değerler üzerinden geçilebilir dedi.

Türkiye'nin dış politikada tarafsızlığı dengeli, AB güvenliğiyle entegrasyon zor

Türkiye’nin Karadeniz tahıl girişimi, savaş gemilerinin geçişi gibi konulardaki yapıcı rolüne övgüde bulunan Sanchez Amor, arabuluculuk faaliyetlerini desteklediklerini belirtti. Ancak Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemi almasının hem NATO içinde hem de AB güvenliği açısından ciddi bir güven krizi yarattığını söyledi. “Savunma işbirliği karşılıklı güven ister. Farklı dış politikalarla bu mümkün değil” dedi.

Türk halkının vize isyanı haklı

Vize konusundaki sıkıntılara da değinen Amor, Türk halkının Avrupa konsolosluklarındaki randevu ve başvuru sorunları karşısında haklı olduğunu belirtti. “Öğrenciler vize alamıyor, iş insanları bekletiliyor. Bu tembellik eleştirilmeli. Türk toplumu burada haklı” açıklamasını yaptı.

www.yerelgundem.com