İzmir’in 35 Yıllık Yerel Seçim Yolculuğu: Sandıktan Siyasete Değişen Yüzler

İzmir’in 1984’ten bugüne yerel seçim serüveni, halkın değişen beklentileri, partilerin aday tercihleri ve siyasi dengeler ışığında derinlemesine analiz edildi.

İzmir’in 35 Yıllık Yerel Seçim Yolculuğu: Sandıktan Siyasete Değişen Yüzler

İzmir’in 35 Yıllık Yerel Seçim Yolculuğu: Sandıktan Siyasete Değişen Yüzler

YUSUF İNAN / YEREL GÜNDEM / İZMİR

İzmir’de Siyasetin Rotasını Belirleyen Şehir: 1984’ten Günümüze

İzmir, Türkiye’nin batıya açılan penceresi, siyasetin nabzını farklı bir ritimle atan özel bir şehir. Son 35 yılda geçirdiği yerel seçim süreçleri ve sandıktan çıkan başkanlar, sadece yerel yönetimi değil, partilerin Türkiye genelindeki duruşlarını da şekillendirdi. İzmir’in tercihlerine bakıldığında, ekonomik dalgalanmalardan parti içi çekişmelere, halkla bağ kuran liderlerden “büyükşehir efsanelerine” kadar pek çok dinamik bu şehirde karşılık buldu.

1984-1994: Burhan Özfatura ve Yüksel Çakmur Arasındaki Rekabet

İzmir’de 1984 seçimleriyle başlayan modern yerel yönetim sürecinde ilk kazanan, Anavatan Partisi’nden Burhan Özfatura oldu. Ancak 1989’da Sosyaldemokrat Halkçı Parti’nin adayı Yüksel Çakmur, yüzde 52,4 oy alarak Özfatura’yı koltuktan etti. Bu dönemde halkın değişim arayışı sosyal demokrat çizgide karşılık buldu.
1994’te Özfatura bu kez Doğru Yol Partisi’nden aday olarak yeniden başkanlık koltuğuna oturdu. İzmir seçmeni ideolojik değil, lider odaklı bir tavır sergileyerek Özfatura’ya ikinci kez şans tanıdı.

1999-2004: Ahmet Piriştina ile İzmir’de Yeni Bir Dönem Başladı

1999’da Demokratik Sol Parti adayı Ahmet Piriştina sahneye çıktı ve kısa sürede İzmir’in en sevilen isimlerinden biri oldu. Başarılı yerel yönetim anlayışı ve halkla güçlü iletişimi sayesinde iki dönem üst üste seçildi. 2004’te partisinden CHP’ye geçen Piriştina, yüzde 47,1 oy alarak seçimi kazandı ancak Haziran ayında ani vefatı, İzmir’i yasa boğdu.

2004-2019: Aziz Kocaoğlu’nun Uzun Süren İktidarı

Ahmet Piriştina'nın ardından Bornova Belediye Başkanı olan Aziz Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından başkanlığa seçildi.
2009’da yüzde 56,1 oyla seçimi kazanan Kocaoğlu, halk nezdinde güven tazeledi. 2014’te ise AK Parti’nin güçlü adayı Binali Yıldırım’a karşı yeniden aday gösterilerek yarışa girdi. Bu kez yüzde 49,6 ile bir kez daha kazandı. Kocaoğlu’nun belediye başkanlığı dönemi, uzun soluklu bir istikrar sağlarken aynı zamanda CHP’nin İzmir üzerindeki hâkimiyetini pekiştirdi.

2019-2024: Tunç Soyer Dönemi ve Yeni Beklentiler

2019 yerel seçimleri CHP açısından kritik bir eşikti. Kocaoğlu’nun görevi bırakmasıyla Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer aday gösterildi. AK Parti'nin adayı Nihat Zeybekci ile karşı karşıya geldi. Soyer, yüzde 58,1 oy oranı ile fark atarak göreve başladı. Ancak bu dönemde özellikle pandemi sonrası dönemde hizmetlerdeki aksamalar ve sendikal gerilimlerle anılmaya başlandı.

Siyasi Gelenek Değişti: İktidar Değil Muhalefet Partisi Kazanıyor

1984’ten 2004’e kadar iktidar veya koalisyon partilerinden çıkan adaylar İzmir’i yönetirken, Piriştina’nın CHP’ye geçişiyle birlikte İzmir yeni bir siyasi gelenek başlattı. Seçmen, merkezi hükümetten ziyade yerelde halkla teması güçlü, sosyal belediyeciliği ön planda tutan adayları tercih etmeye başladı.
CHP bu süreçte İzmir’i “kale” olarak tanımlarken, AK Parti güçlü isimlerle sahada var olmaya çalışsa da başarıya ulaşamadı.

İzmir’in Geleceği ve Yeni Sorular

Tunç Soyer’in ardından göreve gelen Cemil Tugay, henüz görevinin başında ama ciddi sorunlarla karşı karşıya. Ekonomik kriz, sendikal anlaşmazlıklar, borç yükü ve hizmet aksamaları karşısında ne derece çözüm üretilebileceği merak konusu.
İzmir halkı bir kez daha yerel yönetimi partisel değil performans odaklı değerlendirecek gibi görünüyor.

İzmir’in 35 yıllık seçim panoraması, şehirde halkın değer verdiği kavramların sürekli değiştiğini değil, daha rafine hale geldiğini gösteriyor: Ulaşılabilir başkan, şeffaf yönetim ve sürdürülebilir hizmet...

YUSUF İNAN / YEREL GÜNDEM

www.yerelgundem.com