Düzensiz Göçün Kalıcı Çözümü: Sevgi, Demokrasi ve Huzur
Barış, demokrasi ve insan onuruna yakışır bir hayat arayışı.
YUSUF İNAN YAZDI...
Düzensiz Göçün Kalıcı Çözümü: Sevgi, Demokrasi ve Huzur
Avrupa ve Amerika, düzensiz göçten korkuyor. Özellikle son yıllarda, bu sorun Batı’nın siyasi ve sosyal gündeminde en önemli maddelerden biri haline geldi. Türkiye gibi ülkelere düzensiz göçü önlemesi için büyük mali yardımlar yapılıyor, sınırlar güçlendiriliyor, sert tedbirler alınıyor. Ancak bütün bu çabalara rağmen, düzensiz göç durdurulamıyor. Peki neden?
Göçmenlerin neden evlerini, ailelerini, doğdukları toprakları terk ettiğini hiç düşündünüz mü? Bu insanların çoğu, savaşların, yoksulluğun, adaletsizliğin pençesindeki ülkelerden geliyor. Başka ülkelere kaçmak zorunda kalıyorlar çünkü daha iyi bir hayat, daha güvenli bir gelecek istiyorlar.
Eğer gerçekten düzensiz göçü önlemek istiyorsak, asıl soruna odaklanmalıyız: Bu insanlar neden ülkelerini terk ediyor? Cevap çok basit: Barış, demokrasi ve insan onuruna yakışır bir hayat arayışı.
Suriye, Afganistan, Irak, Ukrayna, Ortadoğu, Orta Asya… Bu coğrafyalar uzun süredir huzursuzluk ve savaşlarla boğuşuyor. İnsanlar savaşın, yoksulluğun, adaletsizliğin olduğu yerleri terk etmek zorunda kalıyor. Eğer Avrupa ve Amerika, NATO gerçekten düzensiz göçü durdurmak istiyorsa, dünyanın bu bölgelerinde barışı sağlamalı, savaşa ve zulme destek veren politikalarından vazgeçmelidir.
Bunu başarabilmek için öncelikle savaşlara neden olan sömürgeci sistemin sona erdirilmesi gerekiyor. Süper güçler, ekonomik ve siyasi çıkarlar için savaşları kışkırtıyor, istikrarsızlığı körüklüyor. Bugün Ortadoğu’daki savaşların, Filistin ve Gazze’deki trajedilerin, Ukrayna’da yaşananların temel nedeni güçlü devletlerin kendi çıkarlarına dayalı sömürgeci politikalarıdır. Oysa gerçek çözüm, dünya çapında adalet ve demokrasinin hakim olduğu bir sistem inşa etmektir.
Eğer dünya barışı sağlanabilirse, Ortadoğu’da, Orta Asya’da, Afrika’da, dünyanın dört bir yanında insanlar mutlu ve güvende yaşarsa, kim evini terk etmek ister? Hiç kimse… İnsanlar kendi topraklarında, kendi kültürlerinde, kendi aileleriyle yaşamak isterler. Ancak savaşlar, ekonomik yoksunluklar, adaletsizlikler onları göçe zorluyor.
Dünyada barışın sağlanmasının yolu, güçlü devletlerin çıkar odaklı politikalarını bırakmalarından geçiyor. Eğer süper güçler, insanlığı sömüren sistemlerini ortadan kaldırıp, demokrasi ve eşitliği savunan bir dünya düzeni kurarlarsa, ne savaş kalır ne de göç. Barış ancak bu şekilde mümkün olur.
Demokrasi dışı rejimler, baskıcı hükümetler dünyanın çeşitli yerlerinde barışı tehdit ediyor. Bu rejimler desteklendiği sürece savaşlar da, düzensiz göç de devam edecek. Oysa dünya devletleri bir araya gelip yeni bir barış anlaşması yapabilir, gerçek bir dünya barışı inşa edebilirler. Herkesin eşit pay aldığı, adaletin sağlandığı bir dünya düzeni yaratmak mümkün.
Sevgi, demokrasi, barış… Bu üç temel unsur olmadan ne savaşlar durur, ne göçler biter. İnsanlığın mutluluğu, ancak sevgi ve barış çizgisinde el ele tutuşmakla mümkün olur. Eğer dünya devletleri bir gün bir araya gelip bu değerleri esas alırlarsa, savaşlar da göçler de tarihin tozlu sayfalarında kalır.
İnsan selini durdurmanın, mutsuzluğu, açlığı, şiddeti önlemenin tek yolu sevgi, demokrasi ve barıştır. Ancak bu şekilde dünya gerçek anlamda huzura kavuşabilir.
Sonuç olarak, Avrupa, Amerika ve diğer büyük güçler, eğer gerçekten düzensiz göçü önlemek istiyorsa, savaşları bitirmeli, dünya barışını sağlamak için çaba göstermelidir. Göçü engellemenin tek yolu, insanların kendi ülkelerinde güven ve huzur içinde yaşamalarını sağlamaktır. Savaşsız bir dünya, insanlığın ortak hayali olmalı. Çünkü barış olmadan ne mutluluk, ne sevgi, ne de huzur olur.
Anket
Kapalı kapılar arkasındaki anketlere son... www.anketmatik.net online anketlerde Türkiye'nin gerçek gündemini anında öğrenin. Bir oy da siz verin. Küçük şey yoktur. Bir oy her şeyi değiştirir...
YUSUF İNAN / YEREL GÜNDEM
Twitter: @Yusufinan2023
İnstagram: yusufinan2023
İnstagram: fondinan2016
E-Mail: [email protected]