35 Yıllık Cemaatçi Sessizliğini Bozdu: Devletin Her Operasyonu Onların Tabanını Konsolide Ediyor

35 yıl Fethullahçı yapının içinde kalan bir eski mensubun çarpıcı itirafları: Cemaatin yurtdışı stratejisi, tabanı konsolide etme yöntemleri ve af çıkması halinde yapının nasıl dağılacağına dair dikkat çeken analizler.

35 Yıllık Cemaatçi Sessizliğini Bozdu:  Devletin Her Operasyonu Onların Tabanını Konsolide Ediyor

35 Yıllık Cemaatçi Sessizliğini Bozdu: “Devletin Her Operasyonu Onların Tabanını Konsolide Ediyor”

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Yıllarını Fethullahçı Yapının İçinde Geçiren İsimden Çarpıcı İtiraflar

Türkiye'nin yakın tarihini şekillendiren olaylardan biri olan Fethullahçı yapılanmanın iç yüzüne dair dikkat çekici bir itiraf geldi. Cemaatle 35 yıl boyunca içli dışlı yaşamış bir isim, Medyascope’a gönderdiği mektupta yaşadıklarını, tanıklıklarını ve geldiği pişmanlığı tüm açıklığıyla anlattı. Bu itiraf, örgütün yurt dışındaki yapısını ve stratejik söylemlerini sorgulayan önemli bir içerik olarak gündeme oturdu.

Milliyetçi Bir Evden Cemaatin Kalbine Uzanan Yol

İtiraf sahibi, gençlik yıllarını milliyetçi-muhafazakâr bir babanın baskısıyla geçirdiğini, lisede ise Fethullahçı yapıyla tanıştığını belirtiyor. Başlangıçta abilerine duyduğu güven ve aidiyet hissiyle örgüte bağlandığını ifade eden kişi, üniversite ve meslek hayatı boyunca kendisini "iki yüzlü" hissetmediğini çünkü samimiyetle bu yapının Türkiye’ye faydalı olacağına inandığını dile getiriyor.

“Eleştiren Susturulur, Sorgulayan Dışlanır”

Yurtdışına çıktıktan sonra örgüt içindeki düşünce baskısını daha net görmeye başladığını anlatan isim, darbe girişimi sonrası sorulan her sorunun “çocuk kandırır gibi” yanıtlandığını vurguluyor. Eleştirenlerin dışlandığını, dedikodularla itibarsızlaştırıldığını ve sohbetlerden uzaklaştırıldığını söyleyerek, “Yalnız kaldım ama bu yalnızlık bana iyi geldi” ifadelerini kullanıyor.

Gerçekle Yüzleşmenin Zorluğu

Eski bir mensubun verdiği bilgilere göre, cemaatin tabanı hâlâ gerçeklerden kopuk. Darbe girişimiyle ilgili iddianameleri bile okumadan sadece abilerden duydukları anlatılara inanan bir yapıdan söz ediliyor. Tabanın sorgulamaya kapalı olduğu ve sorgulayanların “cahil” yaftasıyla dışlandığı anlatılıyor. Bu durumun örgütün düşünce sistematiğinde “eleştiriye tahammülsüzlük” olduğunu açıkça gösterdiği ifade ediliyor.

Cemaatin Yurtdışındaki Gücü Nereden Geliyor?

İtiraflar, Fethullahçı yapının yurt dışındaki varlığını ayakta tutan temel dinamikleri de gözler önüne seriyor. Dil bilmeyen, entegre olamayan bireyler sosyal ve ekonomik olarak cemaat çevresine bağımlı hale gelmiş durumda. İslami eğitim, evlilik, geçim desteği gibi alanlarda cemaatin sağladığı imkanlar sayesinde aidiyet duygusu pekişiyor. Ancak bu bağlılık sorgulamadan çok bir mecburiyet olarak yaşanıyor.

“Gerçek Yüzü Sosyal Medya Sayesinde Gördüm”

Yapının sözde ileri gelenlerinin sosyal medya kullanımı, birçok eski mensubun örgütle olan bağlarını koparmasında etkili olmuş. Kendi anlatımıyla, “Sosyal medya olmasa bu kadar boş olduklarını anlayamazdım” diyen kişi, yöneticilerin büyük kısmının ilahiyat eğitimi dışında entelektüel birikimden yoksun olduğunu ve söylemlerinin içi boş retoriklerle dolu olduğunu belirtiyor.

1915 ve Kürt Meselesinde Değişen Söylemler

En dikkat çekici eleştirilerden biri, cemaatin geçmişteki resmi ideolojik duruşunun tersine, yurt dışındaki kamuoyuna 1915 Ermeni Olayları ve Kürt sorunu gibi konuları Türkiye aleyhine kullanmaya başlaması. İtiraf sahibi, “Devletle aramız iyiyken hükümetle birlikte Ermeni iddialarına karşı çalıştık, şimdi ise empati toplamak için bu konuları kullanıyorlar” diyerek cemaatin çelişkili tutumunu sert sözlerle eleştiriyor.

Af Tartışmasına Dikkat Çeken Yorum: “Bu Yapının Sonu Afla Gelir”

İtirafçıya göre, devletin cemaate karşı yürüttüğü her operasyon, yapı içindeki radikal liderlerin elini güçlendiriyor. Tabanı diri tutuyor, öfkeyi canlı kılıyor. Oysa ona göre çözüm, af ve toplumsal barıştan geçiyor. “Af çıkarsa cemaatin sömürdüğü taban dağılır, yöneticileri izole olur, bu yapı tarihe gömülür” diyen eski mensup, etkin pişmanlık gibi yasal formüller yerine güvenli dönüş imkanlarının sağlanması gerektiğini savunuyor.

Geri Dönmem, Ama Dönmek İsteyenler İçin Yol Açılmalı

Yurt dışında kendine yeni bir hayat kurduğunu belirten kişi, kişisel olarak Türkiye’ye dönme niyeti olmadığını, ancak birçok kişinin sırf korkudan cemaatten kopamadığını söylüyor. Devletin bu kişileri kurtarması gerektiğini belirten isim, kamu görevliliğine dönüş konusunda seçici olunması gerektiğini, özellikle öğretmen gibi sivil alanlarda af uygulanabileceğini savunuyor.


www.yerelgundem.com