Trump’ın Küresel Stratejisi: Avrupa, Çin, Ukrayna ve Popülist Sağ

ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa, Çin, Ukrayna ve Rusya politikaları küresel dengeleri değiştiriyor. NATO ve BM’den ayrılma söylemleri, Ukrayna’ya desteğin kesilmesi ve Avrupa ile gerilim, yeni bir uluslararası düzenin habercisi mi?

Trump’ın Küresel Stratejisi: Avrupa, Çin, Ukrayna ve Popülist Sağ

Trump’ın Küresel Stratejisi: Avrupa, Çin, Ukrayna ve Popülist Sağ

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

ABD Başkanı Trump’ın Uluslararası Politikada Yeni Hamleleri

Donald Trump’ın ikinci başkanlık dönemi için oluşturduğu politik stratejiler dünya siyasetini derinden etkilemeye devam ediyor. Çin, Avrupa ve Ukrayna konularında izlediği sert politikalar, küresel dengelerde önemli değişikliklere neden olabilir. NATO ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası örgütlere karşı aldığı mesafeli tavır ise Batı ittifakını kökten sarsabilecek nitelikte.

Trump’ın küresel politikaları, onun “tek adam” yönetimine yatkın, popülist sağ liderleri destekleyen yaklaşımı ile şekilleniyor. Özellikle Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Almanya’daki aşırı sağcı AfD partisine verdiği destek, Avrupa’daki aşırı sağ yükselişinin de ABD kaynaklı olarak hızlanabileceğini gösteriyor.

Trump ve Avrupa: İttifak mı, Çatışma mı?

ABD Başkanı Trump, Avrupa’yı “ABD’nin sırtında taşıdığı asalak bir kıta” olarak tanımlamaktan çekinmiyor. NATO’dan çekilme ihtimalini dile getirmesi ve Avrupa ülkelerini sürekli küçümsemesi, ABD-Avrupa ilişkilerinde ciddi bir krizin kapıda olduğunu gösteriyor. Avrupa ülkeleri ise Trump’ın olası ikinci dönemine karşı alternatif politikalar geliştirmeye çalışıyor. Ancak “ABD’siz bir Avrupa” ne kadar güçlü olabilir sorusu, henüz net bir yanıt bulabilmiş değil.

Londra’da geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen zirvede, Avrupalı liderler ABD’nin güvenlik politikalarından bağımsız bir Avrupa oluşturma ihtimalini tartıştı. Ancak bu planın uygulanabilirliği konusunda büyük belirsizlikler bulunuyor. Avrupa ülkelerinin askeri yatırımlara yönelme isteksizliği ve güçlü bir liderlikten yoksun olmaları, kıtanın Trump karşısında zor bir süreç yaşayacağını gösteriyor.

Ukrayna Krizi: Trump’ın Zelenski’ye Bakışı

Trump’ın Ukrayna politikası da Avrupa ile ilişkileri kadar dikkat çekici. ABD’nin Ukrayna’ya verdiği desteğin “aşırı” olduğunu savunan Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’ye karşı oldukça mesafeli bir tavır sergiliyor. Trump’ın, Zelenski’ye yönelik duyduğu rahatsızlık, Biden’ın oğlu Hunter Biden üzerinden Ukrayna’da yaşanan yolsuzluk iddialarıyla bağlantılı olabilir.

Ukrayna’ya verilen yardımları kesme tehdidinde bulunan Trump, ABD’nin Ukrayna’daki rolünü en aza indirmeyi planlıyor. Bu durum, Ukrayna’nın Rusya karşısındaki konumunu ciddi şekilde zayıflatabilir ve Avrupa’nın Ukrayna’ya yönelik destek mekanizmalarını yeniden gözden geçirmesine neden olabilir.

Trump ve Rusya: Putin ile Sessiz Bir Anlaşma mı?

Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yönelik tavrı, önceki ABD başkanlarına kıyasla oldukça farklı bir çizgide. Trump, Putin’in güçlü liderliğini övgüyle anarken, Rusya’ya yönelik yaptırımları devam ettirmekten de geri durmuyor. Ancak bu yaptırımların büyük bir kısmı sembolik seviyede kalırken, Washington’ın Moskova’yı Çin, İran ve Kuzey Kore’den koparma planı dikkat çekiyor.

Rusya’nın Ukrayna savaşındaki konumunu değiştirecek büyük çaplı bir yaptırım hamlesi yerine, ABD’nin petrol fiyatlarını düşürerek Kremlin’in ekonomik gücünü zayıflatma stratejisi izlediği görülüyor. Ancak bu politikaların ne kadar etkili olacağı ve Putin’in buna nasıl yanıt vereceği belirsizliğini koruyor.

Avrupa’nın Trump Sonrası Geleceği

Avrupa ülkeleri, Trump’ın politikalarına karşı birleşik bir yanıt vermeye çalışıyor. Ancak bu çabaların yeterli olup olmayacağı tartışmalı. Ukrayna savaşına yönelik Trump’ın Avrupa’ya yüklenmesi ve ABD’nin bu süreçten geri çekilme ihtimali, Avrupalı liderleri endişelendiriyor.

Avrupa’nın askeri bağımsızlığı konusunda yıllardır tartışılan “AB Savunma Gücü” gibi projeler, Trump’ın NATO’dan çekilme ihtimaline karşı yeniden gündeme geliyor. Ancak askeri harcamalar konusundaki isteksizlik ve liderlik eksikliği, bu sürecin Trump’ın politikalarına güçlü bir yanıt oluşturmasını zorlaştırıyor.

Trump’ın Küresel Etkisi Ne Olacak?

ABD’nin dünya üzerindeki rolü, Trump’ın ikinci döneminde büyük değişimlere uğrayabilir. Çin’e yönelik ticari savaş, Rusya ile karmaşık ilişkiler, Avrupa’ya karşı sert söylemler ve Ukrayna meselesi, küresel dengeleri altüst edebilecek hamleler olarak öne çıkıyor.

Önümüzdeki süreçte Trump’ın politikalarının dünya siyasetinde nasıl yankı bulacağını, Avrupa’nın bu yeni düzene nasıl tepki vereceğini ve Rusya-ABD-Çin üçgeninde nasıl bir denge oluşacağını izlemeye devam edeceğiz.

www.yerelgundem.com

Kaynak: Hakan Aksay / T24