Rümeysa Öztürk Davası: Trump Yönetiminden Sert Müdahale, Uluslararası Tepki Büyüyor
ABD’de Filistin yanlısı görüşleri nedeniyle gözaltına alınan doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün davası uluslararası gündeme oturdu. Trump yönetimi sınır dışı sürecini savunuyor.

Rümeysa Öztürk Davası: Trump Yönetiminden Sert Müdahale, Uluslararası Tepki Büyüyor
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
ABD'nin Massachusetts eyaletinde yaşanan bir gözaltı olayı, hem ABD iç kamuoyunda hem de Türkiye’de geniş yankı uyandırdı. Tufts Üniversitesi’nde doktora eğitimi gören 30 yaşındaki Rümeysa Öztürk, 25 Mart 2025 günü Boston sokaklarında yürürken sivil kıyafetli ICE (Göç ve Gümrük Muhafaza) ajanları tarafından gözaltına alındı. Olay, ABD’deki Filistin yanlısı öğrenci hareketleriyle ilişkili olarak değerlendiriliyor.
Gözaltı anı sosyal medyada büyük tepki çekerken, Öztürk’ün avukatları olayın hukuksuz olduğunu ve gözaltının ifade özgürlüğü hakkını ihlal ettiğini savunuyor. ABD Adalet Bakanlığı ise gözaltının yasalara uygun olduğunu ileri sürerek, Öztürk'ün vizesinin 21 Mart’ta iptal edildiğini ve artık Boston'daki mahkemelerin değil, Louisiana’daki mahkemelerin yetkili olduğunu açıkladı.
Mahkeme süreci ve yetki tartışması
Rümeysa Öztürk’ün gözaltına alındığı akşam, avukatları Boston’daki federal mahkemeye başvurarak gözaltına itiraz etti. Ancak bu sırada Öztürk’ün Vermont üzerinden Louisiana’ya nakledildiği ortaya çıktı. ABD Adalet Bakanlığı, bu gerekçeyle Boston mahkemesinin davaya bakamayacağını savundu. Şu anda gözaltı işleminin geçerliliği ve yetki alanı tartışması devam ediyor.
Boston Bölge Mahkemesi Yargıcı Denise Casper, geçici bir karar alarak Öztürk'ün sınır dışı edilmesini durdurdu. Ancak davanın nerede görüleceğine dair karar henüz verilmedi.
İfade özgürlüğü mü, ulusal güvenlik mi?
Öztürk’ün avukatı Mahsa Khanbabai, müvekkilinin Tufts Üniversitesi’nde Fulbright bursu ile okuduğunu ve herhangi bir suçlama ile karşı karşıya olmadığını belirtiyor. Khanbabai, Öztürk’ün Filistin yanlısı görüşleri nedeniyle hedef alındığını, bunun da ABD Anayasası’nın 5. maddesi kapsamında güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlali anlamına geldiğini vurguluyor.
Trump yönetimi ise bu ifadeleri reddediyor. Dışişleri Bakanı Marco Rubio yaptığı açıklamada, “Size eğitim için vize verdik, kampüslerimizi ajitasyon alanına çevirmek için değil” diyerek, benzer eylemlere katılan 300 öğrencinin vizesinin iptal edildiğini duyurdu.
Tepkiler büyüyor
Gözaltı görüntülerinin kamuoyuna yansımasının ardından hem ABD’den hem Türkiye’den tepki yağdı. Massachusetts Senatörü Ed Markey, bu durumu “otoriterlik” olarak tanımladı. Eyaletin başsavcısı Andrea Joy Campbell ise, Öztürk’ün siyasi görüşleri nedeniyle “pusuyla” gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Türkiye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise gözaltı kararını “insan hakları ihlali” olarak nitelendirerek kınadı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de yaptığı açıklamada, Öztürk’ün durumunun Türkiye’deki yüzlerce mağdur öğrenciyle benzerlik taşıdığını söyledi.
Kampüsler ve sokaklar hareketli
Tufts Üniversitesi, öğrencisinin kanuni haklarını kullanmasına destek verdiklerini açıkladı. Üniversite kampüslerinde “Rümeysa Öztürk’e özgürlük” pankartlarıyla gösteriler düzenleniyor. Boston’da düzenlenen protesto gösterisine iki binden fazla kişi katıldı. ABD kamuoyunda üniversitelerdeki Filistin destekçisi öğrencilerin ifade özgürlüğü hakkına yönelik baskılar artan şekilde tartışılıyor.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamalarda, bu tür eylemlerin “Yahudi karşıtlığı” kapsamında değerlendirilebileceği belirtilmişti. Ancak uzmanlar, Filistin yanlısı görüşlerin sistematik biçimde bastırılmasının anayasal haklara aykırı olduğunu savunuyor.
Süreç nasıl devam edecek?
Şu anda Öztürk, Louisiana’da bir göçmen gözaltı merkezinde tutuluyor. Avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduğunu ve yalnızca anayasal hakkını kullandığı için cezalandırıldığını savunuyor. Mahkemeden yetki kararının çıkmasının ardından, dava ya Louisiana’da devam edecek ya da yeniden Boston’a taşınabilecek.
Bu gelişmeler, ABD'de kampüslerde yaşanan protesto dalgasının daha sert biçimde bastırılacağı yönünde endişeleri artırıyor. Rümeysa Öztürk davası, bu anlamda bir sembole dönüşmüş durumda.