İstanbul Barosu Olağanüstü Genel Kurula Gidiyor: Mevcut Yönetime Karşı Aday Yok

İstanbul Barosu, terör propagandası suçlamasıyla karşı karşıya. 23 Şubat’ta olağanüstü genel kurul yapılacak, ancak mevcut yönetime karşı aday çıkmayacak.

İstanbul Barosu Olağanüstü Genel Kurula Gidiyor: Mevcut Yönetime Karşı Aday Yok

İstanbul Barosu Olağanüstü Genel Kurula Gidiyor: Mevcut Yönetime Karşı Aday Yok

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

İstanbul Barosu, 23 Şubat Pazar günü olağanüstü genel kurulunu toplayacak. Türkiye’nin ve dünyanın en büyük barolarından biri olan İstanbul Barosu’nun yönetimi, "terör propagandası yapmak" suçlamasıyla açılan davanın ardından güven tazelemek için olağanüstü kurultay kararı aldı. Ancak dikkat çeken nokta, mevcut yönetime karşı herhangi bir grubun aday olmaması.

İstanbul Barosu Neden Olağanüstü Genel Kurul Kararı Aldı?

İstanbul Barosu, 21 Aralık’ta Suriye’nin kuzeyinde öldürülen iki gazeteci hakkında yaptığı açıklama nedeniyle hedef haline geldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, açıklamanın "terör propagandası" niteliğinde olduğunu öne sürerek, Baro Başkanı ve yönetim kurulunun görevden alınması için dava açtı. İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi de 4 Mart’ta görülecek duruşma öncesinde süreci hızlandıran bir karar aldı.

Barolar Birliği’nin de desteğiyle İstanbul Barosu yönetimi, 15 Ocak’ta yapılan toplantıda olağanüstü genel kurul kararı aldı. Bu karar, hem yönetimin güven tazelemesi hem de avukatların hukuka ve baronun bağımsızlığına sahip çıkmasını sağlamak amacıyla alındı.

İstanbul Barosu: “Bu Bir Hukuk Mücadelesidir”

İstanbul Barosu Başkanı Prof. İbrahim Kaboğlu, tüm avukatları 23 Şubat’ta yapılacak genel kurula davet etti. Kaboğlu, Çağlayan Adliyesi’nde yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Bu hukuk yoluyla demokrasi toplantısı olacak. Avukatlar hem barolarını sahiplenecek hem de Türkiye’nin demokratik geleceğine dair görüşlerini ortaya koyacaklar. Tüm avukat meslektaşlarımızı Haliç Kongre Merkezi’ndeki olağanüstü kurultayımıza bekliyoruz."

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ve birçok baro başkanı da İstanbul Barosu’na destek için adliyede bir araya geldi.

Hukuka Saldırı İddiaları

Türkiye’de hukukun bağımsızlığı konusundaki endişeler son dönemde artmış durumda. Kıdemli avukatlardan Alp Selek, durumu şu sözlerle değerlendirdi:

"1959 yılında İstanbul Barosu’na üye oldum. 27 Mayıs’tan bu yana birçok siyasi değişim gördüm ama bugün yaşadığımız kadar büyük bir hukuka saldırı görmedim. İstanbul Barosu’nun görevden alınma davasına maruz kalması, hukukun geldiği noktayı gözler önüne seriyor."

Hiçbir Grup Mevcut Yönetime Karşı Aday Olmayacak

İstanbul Barosu yönetimi, 20 Ekim 2024’te yapılan genel kurulda seçilmişti ve 20 ay daha görev süresi bulunuyordu. Ancak mevcut yönetimin hukuki baskılar nedeniyle zorlanması, önceki seçimlerde yarışan grupların bile yönetimin yanında durmasına neden oldu. Olağanüstü genel kurulda hiçbir grup aday olmayacak.

Bu durumu değerlendiren Alp Selek, "Bu bir hukuksuzluk sürecidir. Eğer mahkeme yönetimi görevden alma kararı verirse bu hukuksuzluğun bir parçası olacak" dedi.

Hukukun Geleceği Ne Olacak?

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Aytaç, İstanbul Barosu’na yönelik süreci değerlendirerek, siyasi iktidarın hukuk alanında baskıyı artırdığına dikkat çekti:

"Siyasi iktidar, TÜSİAD’dan yazar-çizerlere kadar kendisine muhalif olan herkesi susturmaya çalışıyor. İstanbul Barosu, Türkiye’de hukukun ve özgürlüklerin kalesidir. Bu mücadele sadece avukatların değil, demokrasinin mücadelesidir."

12 Eylül darbesi döneminde bile baronun baskılara boyun eğmediğini hatırlatan Aytaç, İstanbul Barosu’nun bu süreçten de başı dik çıkacağını söyledi.

Baro seçimlerinin sonucu ne olursa olsun, Türkiye’de hukuk mücadelesinin devam edeceği ve baroların bu süreçte önemli bir rol oynayacağı vurgulanıyor.

www.yerelgundem.com