İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi suikast kurbanı mı?

YUSUF İNAN YAZDI

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi suikast kurbanı mı?

Tüm dünya bu soruya cevap arıyor. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi bir suikaste mi kurban gitti? Kazanın oluş şekli, helikopterin yaşı, üç helikopterden sadece Reisi'nin helikopterinin düşmesi, İran Devleti'nin düşen helikopterin yerini bulamaması ve sonrasındaki duyarsızlık suikast şüphesini artırıyor.

Aynı gün Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz hastaneye kaldırıldı...

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'in aynı gün içinde yüksek ateş tanısı ile hastaneye kaldırılması da bölgede bir siyasi değişimin başladığı mesajını veriyor.

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz 88 yaşında.

88 yaşındaki Kral Selman, 2015 yılından beri tahtta olmasına rağmen, 38 yaşındaki oğlu Muhammed bin Selman, 2017 yılında veliaht prens olarak ilan edildi.

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ölürse, 38 yaşındaki oğlu Muhammed bin Selman Suudi Arabistan Kralı olarak hazır. Kral ölmese de, Muhammed bin Selman Kral yetkilerini kullanıyor.

Ülkeyi fiili olarak Muhammed bin Selman yönetiyor.

İran hem kendi içinde, hem de küresel anlamda büyük sorunlar yaşıyor. İran halkı uzun süren ambargolar nedeniyle harap ve bitap halde.

Kendi Cumhurbaşkanı'na 40 yıllık Amerikan helikopteri tahsis eden İran Devleti, Rusya'ya kamikaze drone göndererek Ukrayna savaşının kaderiyle oynuyor.

Çin Devleti'nin bile Rusya'ya silah temini konusunda çekimser kaldığı bir konjonktürde İran Rusya'nın yardımına koşuyor.

Şaşırtıcı olan İbrahim Reisi'nin ölmesi İran'da havai fişek gösterileriyle kutlanıyor.

İran halkı bu konuyla ilgili bir soruya, “ Biri gelir, biri gider, İran halkı sürekli sefalet içindedir” şeklinde cevap veriyor.

Medyaya yansıyan haberlere göre İran halkı büyük baskı altında.

Ve arayışta...

Bu süreç nereye evrilir bilinmez ancak İran'da hiçbir şey eskisi gibi olamaz.

İran mutlaka değişime kapı aralayacaktır.

Suikast konusunda “Yok, hayır olamaz” denilemez.

İslam Peygamberi Hz. Muhammed 63 yaşında vefat etti. Kimi kaynaklar Hz. Muhammed'in zehirlenmiş olacağını ileri sürdü.

Dört halife nasıl öldü?

Hz. Ebu Bekir, doğal sebeplerden dolayı vefat etti. İslam'ın ilk halifesi olan Hz. Ebu Bekir, 634 yılında Medine'de öldü. Ölüm nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, yaşlılık ve hastalık nedeniyle öldüğü kabul edilir. Bazı rivayetler, vefatından önce bir süre hasta olduğunu belirtir. Hz. Ebu Bekir, vefatından önce Hz. Ömer'i halife olarak önerdi ve Müslüman topluluğu da bu öneriyi kabul etti.

Hz. Ebu Bekir, sadakati, liderliği ve İslam'ın ilk dönemindeki hizmetleri ile tanınır ve Müslümanlar arasında büyük saygı görür.

Hz. Ömer, 644 yılında Medine'de sabah namazını kıldırırken suikasta uğrayarak öldü. Suikastçı, bir Pers kölesi olan Ebu Lü'lüe (Firoz) idi. Ebu Lü'lüe, Hz. Ömer'i zehirli bir hançerle bıçakladı. Aldığı yaralar nedeniyle birkaç gün sonra vefat eden Hz. Ömer, İslam tarihinde ikinci halife olarak bilinir ve adaletli yönetimiyle tanınır.

Hz. Ömer'in suikasta uğraması, İslam tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir ve onun ölümü, Müslümanlar arasında büyük bir üzüntü ve şok yaratmıştır.

Hz. Osman, 656 yılında Medine'de evinde suikast sonucu öldürüldü. Üçüncü halife olarak görev yapan Hz. Osman, hilafeti döneminde çeşitli iç karışıklıklar ve muhalefetle karşılaştı. İsyancı gruplar, kendisine karşı başlattıkları protestolar sonucunda Medine'yi kuşattılar ve aylar süren kuşatmanın ardından evine saldırdılar.

Hz. Osman, saldırganlar tarafından Kur'an okurken öldürüldü. Bu suikast, İslam tarihinde büyük bir fitneye (karışıklık ve bölünmeye) yol açtı ve sonrasında gelen siyasi ve sosyal çalkantılar, İslam toplumu üzerinde derin etkiler bıraktı. Hz. Osman'ın şehadeti, aynı zamanda Müslümanlar arasındaki ilk büyük iç savaş olan Cemel ve Sıffin savaşlarının da önünü açan olaylardan biri olarak kabul edilir.

İslam tarihinde suikast sonucu öldürülen dört halifeden biri olan Halife Ali bin Ebu Talib'dir. Ali, 661 yılında Kufe'de, Harici olarak bilinen bir grup tarafından suikasta uğrayarak öldürüldü. Suikastçı, İbn Mülcem isimli bir kişiydi ve Ali'yi sabah namazı sırasında mescidde ağır şekilde yaraladı. Ali, bu saldırıdan iki gün sonra hayatını kaybetti.

Halife Ali, İslam tarihinin önemli figürlerinden biridir ve hem Sünni hem de Şii Müslümanlar için büyük bir öneme sahiptir. Ancak, özellikle Şii İslam'da Ali, çok daha merkezi bir rol oynar ve onun şehadeti önemli bir tarihsel ve dini olgu olarak kabul edilir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm nedeni, resmi kayıtlara göre siroz hastalığıdır. 10 Kasım 1938'de İstanbul'daki Dolmabahçe Sarayı'nda vefat eden Atatürk'ün ölümüne ilişkin çeşitli spekülasyonlar bulunsa da, tıbbi kayıtlar ve uzman raporları siroz hastalığını işaret etmektedir.

Turgut Özal, 17 Nisan 1993 tarihinde, Cumhurbaşkanlığı görevini sürdürürken Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde aniden rahatsızlanarak vefat etti. Ölüm nedeni resmi kayıtlara göre kalp krizi olarak belirtilmiştir. Ancak, Özal'ın ani ve beklenmedik ölümü, kamuoyunda ve bazı çevrelerde çeşitli spekülasyonlara ve suikast iddialarına yol açmıştır.

Türk siyasi tarihinde uçak ve helikopter kazası sonucu ölen önemli siyasetçiler ve devlet adamları mevcut.

Başbakan Adnan Menderes'in uçağı da  Londra'da düşmüş, Menderes sağ kurtulmuştur.

Türkiye'nin 9. Başbakanı merhum Adnan Menderes'in, 17 Şubat 1959'da Kıbrıs müzakereleri için gittiği İngiltere'nin başkenti Londra'da kurtulduğu uçak kazasının üzerinden 65 yıl geçti.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin bir helikopter kazası nedeniyle ölmesi tüm dünyada şaşkınlıkla karşılandı.

Muhtemeldir ki, birçok devlet başkanı ve siyasetçi ve ailesi İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin helikopter kazasında ölmesinden etkilenmiştir.

Biz ki Müslümanız...

İmanın 6 şartından biri de Kadere İman'dır...

İnsan kaderinde ne varsa, onu yaşar...

Allah'ın yazdığından başkası başımıza gelmez. İmanı kuvvetli olanlar bu sırrı bildiği için, Turgut Özal gibi silahlı saldırı sonrasında “Allah'in verdiği ömrü, onun izninden başka alacak yoktur. Biz de ona teslim olmuşuzdur" der...

Al-i İmran / 154 :

Sonra o kederin ardından (Allah) üzerinize öyle bir eminlik, öyle bir uyku indirdi ki, o, içinizden bir zümreyi örtüp bürüyordu.

Bir zümre de canları sevdasına düşmüştü. Allah'a karşı, cahiliyet zannı gibi, hakka aykırı bir zan besliyorlar ve "Bu işten bize ne?" diyorlardı.

De ki: "Bütün iş Allah'ındır". Onlar sana açıklamayacaklarını içlerinde saklıyorlar (ve) diyorlar ki:

"Bize bu işten bir şey olsaydı burada öldürülmezdik".

Onlara şöyle söyle:

Eğer siz evlerinizde olsaydınız bile, üzerlerine öldürülmesi yazılmış olanlar yine muhakkak yatacakları (öldürülecekleri) yerlere çıkıp gidecekti.

Allah (bunu) göğüslerinizin içindekini denemek ve yüreklerinizdekini temizlemek için yaptı. Allah göğüslerin içinde olanı bilir.

YUSUF İNAN / YEREL GÜNDEM

www.yerelgundem.com

Twitter: @Yusufinan2023

İnstagram: yusufinan2023

İnstagram: fondinan2016

E-Mail: [email protected]