Eylem Çağrısı Yapan Gençlere 5 Yıla Kadar Hapis İstemi
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından eylem çağrısı yapan gençler hakkında “suç işlemeye alenen tahrik” suçlamasıyla 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Eylem Çağrısı Yapan Gençlere 5 Yıla Kadar Hapis İstemi
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasının ardından sosyal medyada tepki gösterip eylem çağrısı yapan 20 kişi hakkında, “suç işlemeye alenen tahrik” suçlamasıyla 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istendi.
90 kişi hakkında iddianame hazırlandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına yönelik tepkiler kapsamında eylem çağrısı yapan, protestolara katılan ve aralarında üç tutuklunun da bulunduğu 90 kişi hakkında iddianame hazırladı. Özellikle sosyal medya üzerinden yayılan mesajlar delil olarak dosyaya girdi.
20 kişi hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 214/1 maddesi gereğince “suç işlemeye alenen tahrik” suçundan ceza talep edildi. Bu kişiler arasında çoğunlukla üniversite öğrencileri bulunuyor.
Savcılık: Tahrike elverişli olması yeterli
Savcılık, suçlamayı kamu barışını tehdit eden bir eylem olarak değerlendirdi. Hazırlanan iddianamede, “zararlı sonucun gerçekleşmesine gerek olmadan” suçun oluştuğu vurgulandı. Paylaşımların geniş kitlelere hitap eden, tahrike açık ifadeler içerdiği ve bu nedenle cezai yaptırım gerektirdiği belirtildi.
Suç sayılan sosyal medya mesajları
İddianamede, suç unsuru olarak gösterilen bazı ifadeler dikkat çekti. Şu paylaşımlar örnek gösterildi:
-
“Ferman padişahınsa sokaklar bizimdir”
-
“Sokağa çıkalım lütfen, bu mücadele evde verilmiyor”
-
“İstanbul Teknik Üniversitesi, diploma iptal kararını tanımıyoruz”
-
“Saraçhane’ye yürüyoruz. Gezilecek yerler, görülecek hesaplar var”
-
“CHP uyan artık, sandığa gitme, sokağa çık”
-
“Ey Türk milleti, nerede buluşuyoruz, imdat artık”
Bu tür ifadelerin halkı provoke ettiğini savunan savcılık, sosyal medya üzerinden yapılan açık çağrıların kamusal düzeni bozabilecek potansiyel taşıdığını belirtti.
Yasak kararına rağmen eylemlere katılanlara da dava
İstanbul Valiliği’nin 19-23 Mart tarihleri arasında aldığı gösteri yasağına rağmen protestolara katılan sekiz kişi hakkında ise “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılmak” suçundan bir yıl altı aydan üç yıla kadar hapis cezası istendi.
Ayrıca 61 kişi hakkında, yürüyüşlere maske takarak ya da kimliğini gizleyerek katıldıkları gerekçesiyle “kendini tanınmaz hale getirme” ve “silah benzeri alet taşıma” suçlamaları yöneltildi. Bu kişiler için de iki yıl altı aydan dört yıla kadar hapis talep edildi.
Gençlere destek ve özgürlük tartışmaları
Öğrencilerin sosyal medya üzerinden yaptığı çağrıların ardından gözaltıların başlaması, sivil toplum kuruluşları ve bazı muhalefet temsilcileri tarafından ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilerek eleştirildi.
İddianamede yer alan bazı ifadelerin anayasal hak olan ifade özgürlüğü ve toplantı hakkı çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini savunan hukukçular, gençlerin suç işleme kastı taşımadığını öne sürüyor.
Ancak savcılık, kamu düzenini tehdit edecek her türlü çağrının ceza hukuku kapsamında değerlendirileceğini ve kamu güvenliğini tehdit eden söylemlere karşı sıfır tolerans ilkesinin uygulanacağını bildirdi.
Davanın ne yönde ilerleyeceği merak konusu olurken, gençlerin yargılanması, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve siyasi protestoların sınırları konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirmiş durumda.