TÜSİAD yöneticileri Orhan Turan ve Ömer Arif Aras hâkim karşısında: 5 yıl 6 aya kadar hapis istemi

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Ömer Arif Aras, genel kurul konuşmaları nedeniyle “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamasıyla yargılanıyor. 5 yıl 6 aya kadar hapisleri isteniyor.

TÜSİAD yöneticileri Orhan Turan ve Ömer Arif Aras hâkim karşısında: 5 yıl 6 aya kadar hapis istemi

TÜSİAD yöneticileri Orhan Turan ve Ömer Arif Aras hâkim karşısında: 5 yıl 6 aya kadar hapis istemi

YEREL GÜNDEM / İSTANBUL

Türkiye Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Arif Aras, bugün İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava kapsamında hâkim karşısına çıktı. 13 Şubat’ta yapılan genel kurulda sarf ettikleri sözler nedeniyle “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ve “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamalarıyla yargılanan iki iş insanı hakkında 1 yıl 10 aydan 5 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Genel kurul konuşmaları yargı konusu oldu

Turan ve Aras’ın yargılanmasına neden olan süreç, TÜSİAD’ın 13 Şubat’taki genel kurul toplantısında yaptığı açıklamalarla başladı. Gündemdeki siyasi ve yargısal gelişmelere dair eleştiriler içeren konuşmaların ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, kamuoyuna yansıyan ifadelerin “gerçeğe aykırı bilgi yaymak” ve “yargıyı etkilemeye çalışmak” anlamına geldiği gerekçesiyle soruşturma başlattı.

Ömer Aras hakkında başlatılan soruşturma kısa sürede Orhan Turan’ı da kapsayacak şekilde genişletildi. Soruşturmanın genişlemesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 19 Ocak’ta yaptığı ve “İş adamı derneğiyseniz iş adamı gibi davranın” ifadelerini içeren çıkışının etkili olduğu yorumları yapılıyor.

İddianame: “Kamu barışını bozabilecek nitelikte”

Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, iş insanlarının sözlerinin kamu barışını bozabilecek nitelikte olduğu, kamuoyunda algı oluşturarak yargı süreçlerine etki etmeyi hedeflediği ileri sürüldü. Dava dosyasında her iki ismin zincirleme şekilde “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ve “yanıltıcı bilgi yayma” suçlarından yargılanmaları talep ediliyor.

İddianamede ayrıca, sanıkların ifadelerinin “kamu kurumları üzerinde baskı yaratma” amacı taşıdığı ve bu bağlamda yargı bağımsızlığını zedeleyebilecek mahiyette olduğu öne sürüldü.

TÜSİAD’dan sessizlik, gözler mahkemede

TÜSİAD henüz dava süreciyle ilgili resmi bir açıklama yapmazken, iş dünyasında gelişmeler yakından izleniyor. Mahkemenin vereceği kararın yalnızca iki isim için değil, sivil toplum kuruluşlarının ifade özgürlüğü sınırları açısından da emsal teşkil etmesi bekleniyor.

Duruşma sırasında güvenlik önlemlerinin artırıldığı gözlemlenirken, Turan ve Aras’ın adliyeye polis eşliğinde gelmeleri dikkat çekti. Savcılık makamının ceza taleplerinin ardından mahkeme sürecinin nasıl ilerleyeceği merak konusu.

Soru şu: Eleştiri nerede biter, suç nerede başlar?

Siyasi ve ekonomik aktörlerin kamuoyuna yönelik açıklamalarında nerede çizgi aşılıyor? TÜSİAD yöneticilerine yöneltilen suçlamalar bu soruyu tekrar gündeme taşıyor. Davanın seyrine göre Türkiye’de ifade özgürlüğü, sivil toplumun rolü ve iş dünyasının kamuoyundaki konumu üzerine daha geniş tartışmalar bekleniyor.

www.yerelgundem.com