Girit’ten gelen bir Türk ailesi ile Urla’dan ayrılan bir Rum ailenin duygu yüklü buluşması

Urla'da 1946'da yaşanan gerçek bir mübadele hikayesi, Girit’ten gelen bir Türk ailesi ile Urla’dan giden bir Rum ailenin duygu dolu buluşmasını anlatıyor.

Girit’ten gelen bir Türk ailesi ile Urla’dan ayrılan bir Rum ailenin duygu yüklü buluşması

Urla’da bir kahvede başlayan mübadele hikâyesi: Yarım kalan vatan, tam kalpli insanlar

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Girit’ten gelen bir Türk ailesi ile Urla’dan ayrılan bir Rum ailenin duygu yüklü buluşması
1946 yılının bir bahar günü Urla Sanat Sokağı’nda yaşayan Girit mübadili bir Türk ailesine gelen bir haber, onlarca yıl öncesine uzanan, hem ayrılık hem de insanlık dolu bir geçmişin kapısını araladı. Yunanistan’dan gelen Vasili ve Eleni isimli Rum bir çift, yıllar önce terk etmek zorunda kaldıkları evlerini görmek istediklerini belirttiler. Girit’ten Türkiye’ye zorunlu göçle gelen Türk ailesiyle Urla’dan Yunanistan’a gitmek zorunda kalan Rum aile, Urla meydanındaki bir park kahvesinde karşılaştı.

Bahçede saklanan kutunun içinden çıkan insanlık
Sanat Sokağı’ndaki eve davet edilen Rum çift, yıllar önce bahçeye gömdükleri değerli eşyalarını hatırlatarak, izin ister. Giritli aile tereddütsüz onlara yardımcı olur. Bahçede yapılan arama sonrası, duvara gizlenmiş bir kutu içinden mücevherler çıkar. Vasili, “Paylaşalım” der. Ancak Giritli baba ve anne, “Hepsi sizin malınız, alın götürün” diyerek hiçbir şey almaz. Gözyaşları içinde birbirlerine sarılan iki aile, savaşların ve zorunlu göçlerin parçaladığı insanlık tarihine örnek bir dayanışma sahnesi bırakır.

Girit’ten gelen bir zeytin sevdalısının Urla’daki yeni hayatı
Bu hikâyenin temelini atan kişi, Osmanlı döneminde İzmir’in Tire ilçesinden Girit’e giden Yeniçeri askeri Mustafa Yılanzade’dir. Oğulları Besim ve Mustafa Yılanzade, zeytinle iç içe büyür. Girit’te zeytinyağı fabrikası kuran Besim Bey, 1923 Mübadele Anlaşması sonrası 13 Mayıs 1924’te Gülcemal Vapuru’yla ailesiyle birlikte Kandiye Limanı’ndan Türkiye’ye gelir. Urla’ya yerleştirilen aile, devletten aldığı bir ev, dükkan ve zeytinlik sayesinde yeniden toprağa tutunur.

“Ah Patriadamız” diyerek veda ettikleri topraklardan, yeni bir yurt kurdular
Besim Yılanzade, göç sırasında geride 32 tapulu taşınmaz bırakır. Girit gözden kaybolurken söylediği “Ah Patriadamız…” cümlesi çocuklarının hafızasına kazınır. Karantina Adası’nda beş gün süren izolasyonun ardından Urla’ya yerleştirilen aile, burada zeytin ağaçlarıyla yeniden kök salar.

Urla’da “yarım gavur” denilerek dışlandılar, ama toprağa emek vererek sevgi kazandılar
Zamanla varlıklı bir aile haline gelen Yılanzade ailesinin çocukları, okul yollarında dışlanarak “yarım gavur” diye çağrılır. Ancak Mustafa Uyal, bu önyargılara rağmen ailesinin zeytin sevdasını büyütür. 100 dönümle başladığı tarım yolculuğunu 1000 dönüme çıkarır. Mübadil kökenli olmalarına rağmen Türk vatanını yüreklerinde hisseden bir nesil yetiştirirler.

Son vedasını zeytin ağaçlarına yaptı
Mustafa Uyal, ömrünün son günlerinde Urla’daki zeytin ağaçlarına veda etmek için yeniden bahçeye gider. Ölümünden iki gün önce oğluna son arzusu sorulduğunda “Karides istiyorum” der. Ardından “Şaka yaptım” diyerek, Giritli kimliğinin o ince mizahını da son nefesine kadar taşır. 22 Mayıs 1981’de hayatını kaybeden Mustafa Uyal, Girit mübadili bir neslin hikâyesini tamamlar.

Bahçeye dikilen çiçeklerle yaşatılan göçmen hafızası
Ailenin kadınları, Urla’daki evlerinin bahçesine Girit’ten getirdikleri Arap Fulu, Yasemin ve Seluka çiçeklerini diker. Bugün Urla sokaklarında gezerken, bu bitkileri görmek hâlâ mümkündür. Çünkü bazı çiçekler, göç edilen yerleri vatan yapan köklü sembollerdir.

Girit mübadilleri, Türkiye’ye değerli insanlar yetiştirdi
Ertuğrul Özkök’ün anlattığı bu gerçek hikâye, gazeteci Nesrin Uyal Ortan’ın A7 Yayınları'ndan çıkan “Girit’ten Urla’ya: Bir Mübadele Ailesinin Öyküsü” adlı kitabına dayanıyor. Kitap, göçün ve aidiyetin izlerini bir ailenin üzerinden anlatırken, aynı zamanda Türkiye’nin çokkültürlü kimliğine ışık tutuyor. Her bir mübadilin hikâyesi, geçmişin acılarını insanlıkla iyileştirmeye çalışan bireylerin gurur duyulacak mirasına dönüşüyor.

www.yerelgundem.com