Gazetecilik Mesleği: Hakikatin Peşinde Zorlu Bir Yolculuk
Gazetecilik, reklamların arasında kaybolmuş bir meslek mi? Hakikatin peşinde olmak, suç sayıldığı dönemlerde gazeteciliği nasıl etkiliyor? Bağımsız gazetecilik neden zor?

Gazetecilik Mesleği: Hakikatin Peşinde Zorlu Bir Yolculuk
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Gazetecilik, yalnızca haber yazmak ve kamuoyunu bilgilendirmekten ibaret değildir. Medyanın ekonomik bağımlılıkları, siyasi baskılar ve etik kaygılar arasında sıkışan bir meslek olarak, sürekli değişen sosyo-politik dinamiklere göre şekillenir. Gazetecilik, bir ülkenin özgürlük seviyesiyle doğrudan ilişkili olan, bazen ödüllendirilen, bazen ise suç sayılan bir meslektir.
Gazetecilik Reklamların Arasında Kayboldu mu?
Bugün birçok gazeteci, çalıştıkları medya kuruluşlarının ilanlarla ayakta kalmasını olağan bir durum olarak kabul ediyor. Oysa bağımsız haberciliğin temel şartlarından biri, herhangi bir siyasi ya da ekonomik güce bağımlı olmamaktır. Ancak medya sahiplerinin ticari ilişkilerini kolaylaştırmak için iktidarla iş birliği yapması ve gazetecilerin bu sistemin bir parçası haline gelmesi, haberciliğin doğasını değiştirdi.
Reklamlarla ayakta kalmaya çalışan medya kuruluşları, zamanla haberciliği bir kamu hizmeti olarak değil, ticari bir faaliyet olarak görmeye başladı. Bugün, en bağımsız gazeteciler bile geçimlerini sağlamak için haber aralarına ürün pazarlıyor ve bu, medya tüketicileri için normalleşmiş bir durum haline geldi.
Gerçek Gazetecilik Risk Almaktır
Gazetecilik, suçu yasalar değil, güç sahiplerinin belirlediği dönemlerde en büyük sınavını verir. Çünkü hakikati yazmak, bazen suçlu ilan edilmeyi göze almak demektir. Türkiye’de gazeteciler, sadece yaptıkları haberler nedeniyle yargılanıyor, hapse atılıyor, hatta öldürülüyor.
Uğur Mumcu, Hrant Dink ve Metin Göktepe gibi isimler, gazeteciliğin sadece kalemle değil, bedel ödeyerek yapıldığını gösteren en acı örneklerden. Onların katledilmesi, yalnızca bireysel bir saldırı değil, toplumun gerçeklere ulaşmasını engelleme çabasıydı.
Halkı Yoksul Olan Ülkelerde Gazeteciler de Yoksul Olmalı
Bir gazeteci, gerçekleri yazarken herhangi bir gücün etkisi altında kalmadan, yalnızca halkın haber alma hakkını gözetmelidir. Ancak bu, ekonomik bağımsızlık gerektirir. Yoksul bir ülkede, çok para kazanan bir gazeteci, genellikle gazetecilikten başka bir iş yapıyordur.
Gazetecilik, zenginleşmek için değil, toplumu aydınlatmak için yapılan bir meslektir. Bir gazetecinin görevi, haber atlatmak değil, haberi en doğru şekilde sunmaktır. Ancak mevcut medya düzeninde, bu değerlerin ön planda tutulmadığını görmek mümkün.
Genç Gazeteciler İçin Tercih Zamanı
Gazetecilik mesleğini seçen gençlerin önünde iki yol var:
- Sisteme itiraz etmeden, iktidarla iyi ilişkiler kuran medya patronlarına hizmet etmek.
- Zorlu ve tehlikeli bir yol seçerek gerçek gazetecilik yapmak.
Bugün, gazeteciliği gerçek anlamda yapmak isteyenler için meslek her zamankinden daha riskli hale geldi. Ancak bağımsız gazetecilik, özgürlüğün ve demokrasinin temel taşıdır.
Eğer bir gün, tüm baskılara rağmen gerçeği savunacak bir gazetecilik anlayışı hâkim olursa, medya tekrar halkın gözü ve kulağı olabilir. O güne kadar, gazeteciliğin ideallerine inanmaktan vazgeçmeyenlerin sayısı ne kadar çok olursa, gerçekler de o kadar güçlü kalacaktır.
Kaynak: Mine Söğüt / T24