Erken Seçim Gündemde mi? Türkiye’de Siyasi Hareketlilik ve Erken Seçim Senaryoları

Türkiye’de erken seçim tartışmaları alevleniyor. Kartalkaya faciası ve ekonomik kriz erken seçim taleplerini artırırken, CHP’nin yeni hamleleri siyasi denklemi değiştirebilir mi?

Erken Seçim Gündemde mi? Türkiye’de Siyasi Hareketlilik ve Erken Seçim Senaryoları

Erken Seçim Korkusu Büyüyor: Türkiye’de Siyasi Gündem Isınıyor

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Türkiye’de siyasi atmosfer giderek hareketleniyor. Son günlerde yaşanan gelişmeler, özellikle muhalefetin son hamleleri ve ekonomik zorlukların halk üzerindeki etkileri, erken seçim tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Kamuoyunda, "2028’i beklemeyelim, bu cendereden erken seçimle çıkalım" düşüncesi giderek yaygınlaşırken, hükümetin son dönemdeki sert politikalarının da bu tartışmaları körüklediği belirtiliyor.


Siyasi Baskılar ve Erken Seçim İhtimali

Son haftalarda iktidarın muhalefet üzerindeki baskıyı artırması, siyasi kulislerde yeni bir dönemin habercisi olarak görülüyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yeni dava süreçleri, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanması, oyuncu Ayşe Barım’ın gözaltına alınması ve muhalif gazetecilere yönelik operasyonlar otoriterleşme yönünde atılan adımlar olarak yorumlanıyor.

Özellikle İmamoğlu hakkında devam eden hukuki süreçler ve CHP’ye yönelik tehditler, muhalefet kanadında iktidarın siyasi rekabeti baskı altına almaya çalıştığı yönünde algılanıyor. DEM Parti’ye bağlı belediyelere kayyum atanması ve gazetecilere yönelik gözaltıların artması da bu baskının kapsamını genişletti.

Siyasi gözlemciler, bu otoriterleşme dalgasının bir erken seçim ihtimalini önleme çabası olabileceği görüşünde. Halk nezdinde giderek artan ekonomik sıkıntılar ve memnuniyetsizlik, hükümeti zor bir sürece sokarken, erken seçim taleplerinin yükselmesi kaçınılmaz görünüyor.


Kartalkaya Faciası ve "İşler Yoluna Girmeyecek" Algısı

Türkiye’de son yıllarda yaşanan krizler, halkın "işlerin düzelmeyeceği" yönündeki inancını pekiştiriyor. En son yaşanan Kartalkaya faciası, bu algıyı daha da güçlendirdi.

Ekonomi yönetiminde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın göreve getirilmesiyle başlayan rasyonelleşme süreci beklenen etkiyi yaratmadı. Enflasyonun yüksek seyretmesi, alım gücünün düşmesi ve yapılan maaş zamlarının kısa sürede erimesi, halkın sabrını zorlamaya devam ediyor.

Kartalkaya’da yaşanan trajedi, devlet yönetimindeki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Güvenlik ihmalleri, kriz yönetiminde yetersizlik ve koordinasyon eksikliği, Türkiye’nin ciddi bir yönetim krizine sürüklendiğini gösterdi. Bu durum, halkın "artık daha fazla beklenmemeli, erken seçim olmalı" düşüncesini güçlendirdi.


CHP’nin Hamleleri Seçim Sürecini Hızlandırabilir mi?

Muhalefetin uzun süredir eleştirildiği "pasiflik" hali, son haftalarda CHP ve Ekrem İmamoğlu’nun adımlarıyla değişmeye başladı.

CHP, 31 Mart 2024 yerel seçimlerindeki başarısının ardından beklenen siyasi hamleleri yapamamıştı. Ancak son dönemde 2028 seçimlerine yönelik vaatlerini ve adayını belirleme yönünde atılan adımlar, muhalefet açısından yeni bir süreci başlattı.

Parti içinde yapılan tartışmalarda, 2028 seçimleri için güçlü bir aday ve iddialı bir kampanya yürütülmesi gerektiği vurgulanıyor. Eğer CHP birkaç ay içinde programını netleştirir ve topluma somut bir vizyon sunabilirse, muhalefet seçmeninde "CHP bu kez işi başarabilir" inancı artabilir.

Bu durum, halkın hükümete karşı erken seçim baskısını artırmasına neden olabilir. Seçmenler, "CHP’ye belediyeleri teslim ettik, belki ülkeyi de teslim edebiliriz" fikrine daha sıcak bakabilir.


Erdoğan Erken Seçime Hazır mı?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AK Parti’nin şu an için bir erken seçime hazır olmadığı konuşuluyor. Ancak, 2025 sonbaharına kadar yapılacak bir seçim, Erdoğan’a yeniden aday olma hakkı tanıyacağı için bu ihtimal göz ardı edilmiyor.

Ancak hükümetin erken seçime gitmek istememesinin temel sebepleri var:

  • Ekonomik göstergelerin hâlâ düzelmemesi
  • Enflasyonun yüksek seyretmesi ve halkın alım gücünün düşmesi
  • Yerel seçimlerin ardından AK Parti ve MHP’nin oy oranlarının düşmesi

Bu nedenle, Erdoğan’ın seçimleri olabildiğince geciktirerek, 2027 veya 2028’e kadar ekonomiyi toparlamaya çalışacağı düşünülüyor.


Sonuç: Türkiye Erken Seçime Gidiyor mu?

Türkiye’de siyasi atmosfer, erken seçim taleplerini her geçen gün güçlendiriyor. Ekonomik kriz, otoriterleşme hamleleri ve muhalefetin toparlanma çabaları, erken seçim ihtimalini siyasetin ana gündem maddelerinden biri haline getiriyor.

Erdoğan ve AK Parti hükümeti, erken seçim senaryolarına karşı otoriter baskıyı artırarak yanıt veriyor. Ancak bu stratejinin, halkın daha fazla rahatsızlık duymasına ve erken seçim talebinin daha da yükselmesine neden olabileceği belirtiliyor.

Önümüzdeki aylarda muhalefetin ve iktidarın hamleleri, Türkiye’nin gelecekte nasıl bir seçim sürecine gireceğini belirleyecek. Ancak şimdilik görünen o ki, halkın büyük bir bölümü 2028’i beklemek yerine, erken seçimle yeni bir çıkış yolu arıyor.


www.yerelgundem.com 

Kaynak: Mesut Yeğen / Karar