Depremler Doğal mı, Yapay mı? HAARP ve Tesla Tartışmaları Yeniden Gündemde

HAARP, yıllardır depremlerin arkasındaki gizli teknoloji olarak suçlanıyor. Tesla'nın teorilerinden askeri tesislere uzanan bu tartışmaların bilimsel dayanakları ve komplo teorileri analiz ediliyor.

Depremler Doğal mı, Yapay mı? HAARP ve Tesla Tartışmaları Yeniden Gündemde

Depremler Doğal mı, Yapay mı? HAARP ve Tesla Tartışmaları Yeniden Gündemde

YEREL GÜNDEM / ANKARA

HAARP projesi neden depremlerle ilişkilendiriliyor?

Nikola Tesla’nın atmosfer üzerinden enerji iletim teorilerinden ilham alan ve başlangıçta askeri bir tesis olarak kurulan HAARP (Yüksek Frekanslı Aktif Auroral Araştırma Programı), özellikle büyük felaketlerin ardından tekrar tekrar gündeme gelen bir tartışmanın merkezinde yer alıyor: Depremler yapay olarak mı tetikleniyor?

HAARP’ın Alaska’daki Gakona kasabasında konuşlu araştırma tesisi, iyonosferdeki fiziksel olayları incelemek üzere tasarlandı. Ancak kurulduğu 1993 yılından bu yana, zaman zaman hem doğa olaylarının hem de insan yapımı felaketlerin “gizli faili” olmakla suçlandı.

Haiti'den Türkiye'ye uzanan komplo teorileri zinciri

2010’da Venezuela lideri Hugo Chavez’in ABD'nin Haiti depremini “tektonik bir silahla” tetiklediğini iddia etmesiyle HAARP, uluslararası komplo teorilerinin simge ismi haline geldi. O günden bu yana Çin’deki sellerden Türkiye’deki büyük depremlere kadar birçok olayda sosyal medya kullanıcıları HAARP’ı suçladı.

Tesla'nın “elektromanyetik koruma kalkanı” teorilerine dayandırılan bu iddialar, HAARP'ın yüksek frekanslı dalgalarla atmosferi ısıtmasının, yer kabuğuna zarar verebileceği fikrine dayanıyor. Ancak bilimsel veriler, HAARP'ın Dünya'nın birkaç metre altına bile nüfuz edemeyecek düşük enerjilerle çalıştığını ortaya koyuyor.

Deprem ışıkları HAARP'a mı ait?

Depremler öncesi gökyüzünde görülen mavi veya mor ışıklar da teorilerin beslendiği bir başka alan. 2023’teki Kahramanmaraş depremleri öncesinde gökyüzünde görülen bu ışıklar, sosyal medyada "HAARP sinyalleri" olarak yorumlandı. Ancak bilim insanlarına göre bu fenomen “deprem ışıkları” olarak bilinen ve jeolojik aktiviteyle ortaya çıkan doğal bir olay.

TÜBİTAK’ın 2019 yılında yayımladığı araştırmaya göre bu ışıklar, yeryüzü gerilimleri sonucu atmosfere yansıyan enerjinin bir sonucu. Elektrik keşfinden önce bile gözlemlenen bu ışıklar, herhangi bir yapay teknolojiyle değil, doğrudan yerkabuğundaki hareketle ilişkilendiriliyor.

Askeri kökeni neden şüphe doğurdu?

HAARP’ın ilk yıllarda ABD Hava Kuvvetleri, Donanması ve DARPA tarafından işletilmesi, programın askeri amaçlar taşıdığına dair şüpheleri artırdı. Özellikle iyonosferin askeri iletişimde kullanılması, nükleer denizaltılarla haberleşme gibi hedefler için önemliydi.

Bu bağlamda HAARP, iyonosferde düşük frekanslı sinyaller üretme, radar sistemlerini iyileştirme veya düşman sinyallerini bozma gibi deneysel alanlarda kullanıldı. Ancak bu testlerin hiçbiri doğrudan sismik faaliyet yaratmak amacı taşımıyordu.

2014’te ordu tesisten desteğini çekti ve HAARP, Alaska Fairbanks Üniversitesi’ne devredilerek tamamen sivil bir araştırma programına dönüştürüldü. Günümüzde projeler başvuru ve ödeme temelli yürütülüyor.

Radyo dalgaları depremleri tetikleyebilir mi?

Bilimsel olarak bakıldığında HAARP'ın kullandığı 2,7 - 10 MHz frekansındaki radyo dalgalarının sadece iyonosfer ile etkileşim kurabildiği ve toprağa birkaç metreden fazla nüfuz edemediği ortaya konmuş durumda. Depremlerin kaynağı olan tektonik levha hareketleri ise yerin onlarca kilometre derinliğinde gerçekleşiyor.

HAARP, düşük frekanslı (ELF/VLF) dalgaları dolaylı olarak üretebiliyor ancak bu dalgaların da depremleri tetikleyecek enerji seviyelerinin çok altında olduğu bilimsel verilerle sabit.

Sonuç olarak, HAARP’ın gerek bilimsel kapasitesi gerekse mevcut enerjisiyle bir depreme sebep olmasının mümkün olmadığı, herhangi bir akademik yayın veya veriyle desteklenmeyen iddialardan ibaret olduğu ifade ediliyor.

Bilim ile komplo arasında sıkışan bir kurum

HAARP bugün hâlâ bilimsel araştırmalar için önemli bir merkez olmayı sürdürüyor. Ancak kurulduğu ilk günden bu yana kamuoyuyla zayıf iletişimi, askeri geçmişi ve Tesla ile olan fikirsel bağlantıları nedeniyle komplo teorilerinden kurtulamıyor.

Depremlerin gerçek nedenlerini anlamak için jeofizik ve sismoloji çalışmalarına yatırım yapılması gerektiği vurgulanırken, HAARP gibi bilimsel projelerin spekülasyonlardan arındırılması çağrısı yapılıyor.

www.yerelgundem.com