CHP’de Grev ve Kurultay Hatları Çakıştı: Serap Yılmaz Krizi

CHP PM üyesi Serap Yılmaz, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne karşı grevin ön saflarında yer alıyor. Kılıçdaroğlu cephesinden gelen bu hamle siyasi bir rövanş mı, yoksa gerçek bir emek mücadelesi mi? Detaylı analiz haberimizde.

CHP’de Grev ve Kurultay Hatları Çakıştı: Serap Yılmaz Krizi

CHP’de Grev ve Kurultay Hatları Çakıştı: Serap Yılmaz Krizi

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Grev Siyasete mi Dönüştü? İzmir’de “Kurultay Rövanşı” İddiası

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK Genel-İş Sendikası arasında yaşanan toplu iş sözleşmesi krizinde grev üçüncü gününde devam ederken, dikkatler grev hattında yer alan kritik bir isme çevrildi: DİSK 7 No’lu Şube Başkanı Serap Yılmaz. Ancak Yılmaz yalnızca bir sendikacı değil; aynı zamanda CHP’nin 38. Kurultayı’nda Kemal Kılıçdaroğlu cephesinden Parti Meclisi’ne seçilen bir siyasetçi.

Bu çifte kimlik, İzmir’de yaşanan grev sürecini sadece bir emek mücadelesi olmaktan çıkarıp, siyasi hesaplaşmanın zeminine taşıyor. Çünkü grevin muhatabı da CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay. Tugay ise Kılıçdaroğlu sonrası CHP’de yeni dönemin temsilcisi Özgür Özel’in desteklediği isimlerin başında geliyor.

Kurultayda El Ele, Sokakta Karşı Karşıya

Serap Yılmaz, 2023 sonunda yapılan CHP Kurultayı’nda Kılıçdaroğlu cephesinden Mahir Polat ve Şenol Aslanoğlu’nun desteğiyle Parti Meclisi’ne seçilmişti. Aynı isim bugün sokakta, Cemil Tugay’a karşı grev hattında en ön safta yürüyor. Bu durum, kamuoyunda “siyasi sadakat” ile “sendikal sorumluluk” arasındaki sınırın ihlal edilip edilmediği tartışmasını doğurdu.

Kurultay salonlarında CHP’yi temsil eden bir siyasetçinin, sokakta CHP’li belediyeye karşı başlattığı sert muhalefet, işin yalnızca sendikal taleplerle sınırlı kalmadığını gösteriyor. Siyasi kulislerde ise bu tablo “kurultay rövanşı mı yaşanıyor?” sorusunu gündeme taşıyor.

Tugay Net: “Sorumsuzluk Yapmam”

Grev sürecinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın verdiği mesajlar ise oldukça net: “Belediye bütçesini sonuna kadar zorladık, ama bu süreçte tehditlere boyun eğmem. Sorumsuzluk yapmam.” Tugay, sendikanın taleplerine karşılık olarak kamuoyuna şeffaf bir teklif sunduklarını ve buna rağmen uzlaşmaz bir tavırla karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.

Bu noktada soru şu: İşçiler için verilen mücadele, gerçekten ekonomik ve sosyal haklar temelinde mi yürütülüyor; yoksa parti içi kırılmaların sokağa taşınmış bir yansıması mı yaşanıyor?

Kurultay Travması Sokağa mı Taşındı?

CHP’nin Kılıçdaroğlu-Özgür Özel ayrışmasının en keskin yaşandığı alanlardan biri de sendika ve yerel yönetim ilişkileri oldu. Kurultayda kaybeden cepheden gelen Parti Meclisi üyelerinin, yeni yönetimin sembolü olarak görülen Cemil Tugay’a karşı pozisyon alması, bir sendikal mücadele olmaktan çok, “politik pozisyon alışı” olarak da okunabilir.

Nitekim Serap Yılmaz’ın hem Parti Meclisi’nde görev yapması hem de grev hattında sert bir söylem üretmesi, “kurumsal sorumluluk mu, kişisel pozisyon mu?” sorusunu gündeme taşıyor.

İzmir Kamuoyu Şaşkın: Grev mi, Siyasi Show mu?

İzmir kamuoyunda da bu tablo, kafa karışıklığı yaratmış durumda. Vatandaşın zihnindeki temel soru şu: “Bu grevde gerçekten işçilerin hakkı mı savunuluyor, yoksa kurultayda kaybedilen koltukların rövanşı mı alınıyor?”

CHP içinde derinleşen fay hatlarının, yerel yönetimler üzerinden yürütülen mücadeleye sirayet etmesi, sendikal mücadelenin inandırıcılığına da zarar verme riski taşıyor. Zira parti içindeki ayrışmaların grev sahasında sahnelenmesi, hem CHP’nin birliği hem de sendikal hareketin meşruiyeti açısından yeni tartışmaları beraberinde getiriyor.

Açık Soru: Serap Hanım Ne Yapıyor?

Serap Yılmaz’a yöneltilen en temel eleştiri, iki kimliği birden taşıyor olması. Parti Meclisi üyesi olarak CHP’yi temsil ederken, aynı zamanda CHP’li bir belediyeye karşı sert eylemler yürütmesi, siyaseten “çift kimlikli bir pozisyon” izlenimi doğuruyor.

Bu noktada kamuoyunun beklentisi net: Serap Yılmaz, grevde sesini yükseltmeye devam ederken, bu süreçte hangi kimlikle hareket ettiğini açıklamalı. İşçilerin haklarını savunan bir sendikacı mı, yoksa kurultayda kaybedenlerin sokakta kazanmaya çalıştığı siyasi bir aktör mü?

www.yerelgundem.com

Kaynak: Yalı Çapkını / Ege Postası