Mehmet Ocaktan: Türkiye’nin Hukuk Devleti Olma Mücadelesi ve Siyasetin Köleliği

Türkiye’nin Hukuk Devleti Olma Mücadelesi

Mehmet Ocaktan: Türkiye’nin Hukuk Devleti Olma Mücadelesi ve Siyasetin Köleliği

Mehmet Ocaktan: Türkiye’nin Hukuk Devleti Olma Mücadelesi ve Siyasetin Köleliği

YEREL GÜNDEM / ANKARA

Karar Gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, son yazısında Türkiye'nin hukuk devleti olma yolundaki zorluklarını ve siyaset kurumunun kökleşmiş alışkanlıklarını sert bir dille eleştiriyor. Ocaktan, yazısında Fransız felsefeci Helene L’Heuillet’in "gecikmeye övgü" adlı kitabındaki "köleliğimizi seviyoruz" ifadesinden ilham alarak, Türkiye'de yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.

Ocaktan’a göre, Türkiye’deki mevcut siyasi atmosfer, hukukun üstünlüğünden çok, siyasi korkuların ve köklü alışkanlıkların egemen olduğu bir yapıyı yansıtıyor. Özellikle Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde teğmenlerin "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" sloganı atmasının ardından ortaya çıkan tartışmaları, Türkiye’de hâlâ asker-sivil ilişkilerinin nasıl hassas bir konu olduğunu gösteriyor.

Ocaktan, Türkiye'nin demokratik bir ülke olmadığını ve askeri müdahalelerin tarih boyunca ülkenin bir gerçeği olduğunu belirtiyor. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası AK Parti hükümetinin, harp okullarını kendi anlayışına göre yeniden düzenlediğini, ancak bu çabaların beklenen sonuçları vermediğini vurguluyor. Yazısında, "İktidar, orduyu hukukun üstünlüğü temelinde sadece ülkenin savunma gücü olarak değil, kendisine yandaş bir kurum olarak görmek istedi," ifadesiyle, hükümetin orduyu kontrol altına alma arzusunu eleştiriyor.

Yazının en çarpıcı noktası ise Türkiye’nin 21. yüzyılda bile hâlâ "asker-darbe" gündeminden kurtulamadığı gerçeği. Ocaktan, iktidar ve muhalefetin yanı sıra tüm bireylerin ideolojilerinin ve kutsallarının kölesi olduğunu belirterek, Türkiye'de hukukun üstünlüğünü sağlamak için gerekli adımların atılmadığını, çünkü toplumun aslında "köleliğini sevdiğini" ifade ediyor.

Ocaktan’ın yazısı, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde ne kadar zorlu bir yolda olduğunu ve hukukun üstünlüğünün sağlanmasının önündeki engellerin, yalnızca siyasi iktidardan değil, aynı zamanda toplumsal alışkanlıklardan da kaynaklandığını gözler önüne seriyor.

www.yerelgundem.com