İnsan Hakları İhlali Vurgusu: Avrupa Konseyi İmamoğlu'na Sahip Çıktı
Avrupa Konseyi heyeti, Silivri Cezaevi’nde Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etti. Konsey, İmamoğlu’nun tutukluluk halinin insan hakları ihlali olduğunu belirterek derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Avrupa Konseyi'nden Silivri'ye Sert Mesaj: İmamoğlu Derhal Serbest Bırakılsın
İnsan Hakları İhlali Vurgusu: Avrupa Konseyi İmamoğlu'na Sahip Çıktı
YEREL GÜNDEM / ANKARA
İlk uluslararası ziyaret: Avrupa Konseyi Silivri'de
23 Mart’tan bu yana Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi tarafından ziyaret edildi. Ziyaretin ardından yapılan açıklamada, İmamoğlu’nun tutukluluk halinin devam etmesi “temel insan haklarının ihlali” olarak tanımlandı ve derhal serbest bırakılması çağrısı yapıldı.
Kongre temsilcileri, İstanbul’un demokratik yollarla seçilmiş belediye başkanının suçlama ya da yargılama olmadan görevden alınmasının “hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı” olduğunu belirtti. Açıklamada, Türkiye'nin demokratik değerlerden uzaklaştığı vurgulanarak kayyum uygulamaları ve seçilmiş isimlerin görevden alınmasının kabul edilemez olduğu dile getirildi.
Demokrasiye açık bir müdahale mi?
Avrupa Konseyi’nin sert açıklamasında, yerel yönetimlere yönelik operasyonların sadece bireyleri değil, doğrudan sandıktan çıkan halk iradesini hedef aldığı vurgulandı. İBB’de süren soruşturmalar kapsamında belediye personelinin ve seçilmiş yetkililerin usulsüz biçimde görevden alınması, Konsey tarafından “demokratik ilkeleri baltalayan” eylemler olarak değerlendirildi.
Bu ziyaret, Avrupa Konseyi’nin 27 Mart’ta kabul ettiği Türkiye’ye yönelik bildirgenin bir uzantısı niteliğini taşıyor. Bildirgede, yalnızca Ekrem İmamoğlu’nun değil, Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan’ın da serbest bırakılması talep edilmişti.
İmamoğlu’nun tutuklanması siyasetin seyrini değiştirdi
İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi diplomasının iptal edilmesinden bir gün sonra gözaltına alınmış, 23 Mart’ta ise ‘yolsuzluk’ suçlamasıyla tutuklanmıştı. Tutuklanmasının ardından, CHP tarafından 15 milyon oya karşılık gelen destekle cumhurbaşkanı adayı ilan edilen İmamoğlu’nun İBB Başkanlığı görevinden İçişleri Bakanlığı kararıyla uzaklaştırılması, siyasi krizi daha da derinleştirdi.
Olayların ardından başlayan kitlesel protestolar, Türkiye’de son on yılın en büyük sokak gösterilerine dönüştü. İstanbul başta olmak üzere birçok büyükşehirde güvenlik güçleri biber gazı, tazyikli su ve göz yaşartıcı bombalarla müdahalede bulundu. Aralarında gazetecilerin de olduğu 1.100’den fazla kişi gözaltına alındı.
Reykjavik Deklarasyonu hatırlatması
Avrupa Konseyi yetkilileri, Türkiye’nin 2023 yılında imza attığı Reykjavik Deklarasyonu ile demokratik yönetim, çoğulculuk ve ifade özgürlüğüne bağlı kalma taahhüdünü hatırlattı. Ancak son gelişmelerin bu taahhütlerle açıkça çeliştiği ifade edilerek, Türkiye’de demokrasinin özü olan yerel temsilin yok sayıldığına dikkat çekildi.
Konsey yetkilileri, İmamoğlu ile görüşme izni veren Türk makamlarına teşekkür ederken, siyasi diyaloğun devam etmesinden yana olduklarını da vurguladı. Ancak bu diyaloğun, demokratik değerlere saygı ve hukukun üstünlüğü temelinde yürütülmesi gerektiği özellikle belirtildi.
Türkiye, Avrupa ile yeniden kriz eşiğinde
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, sadece iç siyaset açısından değil, Türkiye’nin Avrupa ile olan ilişkileri bakımından da yeni bir krizin habercisi olabilir. Avrupa Konseyi’nin tutumu, uluslararası kamuoyunun konuyu yakından izlediğini ve Türkiye’deki demokratik gerilemeye dair endişelerin arttığını gösteriyor.
İmamoğlu’nun özgürlüğü etrafında şekillenen bu tartışma, 2025 seçimleri öncesi Türkiye’nin demokrasi sınavı olarak değerlendiriliyor. Gözler şimdi Anayasa Mahkemesi ve siyasi karar vericilerde: Türkiye, bu krizden demokratik bir çıkış yolu bulabilecek mi?