Erdoğan’ın Suriye Politikaları ve Yeni Dengeler

Erdoğan’ın Suriye politikaları ve HTŞ ile ilişkileri uluslararası dengeleri etkiliyor. İsrail, Arap dünyası ve Batı bloklarının tepkileri inceleniyor.

Erdoğan’ın Suriye Politikaları ve Yeni Dengeler

Erdoğan’ın Suriye Politikaları ve Yeni Dengeler

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye’ye yönelik stratejileri, bölgede yeni dengeler ve uluslararası rekabetlerle şekilleniyor. Hem sınır ötesi operasyonlar hem de diplomatik hamlelerle dikkat çeken bu politikalar, bir yandan İsrail’in hassasiyetleri, diğer yandan Batı ve Arap dünyasıyla olan gerilimleri etkiliyor.

HTŞ ve Yeni Oyun Alanları

Hayat Tahrir el-Şam (HTŞ), bölgedeki etkisini arttırırken Ankara ile ilişkilerini yeniden tanımlıyor. Daha önce Türkiye’ye bağımlı bir yapı olarak hareket eden HTŞ, Şu anda Şam’a yaklaşırken çok yönlü bir strateji izliyor. HTŞ’nin Şu anki hedefi, İdlib’den çıkışını meşrulaştırmak ve uluslararası arenada daha kabul edilebilir bir pozisyon elde etmek.

Ankara, HTŞ’nin pragmatik yaklaşımlarına destek verirken, özellikle İsrail’in bölgeye yönelik hassasiyetlerini de gözetiyor. Ankara’nın bu denge politikaları, hem ABD hem de Avrupa Birliği tarafından yakından izleniyor.

İsrail’in Tavrı ve Sınırları

İsrail, Suriye’de Türkiye’nin etkisini bir tehdit olarak görüyor. Nagel Komitesi’nin raporları, Türkiye ile ittifak kurmuş bir Suriye’nin, İsrail için İran’dan daha büyük bir tehlike olduğunu ortaya koyuyor. Bununla birlikte, Türkiye’nin Gazze’deki tutumu ve HTŞ lideri Ebu Muhammed el Colani’nin söylemleri, Ankara’nın bölge politikalarını şekillendiriyor.

Erdoğan, İsrail’e karşı zaman zaman sert açıklamalarda bulunsa da, iki ülke arasında istihbarat temelli ilişkiler devam ediyor. Bu durum, bölgesel rekabeti azaltmaktan ziyade, çok daha karmaşık bir denklem yaratıyor.

Suriye’nin Yeniden Yapılandırılması

Suriye’nin yeniden inşa süreci, birçok uluslararası oyuncunun ilgisini çekiyor. Ankara, bölgede müteahhitlik ve altyapı projeleriyle etkili olmak isterken, İsrail, Arap dünyası ve Batı blokları bu süreci şekillendirme çabasında. İsrail’in hedefi, Suriye’yi olabildiğince zayıf tutarak, kendi güvenliğini arttırmak.

Türkiye, yeni Suriye güvenlik güçlerinin oluşturulmasında rol oynamaya hazırlanıyor. Libya ve Somali’deki deneyimlerini buraya taşımayı planlayan Ankara, Suriye’nin askeri ve ekonomik bağımlılığını kökleştirme amacı güdüyor. Ancak, bu durumun İsrail ve Arap dünyasında nasıl karşılanacağı henüz kesin değil.

Doğu Akdeniz’de Yeni Rekabet

Türkiye’nin Suriye ile olası bir deniz yetki alanı anlaşması, Doğu Akdeniz’de yeni bir gerginlik yaratabilir. Mısır, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın öncülük ettiği ülkeler, Ankara’nın bölge üzerindeki etkisini sınırlamak için çalışmalar yürütüyor.

Suriye’nin uluslararası tanınmış bir geçiş hükümeti kurması ve anayasa yazım sürecini tamamlaması, bu gerginliklerin yönünü belirleyecek kritik adımlar olacak. Ancak, bu hamur daha çok su kaldıracak gibi görünüyor.

Sonuç

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’ye yönelik politikaları, hem bölgesel hem de uluslararası arenada çok sayıda aktörün etkilediği karmaşık bir denklem yaratıyor. HTŞ’nin konumu, İsrail’in görüleri ve Suriye’nin yeniden yapılandırılmasında atılacak adımlar, bu dengenin geleceğini şekillendirecek.


www.yerelgundem.com

Kaynak : Fehim Taştekin / Duvar