CHP'li belediye için rüşvet teklif eden AK Partili isimler kim?

CHP'Lİ BAŞKAN VE YARDIMCISI İHALE ALDI 

CHP'li belediye için rüşvet teklif eden AK Partili isimler kim?

CHP'li belediye için rüşvet teklif eden AK Partili isimler kim?

AK Parti’de uzun yıllar siyaset yaptıktan sonra şok bir kararla istifa ederek İYİ Parti’ye geçen Fikret Mısırlı İzmir gündemine bomba gibi düşecek iddialarda bulundu.

EGEPOSTASI(ÖZEL HABER)- AK Parti’de uzun yıllar siyaset yaptıktan sonra şok bir kararla istifa ederek İYİ Parti’ye geçen Fikret Mısırlı istifa sürecinin öncesini, ilçe ve büyükşehir meclisinde dönen yolsuzlukları anlattı. 

CHP'Lİ BAŞKAN VE YARDIMCISI İHALE ALDI 

2021 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi iştirakleri olan ESHOT ve İZSU’nun denetimi  görevi verildiğini belirten Fikret Mısırlı, “Bu komisyonda biz 45 gün çalıştık. Ben yolsuzluklarla ilgili herhangi birinin anılması noktasında üzerini örtbas etmem ve sessiz kalamam. Benim gözümün önünde olduysa yapmam gereken müdahaleleri sonuna kadar yapacağımı söyledim. CHP’li bir belediye başkanı ve başkan yardımcısının İZSU ve ESHOT’a ürün sattığını gördüm. Bir tanesi 10 numara yağ satıyor, diğeri ise yedek parça satıyor. Bu ihaleler neden bu isimlere verildi diye sordum. Burada yapılan açıklama ise, otokar’ın yetkili bayisi olduğuydu. Bu kişilerin yetki ve belgesi var mı? Belgesi varsa bile bir servistir. Sen bu bölgede neden bütün satışları organize ediyorsun, kaldı ki İzmir’de çok sayıda yetkili bayi var. BMC’nin de parçaları verilmiş. Sebebini sorduğumda, parçalar uyuyor dediler. Uyuyorsa diğer firmalarda ihaleye girsin. Ben bu durumu raporda belirteceğimi söyledim ve hem CHP’lilerden hem de kendi partimden ciddi baskılar gördüm” dedi. 

“BAŞKANLAR VE MECLİS ÜYELERİ TİCARET YAPAMAZ”

CHP’li belediye başkanının da ürün sattığını anlatan Mısırlı, “ 5393 sayılı belediye kanunun 28. Maddesinde,  meclis üyeleri ve belediye başkanları bulundukları dönem ve görevleri bittikten sonra 2 yıl belediye şirketleriyle herhangi bir ticaret yapamaz. Ben ticari sicile bakıyorum, bahsi geçen belediye başkanı o dönemlerde yönetim kurulu başkanı. Birinci derece yakının şirketinin belediyeye bir ürün satması da suç. İhalede, bir belediye meclis üyesi ya da başkan varsa diğer katılımcıların iştahını kırar ve rekabet şansı oluşmaz. Bir tarafın kayrıldığını düşündüğüm için bunu raporda yazmak istedim. Yazmaya karar verdiğimde partimle bu durumu konuştum. Yerel yönetimlerden sorumlu il başkan yardımcısı İsmail Çiftçi’ye rapor yazacağımı söyledim. Raporun bir nüshasını il başkanlığına bıraktım” diye konuştu. 

“HIZAL VE BOZTEPE CHP'Lİ BELEDİYE BAŞKANI İÇİN RÜŞVET TEKLİF ETTİ”

İzmir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkan Vekili Özgür Hızal ve AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe’nin rüşvet teklif ettiğini anlatan Fikret Mısırlı, “Özgür Hızal ve Hüsnü Boztepe ile Meclis’e geldik. Rapor kısmında bahsi geçen belediye başkanının isminin çıkartılması yönünde bana serzenişte bulundular. Başkanın imar komisyonunda bize destek gösterdiği için isminin çıkartılmasını istediklerini söylediler. Bürokratlar raporun son şeklini vermemizi bekliyorlardı. Arkadaşlar beni 20 dakika dışarıda beklettiler. Bununla ilgili olarak benim maddi manevi bir desteğe veya ihaleye ihtiyacım olursa daha sonra karşılanması kaydıyla bu ismin çıkarılmasını rica ettiler. Özgür Hızal ve Hüsnü Boztepe resmen bana rüşvet teklif etti. Ben kendilerine, bu görevi üstüme aldığımı ve bu gördüklerimi yazacağımı söyledim. Grup Başkan Vekili  Hızal beni ikna etmeye çalıştı. Bu rapor içeri girecekse bu isimlerle girecek ve ceza almaları söz konusuysa raporu vereceğim dedim. Daha sonra Hızal beni kenara çekti, ‘benim ilgim yok, Hüsnü Boztepe ile geldim’ dedi. Boztepe ile yan yana olduğu için bu söylediğinin benim için bir karşılığı yoktu. Ben raporu vereceğim sırada başka partiden bir arkadaş, Boztepe ve Hızal beni ikna etmeye çalıştılar. Ben bakacağımı söyledim, somut bir şey demedim ve içeri tekrardan girdim. Diğer partiden dediğim arkadaş içeri girdi ve ‘o isimleri bu rapordan çıkaracağız’ dedi. Büyükşehir’in denetimleriyle ilgili kendi konularıydı. Ben muhalefet şerhini koyacağım sırada isimlerinin yer alacağını söyledim. Bürokratlar isimlerin çıkacağını söylediler ancak ben kabul etmedim. Raporun benim olduğunu söyledim ve isimler rapora girdi. Ben yerel yönetimlerden sorumlu il başkan yardımcısının beni arasını ve sonucunu sormasını bekledim” diye konuştu. 

“ETİK DEĞİLSE BİZE KALSIN”

Raporun mecliste okunmasına engel olunduğunu belirten Mısırlı, “Rapor meclise geldi. 1.5 sayfanın okunmasını istedim. O gün grupta raporun okunmaması yönünde bir karar alınmış. Kamuoyunda bunun duyulmasını arzu etmediler. Yazılmasına engel olamadılar. Bu raporun okunması ve tutanaklara geçmesi daha çok rahatsız edecek diye düşündüler. Ben okunması için söz aldım. Soyer’e neden okunmadığını sordum ve orada öğrendim ki, grupta böyle bir karar alınmış. İşin ilginç yanı denetim komisyonundaki CHP’li meclis üyesi Yeşim Tekoğlu, ‘etik değilse bize kalsın’ dedi. Mal satan başkan yardımcısı ise, ‘ben belediyeye mal satıyorum, sizin de bakanınızın eşi dezenfektan sattı’ dedi. Cumhurbaşkanımız bir kaç gün sonra dezenfektan satan bakanı görevden aldı” dedi. 

VALİLİĞE ŞİKAYET ETTİ, İÇİŞLERİ’NE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

AK Parti önceki dönem İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin de konudan haberdar olduğunu aktaran Fikret Mısırlı, “Meclis’e gelirken Kerem Ali Sürekli beni aradı ve kendisi bu konuyu sordu. ‘Rüşvet teklif edildi mi?’ diye sordu. Ben de durumu anlattım. Kerem Ali Sürekli’nin bir adım atmasını bekledim. Ben doğruları yazdım, partim ne yaptı? Bu iş benim ana meselem haline dönüştü ve Valiliğe gidip suç duyurusunda bulundum. Soruşturmayla ilgili 2 müfettiş görevlendirildi. 2 ay sonra bu durumun suç olmadığına yönelik bir yazı geldi. Vali’ye çıkıp, ‘burada bir suç var’ dedim. Ben daha sonra İçişleri Bakanlığı’na suç duyurusunda bulundum. Belediye Başkanı ve yardımcısının görevden alınması için yeterli bir gerekçeydi. Yaklaşık 8 ay sonra bir müfettiş geldi, belediyeye çağırdılar ve kendisine bilgilerimi aktardım. Aradan 6 ay sonra raporun yazıldığını ve bu isimlerin soruşturulduğunu öğrendim. Aradan 1 yıl geçti ve hiçbir şey olmadı. Bir suç varsa benim partim neden bunu engellemeye çalıştı ve neden bana rüşvet teklif etti” ifadelerine yer verdi. 

İHALEYE FESAT KARIŞTIRMA, GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA, HAKSIZ KAZANÇ

İçişleri soruşturma izni verdiğini ancak yargı kararının çıkmadığını belirtren Mısırlı, “Benim elimde belgeler var. Bahsi gçen başkan ve yardımcısı Menemen’de, Menderes’te olduğu gibi direkt  görevden alınmalıydı. Burada görevi kötüye kullanma, haksız kazanç ve ihaleye fesat karıştırma suçlar ortaya çıkar. Bir ihale varsa meclis üyesi veya başkan ihaleye giriyorsa diğer firmalar giremiyor. İçişleri Bakanlığı’nın yetkisi olmasına rağmen ne sonuçlandırdı, ne de görevden aldı. Ben partiye geldiğimde yolsuzluk, yasaklar ve yoksulluk konusu çok kıymetliydi. Benim arkadaşım buna alet oluyor ve koruyorsa ben partiyi sorgulamaya başladım. Ben doğru şeyler  yapmaya çalşırken, aşağı çeken bir sistem var” diye konuştu. 


“AK PARTİLİ YÖNETİCİLER KISA SÜREDE ZENGİNLEŞTİ”

AK Parti il yönetiminde bulunan isimlerin kısa sürede zenginleştiklerine dikkat çeken Mısırlı, “21 yıl önce bu arkadaşların hiçbiri yoktu. İl yönetiminde olanlar çok zenginleşti. Hangi iş koluyla bu kadar zenginleştiler? AK Parti’de siyaset yapmak daha kolay. Parti içerisinde bugün bir sıfatla ekonomik anlamda güçlendiler. Ekonomilerin araştırılması lazım. Hele ki Büyükşehir ve ilçe belediyeler eliyle yapılıyorsa bu İzmir’e yapılan en büyük kötülük. Partide bu şekilde gruplaşma oldu ve sevimsiz adam oldum. Bunlar belli insanların desteğiyle bir yerlere geldiler” dedi. 

CHP’Lİ BAŞKAN AK PARTİ’YE DESTEK OLDU  

Mısırlı açıklamasının devamında, “Ortada rüşvet çarkları dönüyor. Ben bunların tarafı olmayacağım. Bu konulara müdahil olacağım. Bu sebeple eleştirildim ve yalnız bırakıldım. Ben bu durumu Erkan Kandemir’e ilettim. Milletvekillerimiz dahi biliyor. Bu 2 arkadaş dokunulmaz olmuş. Partiye gönül vermiş insanları küstürdüler ve kendi hegemonyalarıyla partiyi yönetmek istiyorlar. Hamza Dağ’dan güç alan bir görüntü var. Bahsi geçen belediye başkanının AK Parti’ye maddi destek sağladığı için görevden alınması sakıncalı bulundu” ifadelerine yer verdi.