Ak Parti ve Başkan Erdoğan’a Kurulan Tuzak: Pandora’nın Kutusu Ne Zaman Açılacak?

Ekrem İmamoğlu, “Erdoğan’ı yenen çocuk” olarak halkın gözünde bir kahramana dönüştü.

Ak Parti ve Başkan Erdoğan’a Kurulan Tuzak: Pandora’nın Kutusu Ne Zaman Açılacak?

YUSUF İNAN YAZDI...

Ak Parti ve Başkan Erdoğan’a Kurulan Tuzak: Pandora’nın Kutusu Ne Zaman Açılacak?

Türkiye, her zamankinden daha karmaşık ve sancılı bir süreçten geçiyor. Ülke olarak hem iç hem de dış politikada büyük bir satranç oyununun içindeyiz. Ancak bu satrancın hamleleri, çoğu zaman dışarıdan anlaşılmakta zorlanıyor. Görünürdeki olaylar, sadece yüzeyde olup bitenler, Türkiye’nin derin siyasi ve stratejik mücadelesini anlatmaya yetmiyor. Başkan Erdoğan ve Ak Parti, sadece iç siyasetin değil, küresel güçlerin de hedefinde. Çünkü Türkiye, ABD-Avrupa ile Rusya-Çin bloğu arasında dengeleri kurmaya çalışıyor; küresel arenada oyun kuruyor. Bu büyük oyunda, içerideki taşlar nasıl yerinden oynatılıyor?

Son yıllarda, Ak Parti’nin karşısında büyüyen bir muhalefet figürü var: Ekrem İmamoğlu. İstanbul seçimlerinin iptali ile başlayan süreç, İmamoğlu’nu Erdoğan’a rakip hale getirdi. Eğer seçimler iptal edilmeseydi, belki de İmamoğlu bu kadar hızlı bir yükseliş yaşamayacaktı. Ancak Ak Parti, bu süreçte büyük bir tuzağa düşürüldü. Ekrem İmamoğlu, “Erdoğan’ı yenen çocuk” olarak halkın gözünde bir kahramana dönüştü.

Şimdi de bir başka tuzak, İstanbul’a kayyum atanması üzerinden kuruluyor. Eğer bu tuzağa da düşülürse, İmamoğlu’nun önü iyice açılacak ve Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturması kaçınılmaz hale gelecek. İstanbul seçimleri iptal edildiğinde açılan Pandora’nın kutusu, CHP iktidarı ele geçirdiğinde tamamen açılacak. O zaman ne olacak? İşte asıl soru bu.

Türkiye, dışarıda küresel güçlerle satranç oynarken, içeride kendi dengelerini korumak zorunda. Ancak görünen o ki, siyasetin iç çekişmeleri, bu dengeleri zorluyor. Ak Parti içindeki bazı isimler—Ali Babacan, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu gibi—yeni partiler kurmaya çalışsa da, bunlar Ak Parti için ciddi bir tehlike oluşturmuyor. Asıl tehlike, Ak Parti’ye rakip olarak yükselen İmamoğlu. Bu figür, İstanbul’da yaşanan süreçlerle güçleniyor ve Erdoğan’a alternatif olarak sunuluyor.

Peki, Ak Parti neden bu tuzağa düştü? Neden İmamoğlu, Erdoğan’ın karşısında büyüyen bir rakip haline geldi? Bu süreç, sadece bir seçim kaybetmekle ilgili değil. Bu, küresel bir oyunun Türkiye’deki yansımaları. Erdoğan ve Ak Parti, yıllardır küresel güçlerle mücadele ediyor, Türkiye’yi güçlü bir aktör haline getirmeye çalışıyor. Ancak içerideki siyasi dengeler, dış güçlerin bu mücadelesine dolaylı bir şekilde hizmet ediyor olabilir mi?

Medya bu süreçte nasıl bir rol oynuyor? Yıllardır Ak Parti’yi destekleyen medya organları bile zamanla etkisiz hale getirilmeye çalışılıyor. Yalan haberlerle, abartılı eleştirilerle, bu organlar halk nezdinde güvensizleştiriliyor. Eski tüfek gazeteciler, Ak Parti’nin halk desteğini zayıflatmaya yönelik bir operasyon yürütüyor. Bu, sadece bir medya savaşı değil, aynı zamanda bir algı savaşı.

Gül ve Babacan gibi isimler, Ak Parti için birer “tehlike” gibi lanse edilse de, aslında onların varlığı Ak Parti için bir nimet. Bu isimlerin partileşmesi, Ak Parti’den kaçanları güvenli bir limana çekiyor, ama esasen Ak Parti’nin büyük bir güç kaybı yaşamasına neden olmuyor. Asıl mesele, İmamoğlu’nun yükselişi.

Bu noktada, Başkan Erdoğan ve Ak Parti’nin nasıl bir strateji izleyeceği büyük önem taşıyor. Eğer İmamoğlu’nun önüne engel koyulursa, bu hareket daha da büyüyecek. Eğer bir hareketin büyümesini istiyorsanız, önüne engel koyun. Yok olup silinmesini istiyorsanız, önünden çekilin. Türkiye’nin siyasi geleceği, bu dengede şekillenecek.

Pandora’nın kutusu ne zaman açılacak? CHP iktidarı ele geçirdiğinde mi? İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğunda mı? Bu soruların cevabı, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarındaki en büyük siyasi mücadelesini oluşturuyor. Başkan Erdoğan ve Ak Parti, sadece iç siyasette değil, küresel düzeyde de bir denge oyunu oynuyor. Ancak bu oyun, her an değişebilir ve Türkiye’nin geleceği, bu oyunların sonucuna göre şekillenecek.

Sonuç olarak, Türkiye’nin bu karmaşık süreçte hem içeride hem de dışarıda sağlam adımlar atması gerekiyor. Başkan Erdoğan ve Ak Parti, önlerindeki tuzakları görmek ve stratejik hamleler yapmak zorunda. Yoksa, Pandora’nın kutusu açıldığında, geri dönüşü olmayan bir sürecin içinde bulabiliriz kendimizi.

YUSUF İNAN / YEREL GÜNDEM

www.yerelgundem.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

İnstagramfondinan2016

E-Mail: [email protected]