Ekrem İmamoğlu CHP’den Farklı mı? CHP'yi Farkılaştırecak mı?
Bu ülke, her şeyden önce dürüstlüğe, adalete ve gerçek bir değişime muhtaç...
YUSUF İNAN YAZDI...
Ekrem İmamoğlu CHP’den Farklı mı? CHP'yi Farkılaştırecak mı?
Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na sürpriz bir zaferle geldiğinde, birçok kişi onu CHP’nin klasik anlayışından farklı bir figür olarak görmeye başladı. İmamoğlu’nun açıklamaları, özellikle vakıflara aktarılan kaynakları kesmesi ve yandaş medya diye tabir edilen kuruluşlara karşı aldığı tutum, ona büyük bir destek kazandırdı. Peki, İmamoğlu gerçekten CHP’den farklı mı? Yoksa bizler bir yanılsamanın içinde miyiz?
CHP’nin yerel yönetimlerdeki geçmişi, özellikle de İzmir ve Antalya gibi şehirlerde yaşanan skandallar, İmamoğlu’nun çizdiği reformcu imajın karşısında duruyor. İzmir’de 24 yıl boyunca gazetecilik yapmış birisi olarak, CHP’nin yerel yönetim anlayışına dair çok şey gördüm. Yolsuzluklar, usulsüzlükler, basına uygulanan baskılar… İmamoğlu’nun “devrim” olarak sunduğu birçok uygulamanın çok daha ileri boyutları, yıllardır bu şehirlerde yaşandı. İzmir’de, CHP’li belediyeler, gazetemizin reklamlarını kesmek için Basın İlan Kurumu’nu adeta bir sopa olarak kullandı. Yazdığımız her doğru haber için adliye koridorlarında davalara boğulduk, hukuksuzluğun içinde boğulduk. Bu yaşananlar, CHP’nin demokrasi ve özgür basın konusundaki samimiyetini sorgulatıyor.
CHP’nin “adalet” mücadelesine dair söylemleri de çelişkilerle dolu. CHP Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun elinde “Adalet” pankartıyla yürüdüğü o meşhur günler, pek çok kişi için bir umut ışığıydı. Ama bu ışık, bizim için hep bir gölgeydi. Yerel Gündem Gazetesi olarak yaşadığımız haksızlıklar, adalet arayışının yalnızca bir slogan olduğunu gösteriyordu. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın villaları üzerinden siyaset yaparken, kendisinin de villa yaptırdığı haberini yazdığımızda, anında düşman ilan edildik. Oysa biz sadece gazetecilik yapıyorduk. Yalan söylemedik, tekzip edilmedik, ama reklam sopasıyla dövüldük.
Ekrem İmamoğlu, “yeni CHP”nin yüzü olarak lanse ediliyor. Ama bu yüzün arkasında, CHP’nin eski günahları hâlâ duruyor mu? Eğer duruyorsa, İmamoğlu’nun yenilikçi söylemlerinin ne kadarına inanmalıyız? Vakıflara aktarılan kaynakları kesmek, medyanın finansal musluklarını kapatmak elbette önemli adımlar. Ancak bu adımların ne kadar kalıcı olduğu, CHP’nin geçmişiyle yüzleşip yüzleşmediğine bağlı. CHP’nin 24 yıllık İzmir iktidarında öğrendiklerim, bu partinin halkın kaynaklarını nasıl kullandığını, medyaya nasıl baskı yaptığını ve muhalif sesleri nasıl susturduğunu gösteriyor. İmamoğlu, eğer bu geçmişin izlerini silmek istiyorsa, önce bu yüzleşmeyi yapmalı.
CHP’nin geçmişine dair sayısız hikâye var. Atilla Sertel’in yaşadığı haksızlıklar, bir CHP’li tarafından milletvekilliği mazbatasının elinden alınması, partinin kendi içinde bile adaleti sağlayamadığının en net örneklerinden biri. Adalet pankartı taşıyan bir partinin, kendi mensuplarına bile adalet sağlamadığı bir yerde, toplumun geri kalanına nasıl güven verebilir?
Eğer CHP değiştiyse ve İmamoğlu bu değişimin yüzü olacaksa, onun eylemlerine bakmak gerekiyor. Vakıflara, yandaş medyaya, gereksiz harcamalara son verip, halkın kaynaklarını gerçekten halka geri döndürüyorsa, alkışlamaya hazırız. Ama eğer bu kaynaklar, sadece yeni yandaşlara aktarılacaksa, o zaman CHP’nin değiştiği söylemi, sadece bir illüzyon olarak kalacak.
Ben CHP düşmanı değilim. Gazeteci olarak doğruları yazmaktan başka bir gayem olmadı. Ancak bu doğrular yüzünden CHP’nin “adalet” anlayışını defalarca sorgulamak zorunda kaldım. Eğer CHP, gerçekten halkı kucaklayacak bir değişim sürecine girdiyse, İmamoğlu bu sürecin öncüsü olabilir. Ama eğer geçmişin hataları tekrar edilecekse, bu parti hiçbir zaman iktidar olamaz.
Ekrem İmamoğlu’nun CHP’den farklı olup olmadığını zaman gösterecek. Eğer gerçekten kitaplarda anlatılan o solculuğu, dürüstlüğü ve adaleti hayata geçirebilirse, şapkamı çıkarır, alkışlarım. Ama eğer o da geçmişin karanlık gölgelerinde kaybolursa, bu ülkenin adalet ve demokrasi umudu bir kez daha sarsılır.
Benim elim şapkamda, bekliyorum. Çünkü bu ülke, her şeyden önce dürüstlüğe, adalete ve gerçek bir değişime muhtaç.
YUSUF İNAN / YEREL GÜNDEM
Twitter: @Yusufinan2023
İnstagram: yusufinan2023
İnstagram: fondinan2016
E-Mail: [email protected]