Bu Alemden Bir Işılay Saygın Geçti: İzmir ve Türkiye’nin Kadim Dostu

"Siyasetin kalabalıklarına güvenme,"

Bu Alemden Bir Işılay Saygın Geçti: İzmir ve Türkiye’nin Kadim Dostu

YUSUF İNAN YAZDI...

Bu Alemden Bir Işılay Saygın Geçti: İzmir ve Türkiye’nin Kadim Dostu

Bazı insanlar vardır, bu dünyadan geçip giderken geride silinmez izler bırakırlar. Işılay Saygın da öyle bir insandı. İzmir’in sokaklarından, Türkiye’nin siyaset arenasına kadar uzanan yolculuğunda, dostluğu, vefası ve insanlara olan sevgisiyle herkesi etkilemeyi başarmıştı. Onunla tanışma şerefine 2001 yılında nail oldum. Adını sık sık duyardım çünkü o, özellikle İzmir’de adeta bir efsaneydi.

Saygın, sıradan bir siyasetçi değildi. İnsanların dertlerini dinlemek için onların ayağına giden, halkın içinde yaşayan biriydi. Çoğu zaman sorunları çözmek için kimseyi beklemez, bizzat kendisi el atardı. Bir internet sitesi yaptırmak istemişti. Belge ve dokümanlar bir kamyon dolusu olarak geldiğinde, onun işine ne kadar ciddiyetle yaklaştığını anladım. Altı ay boyunca siteyi hazırladık, iki yıl boyunca eklemeler yapıldı. Her gelen maili bizzat okur, cevap verir ve sorunu olanlarla birebir ilgilenirdi. O, teknoloji çağını anlayan, dijital dönüşümü benimseyen bir liderdi.

Ama en çok da onun insani yönü unutulmaz. Sabah kahvaltısına davet eder, ardından gelen yüzlerce maili birlikte cevaplandırırdık. Işılay Saygın, sadece siyasetçi değil, aynı zamanda halkıyla, dostlarıyla bir arada olan, onların mutluluğu ve sağlığı için elinden geleni yapan bir insandı. Bir gün küçük bir çocuk, ailesi tarafından Saygın’a getirilmişti. Çocuk kekemeydi ve yardım istiyorlardı. O da durmadı, hemen harekete geçti ve çocuğu tedavi edebilecek bir dostumuza götürdü. Kısa süre sonra çocuk iyileşti.

O sadece siyaset sahnesinde değil, dost meclislerinde de hep var oldu. Gazetemize bazen bir tepsi baklava, bazen bir tencere dolma ile gelirdi. "Kadınlar sabah kapıya bırakmış, ben de size getirdim," derdi. Gazete çalışanlarıyla oturur, hep birlikte yerdi. Onun bu vefası, dostlarına olan düşkünlüğü, insanları unutmaması hepimizi derinden etkilerdi.

Siyasetin inişli çıkışlı yollarında, her zaman dik durmayı başarmış biriydi. Ak Parti kurulurken, Işılay Saygın’ın da bu partide olmasını çok istedim. Ancak etrafındaki bazı akademik çevreler, ona Ak Parti’ye katılmaması yönünde baskı yaptı. Sonunda DP’den aday oldu. Anketlerin sonuçlarını duyduğunda bana hak verdi: "Yusuf bey, sen haklıymışsın." Ama Saygın, asla pişmanlık duymadı. Her zaman olduğu gibi, halkın yanında, kendi doğrularıyla hareket etti.

Gazetemizin yazarları arasında yer alırken de, milletvekili ya da belediye başkanı olmadığı halde, İzmir’deki birçok sorunu çözmeye çalıştı. Hatta bir defasında MHP’den aday olması teklif edildi, ama kazanamayacağı bir yarışa girmek istemedi. "Siyasetin kalabalıklarına güvenme," derdi. O, siyasetin kalıcı olmadığını, insanların gelip geçici olduğunu iyi biliyordu.

Işılay Saygın’ı anlatmak, birkaç cümleye sığmaz. O, İzmir ve Türkiye siyasetinde bir markaydı. İnsanları ayırt etmeksizin seven, vefalı, inançlı bir dosttu. Kadınlara olan desteği, toplumdaki sosyal yaralara duyarlılığı ve her daim halkın yanında oluşu, onu unutulmaz kıldı. Işılay Saygın sadece İzmir’in değil, Türkiye’nin kaybettiği büyük bir değerdir.

*

*

*

Allah rahmet eylesin. Ona bir sözüm vardı, onun internet sitesini hayatı boyunca o yayınlasın, o gittikten sonra da ben bu görevi devralayım diye. O sözümü tutacağım. Ruhu şad olsun, ışığı hiç sönmesin.

YUSUF İNAN / YEREL GÜNDEM

www.yerelgundem.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

İnstagramfondinan2016

E-Mail: [email protected]