AB liderleri, birliğin “üst düzey” görevlilerini belirlemek üzere toplanıyor

Macron ve Scholz zayıfladı

AB liderleri, birliğin “üst düzey” görevlilerini belirlemek üzere toplanıyor

AB liderleri, birliğin “üst düzey” görevlilerini belirlemek üzere toplanıyor

Aşırı sağ ve popülist partilerin büyük başarı elde ettiği Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından Avrupa Birliği liderleri, AB söyleminde “top jobs” olarak adlandırılan, birliğin üst düzey görevlilerini belirlemek üzere toplanıyor. AB'nin “dört ana pozisyonu” üzerinde şimdiden bir fikir birliğinin ortaya çıktığı görülüyor.

Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkenin hükümet ve devlet başkanları, gayri resmi bir toplantı için bu akşam Brüksel’de biraraya geliyor. Aralarında Fransa ve Almanya'nın da bulunduğu birçok ülkede aşırı sağın yükselişe geçtiği 6-9 Haziran seçimlerinden sonra, Brüksel’deki toplantı, yeni dengelerle masaya oturan AB liderlerinin ilk toplantısı olacak.

Avrupa Konseyi'nin 27 ve 28 Haziran'da planlanan toplantısı öncesi, gayri resmi olarak biraraya gelen AB liderleri arasında, birliğin dört ana pozisyonu üzerinde şimdiden bir fikir birliği ortaya çıktı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, geçtiğimiz Cuma günü G7 zirvesi için gittikleri İtalya’nın Bari kentinde üçlü bir görüşme gerçekleştirdi.

Macron, bu görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, “hızlı uzlaşma” bilgisini doğrulayarak, “İşlerin etkili bir şekilde ilerleyebileceğini düşünüyorum. Her durumda, bu benim dileğim” dedi.

Olaf Scholz da, Cumartesi günü ARD'ye yaptığı açıklamada, “Siyasi bir çoğunluk oluşuyor. Oyalanmanın bir anlamı yok, her şeyin hızla karara bağlanabileceğini düşünüyorum” diyerek, AB’nin üst yönetimlerinin hızla belirlenebileceğinin işaretini verdi.

Macron ve Scholz zayıfladı

Brüksel, Emmanuel Macron'un Komisyon başkanlığı için Ursula von der Leyen dışındaki adayları değerlendirdiği yönündeki söylentilerle çalkalanıyordu. Ancak, AP’deki merkezci grup Renew’ün üyesi ve müzakerelerin kilit oyuncularından biri olan Fransız Rönesans partisi, Avrupa seçimlerinde aşırı sağa karşı ezici bir yenilgiye uğradığından beri, Brüksel'deki müzakere gücü zayıfladı.

Üstelik sosyalist lider Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un seçimlerden sağ ve aşırı sağa yenilerek çıkması, sandıktan 190 milletvekili çıkararak birinci gelen sağcı Hıristiyan demokrat grup Avrupa Halk Partisi (PPE) pazarlıklarda belirleyici noktaya geldi.

Diplomatlar, AP içinde aşırı sağın zaferiyle yaşanan iç gelişmelerin yanı sıra, ABD seçimlerine de dikkat çekiyor. Avrupa medyasına isim vermeden yaptıkları açıklamalarda, “Rusya-Ukrayna savaşındaki gelişmeler ile Kasım ayında yapılacak ABD seçimlerinin ardından, Donald Trump'ın Beyaz Saray'a dönme ihtimali nedeniyle, Avrupa'nın istikrar riski altında iç pazarlığı kaldıramayacağını” söyleyen diplomatlar, uzlaşmanın bu nedenle hızlandığının altını çiziyor.

Von der Leyen favori

Liderlerin bu akşamki buluşmasına AB yöneticileri de katılacak. Ancak çalışma akşam yemeğine geçildiğinde liderler, baş başa yeni isimleri tartışacak.

“Avrupa’nın hükümeti” olarak da adlandırılan yürütme organı AB Komisyonu’nun başkanlığı için yeni parlamentoda 14 milletvekili daha kazanarak 190 sandalye ile seçimlerde birinci gelen muhafazakar sağ grup Avrupa Halk Partisi'nin (PPE) adayı olan Ursula von der Leyen, favori isim.

Ancak Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) üyesi 65 yaşındaki Von der Leyen’in seçilmesi otomatik değil. Von der Leyen’in seçilebilmek için bu akşam, Avrupa nüfusunun yüzde 65'ini temsil eden en az 15 ülkenin “nitelikli çoğunluğunu” toplaması gerekiyor. Avrupa Konseyi içinde PPE’nin yaklaşık 10 lideri var. Von der Leyen için, merkezci ve liberal kesimden Emmanuel Macron'un yanı sıra sosyal demokrat aileden Olaf Scholz'un desteği de hayati önem taşıyor.

Ursula von der Leyen, liderler tarafından seçilse de, Avrupa Parlamentosu’nun 720 milletvekilinden 361’ini temsil eden salt çoğunluk tarafından da onaylanması gerekiyor. Alman siyasetçi, 2019'da bu göreve “yalnızca 9 oy farkla” kıl payı seçilmişti.

VOA Türkçe’nin AB kaynaklarından edindiği bilgiye göre, AP seçimlerinden zayıflayarak çıkan her iki liderin partisi aşırı sağa yenilmiş olarak Brüksel’e gidiyor. Diplomatlar, seçimle güçlenen, “post-faşist” aşırı sağdan gelen İtalyan Başbakanı Giorgia Meloni'nin “en üst düzey görevler” konusunda çok erken karar vermeyip, parlamento içindeki grupların oluşumunu daha net görmeyi bekleyeceğini belirtiyor.

Charles Michel bırakıyor, yerine Costa öneriliyor

Üye ülkelerin liderlerinin zirvelerini düzenlemekten ve yönetmekten sorumlu Avrupa Konseyi'nin mevcut başkanı Belçikalı siyasetçi Charles Michel, görevi boyunca Von der Leyen ile oldukça zorlu bir ilişki dönemi geçirdi. Avrupa Parlamentosu'ndaki ikinci siyasi grubu oluşturan Sosyal Demokratlar artık AB’nin tepesindeki çekişmenin sona ermesini istiyor ve Portekiz eski Başbakanı Antonio Costa'nın bu göreve gelmesini öneriyor.

Dış politika için Kaja Kallas üzerinde uzlaşma

AB’nin üçüncü en önemli makamı Dışişleri Yüksek Temsilciliği görevi şu ana kadar 77 yaşındaki emekli İspanyol sosyalist Josep Borrell'in elindeydi. Yeni parlamentoda Borrell’in yerine, Estonya Başbakanı Kaja Kallas favori görünüyor. NATO içinde de etkin rol almak için çalışan 46 yaşındaki liberal lider, AB’nin “Doğu Avrupalı” üyelerinin desteklediği bir isim.

Estonya sınırındaki Rusya'nın başlattığı savaşta Ukrayna'ya verdiği sarsılmaz destekle adını Avrupa içinde duyuran Kallas, seçilirse AB’nin yüksek makamlardaki tek Doğu Avrupalı ismi olacak.

Metsola yine AP’nin başına

AP Başkanlığı görevini Ocak 2022'den bu yana sürdüren 45 yaşındaki Maltalı politikacı Roberta Metsola’nın (PPE) da, sürpriz bir gelişme olmadığı sürece, yeniden iki buçuk yıllık bir süre için AP’nin başına gelmesi bekleniyor.

AB’nin en güçlü görev olan Komisyon başkanlığına gösterilecek adayın seçimi, Avrupa Parlamentosu'nun kurulum oturumu sırasında, 16-18 Temmuz'da yapılacak.

ARZU ÇAKIR / VOA