Nicolas Maduro, rakipleri sonuçlara itiraz etmeye hazırlanırken, Venezuela'daki devlet başkanlığı seçimlerinin galibi olarak ilan edildi.

Pazar günü gece yarısından kısa bir süre sonra Ulusal Seçim Konseyi (CNE) tarafından yapılan açıklamada, Maduro'nun oyların yüzde 51'ini alarak, yüzde 44 oy alan ana muhalefet adayı Edmundo Gonzalez'i geride bıraktığını belirtildi.

Ancak Maduro'nun yakın müttefikleri tarafından kontrol edilen seçim otoritesi, ülke çapında 30.000 sandıktan gelen sonuçları hemen açıklamadı.

Sonuçların açıklanmasındaki gecikme -sandıkların kapanmasından altı saat sonra -muhalefetin zafer ilan etmesinin ardından hükümet içinde nasıl bir yol izleneceği konusunda derin bir tartışma yaşandığına işaret etti.

Muhalefet temsilcileri, seçim merkezlerindeki kampanya temsilcilerinden topladıkları sayımların Gonzalez'in Maduro'yu geride bıraktığını gösterdiğini söyledi. Muhalefet lideri Maria Corina Machado, Gonzalez'in oyların yüzde 70'ini kazandığını açıkladı.

Üçüncü dönem liderlik arayışındaki Maduro, şimdiye kadarki en zorlu mücadelesini, Nisan ayında seçilen emekli bir diplomat olan Gonzalez karşısında verdi.

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, X hesabından "ABD, bugünkü tarihi başkanlık seçimlerinde sesini duyuran Venezuela halkının yanındadır" diye yazdı ve "Venezuela halkının iradesine saygı gösterilmelidir" diyerek desteğini sundu.

Maduro'nun altı yıllık bir dönem daha kazanması halinde, hükümet karşıtları ve destekçilerinin ülkeyi terk eden 7.7 milyon Venezuelalı'ya katılmak istediklerinin sinyallerini vermeleriyle birlikte, seçimin Amerika kıtası geneline de etkileri olacağı söylenebilir.

Ancak Maduro ve Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi'nin, devam eden açlığın sebebi olmak, petrol endüstrisini felç etmek ve göç nedeniyle aileleri ayırmakla suçlayan pek çok seçmen arasında popülaritesi azalmakta.

Pazar günkü oylamada Maduro'ya meydan okuyan sekiz aday daha vardı. Ancak sadece Gonzalez, Maduro'ya meydan okuyabildi.

Oylamanın ardından Maduro seçim sonucunu tanıyacağını söyledi ve diğer tüm adayları da aynı şeyi yapmaları konusunda kamuoyuna açıklama yapmaya çağırdı.

Maduro "Hiç kimse Venezuela'da kaos yaratamayacak" dedi. "Seçim hakemini, resmi açıklamaları tanıyorum ve tanıyacağım ve bunların tanınmasını sağlayacağım."

Dünyanın en büyük petrol rezervlerine ve bir zamanlar Latin Amerika'nın en gelişmiş ekonomisine sahip olan Venezuela, Maduro'nun yönetime gelmesinin ardından bilhassa finansal anlamda düşüşe geçti.

Düşen petrol fiyatları, yaygın kıtlık ve yüzde 130.000'i aşan hiperenflasyon önce toplumsal huzursuzluğa, ardından da kitlesel göçe yol açtı.

Maduro'nun 2018'de yeniden seçilmesinin ardından onu iktidardan uzaklaştırmak isteyen ABD'nin ve onlarca ülkenin uyguladığı ekonomik yaptırımlar krizi daha da derinleştirdi.

Maduro'nun bu seçimlerde vaatleri arasında, girişimcilik, istikrarlı bir döviz kuru ve düşük enflasyon oranlarına atıfta bulunarak sağlamak istediği ekonomik güvenlik bulunuyor.

Ancak Venezuelalıların çoğu yaşam kalitelerinde herhangi bir iyileşme olmadığından yakınıyor. Pek çok aile temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor.

Muhalafet liderlerinden Gonzalez ve Machado seçim kampanyalarında, yurtdışında yaşayan Venezuelalıların evlerine dönüp aileleriyle yeniden bir araya gelmelerini sağlamak için yeterli istihdam yaratacak bir hükümet oluşturmayı vaat ettiler.

euro news