Siyasi Deprem: Liderler Cezaevinde, Belediyelere Operasyonlar Sürüyor
Türkiye’de siyasi parti liderleri hakkında açılan davalar, tutuklamalar ve soruşturmalar siyaset gündemini belirliyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil çok sayıda belediye başkanı cezaevinde, liderler yargı kıskacında.
Editor1
Siyasi Deprem: Liderler Cezaevinde, Belediyelere Operasyonlar Sürüyor
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Gözler Parti Liderlerinin Yargı Süreçlerinde
Türkiye'de siyasetin yargı ile kesiştiği bir dönemece daha girildi. Son haftalarda art arda gelen operasyonlar, tutuklamalar ve açılan davalar, muhalefet cephesini sarsarken, dikkatler parti liderlerine çevrildi. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yürütülen soruşturmalar, CHP içinde geniş çaplı bir adli krizin fitilini ateşledi.
Siyasi tansiyonun yükseldiği bu süreçte, kimi liderler hakkında adli kontrol kararları verilirken, kimileri cezaevinde yargı sürecini bekliyor. Kamuoyunun gündeminden düşmeyen bu gelişmeler, Türkiye'nin önümüzdeki seçim sürecine nasıl yansıyacağı konusunda ciddi soru işaretleri doğurdu.
Özgür Özel'e Tazminat Davası Reddedildi, Ancak Hakaret Soruşturması Sürüyor
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ifadeleri nedeniyle hedefte. Esenyurt mitingindeki konuşması sonrası Erdoğan’ın açtığı 1 milyon TL'lik tazminat davası reddedildi. Ancak “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan ceza soruşturması devam ediyor.
Özel, CHP Kurultayı'ndaki konuşmasında Erdoğan için “cunta başı” ifadesini kullanmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu açıklama nedeniyle Özel hakkında soruşturma başlattı.
Ümit Özdağ Cezaevinde: Mahkeme Tutukluluğun Devamına Karar Verdi
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sözleri nedeniyle 20 Ocak’ta tutuklandı. “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla yargılanan Özdağ, halen İstanbul Silivri Cezaevi’nde tutuluyor.
İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada mahkeme, Özdağ’ın tutukluluğunun devamına karar verdi. Dava 17 Haziran’da yeniden görülecek.
Selahattin Demirtaş’a 42 Yıl Hapis
2016’dan bu yana tutuklu olan HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 6-8 Ekim olaylarına ilişkin görülen Kobani davasında 42 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Tahliyesi beklenen Demirtaş, farklı davalardan aldığı cezalar nedeniyle Edirne Cezaevi’nde kalmaya devam ediyor. Avukatları kararı temyize götürürken, uluslararası kamuoyu ise süreci yakından izliyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'na 65 Yıl Hapis Talebi
CHP'nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açılan dava sayısı 18’e ulaştı. Bu davalarda istenen toplam ceza 65 yıl hapis ve siyasi yasak.
Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, bu sürecin siyasi baskı içerdiğini vurgularken, “Yargı, muhalefeti susturma aracı olarak kullanılmak isteniyor” dedi.
Hüseyin Baş ve Nurullah Efe de Adli Kıskacın İçinde
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı uygulanıyor.
Halkın Kurtuluş Partisi lideri Nurullah Efe ise son olarak 1 yıl 2 ay hapis cezası aldı. Toplamda 14 yılı aşan hapis cezası ve siyasi yasak kararı istinaf sürecinde bekliyor.
İBB Operasyonları: İmamoğlu ve 10 Belediye Başkanı Tutuklu
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik başlatılan 5. dalga operasyonda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 11 CHP'li belediye başkanı tutuklu durumda.
Tutuklananlar arasında Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Şişli Belediye Başkanı Emrah Şahan ve Adana'daki Ceyhan ile Seyhan Belediye Başkanları da yer alıyor.
Bu gelişme, muhalefet cephesinde “siyasi operasyon” iddialarını güçlendirirken, iktidar ise yolsuzlukla mücadele kapsamında yasal sürecin işlediğini savunuyor.
Siyasette Yargı Gölgesi Derinleşiyor
Yargı süreçlerinin siyaset üzerindeki gölgesi giderek büyüyor. CHP, HDP ve Zafer Partisi gibi muhalefet partilerinin lider kadrolarının adli kıskaca alınması, Türkiye’nin demokratik görünümüne dair uluslararası kamuoyunda da tartışma yaratıyor.
Soruşturmalar, cezalar ve siyasi yasaklar, önümüzdeki seçimlerde adaylık süreçlerinden parti stratejilerine kadar birçok denklemi değiştirecek gibi görünüyor. Siyasi belirsizliklerin arttığı bu dönemde, yargının tarafsızlığı ve hukuk devleti ilkesi tekrar sorgulanır hale geldi.
