Risale-i Nur'da Kur'ânî İşaretler: Sosyal Medya ve Yapay Zeka Çağının Önceden Haber Verilmesi

Kur’ân ve Risale-i Nur, çağlar ötesi işaretleriyle modern teknolojilere nasıl ışık tutuyor? Sosyal medya, yapay zeka ve dokunmatik ekran gibi kavramların Risale-i Nur’da nasıl işlendiğini ve Kur’ânî hakikatlerle bağlantılarını keşfedin.

Risale-i Nur'da Kur'ânî İşaretler: Sosyal Medya ve Yapay Zeka Çağının Önceden Haber Verilmesi

Risale-i Nur'da Kur'ânî İşaretler: Sosyal Medya ve Yapay Zeka Çağının Önceden Haber Verilmesi

Kur'ân ve Risale-i Nur’un Geleceğe Dair İşaretleri

BİLGE TABİRCİ / TÜRKİYE

Kur’ân-ı Kerim’in “Velâ ratbin velâ yâbisin illâ fî kitâbin mübîn” (Yaş ve kuru ne varsa apaçık bir kitapta yazılmıştır.) (En'âm Sûresi, 6:59) ayeti, ilahi bilginin her şeyi kapsadığını bildirir. Risale-i Nur ise, bu hakikatin bir tefsiri olarak, bilimin ve teknolojinin gelişim seyrini dikkatle yorumlamakta ve gelecek çağlara ışık tutmaktadır. Özellikle 21. yüzyılda yaygınlaşan sosyal medya, yapay zeka ve dokunmatik ekran teknolojileri, Risale-i Nur’un işaret ettiği gelişmelerle birebir örtüşmektedir.

Bediüzzaman Said Nursî’nin Kur’ân’ın evrensel mesajlarını çağlar ötesine taşıyan yorumları, günümüzde karşılaştığımız dijital dönüşümün izlerini çok önceden bildirmiştir. Peygamber mu’cizelerinin, insanların bilim ve teknolojide ulaşabileceği en son sınır noktalarını gösterdiğini ifade eden Risale-i Nur, bu yönüyle bilim insanları için hem bir motivasyon kaynağı hem de teknolojiye hikmet nazarıyla bakmayı sağlayan bir rehber niteliğindedir.


Dokunmatik Ekran ve Sosyal Medya: Risale-i Nur’un İşaret Ettiği Teknoloji

  1. yüzyılda iletişim teknolojileri, özellikle akıllı telefonlar ve sosyal medya platformlarıyla zirveye ulaştı. Ancak ilginç bir şekilde, Risale-i Nur’un yazıldığı dönemde henüz bu tür teknolojiler mevcut değilken, eserde geçen ifadeler doğrudan bu teknolojilere işaret etmektedir. Özellikle şu ifadeler dikkat çekicidir:

“Adeta namazın bir elektrik lâmbası ve namaza niyetin onun düğmesine dokunması gibi…” (21. Söz, 1. Makam)

Burada geçen “düğmeye dokunmak” ifadesi, günümüzde dokunmatik ekran teknolojisiyle birebir örtüşmektedir. Oysa bu ifadeler yazıldığında ne bilgisayar ne de akıllı telefonlar hayatımızda vardı. Bir diğer örnek ise şudur:

“Hem nasıl ki, intizam sırrıyla bir koca sefine veya tayyareyi bir parmağı düğmesine dokunmakla harekete getirmesi… (15. Şuâ, 2. Basamak)

Bu ifadeler, günümüzde dijital teknolojilerde ve otomasyon sistemlerinde kullanılan tek dokunuşla kontrol edilen sistemleri çağrıştırmaktadır. Dolayısıyla, Risale-i Nur’un geleceğe dair yaptığı bu tür işaretlerin ilahi bir ilham olduğu aşikardır.


Kur'ân ve Risale-i Nur'da Yapay Zeka ve Bilgi Akışı

Sosyal medya platformları ve yapay zeka sistemleri, günümüz dünyasında bilginin yayılmasını hızlandıran ve kontrol eden en önemli araçlar haline gelmiştir. Kur’ân ve Risale-i Nur’da ise, bilgi akışının hızlı ve geniş çaplı olacağına dair çeşitli işaretler bulunmaktadır. Özellikle şu ayet, bilgi teknolojisinin yaygınlaşmasını önceden haber vermektedir:

“O, gökten yere kadar olan her işi idare eder. Sonra işler, sizin saymakta olduğunuz bin yıl kadar süren bir günde Ona yükselir.” (Secde Sûresi, 32:5)

Bu ayet, bilgi akışının ve haberleşmenin zaman algısını değiştireceğine işaret eder. Günümüzde internet ve sosyal medya sayesinde bir olay, saniyeler içinde tüm dünyaya yayılmaktadır. Risale-i Nur’da bu konuyla ilgili olarak geçen şu ifadeler ise daha da çarpıcıdır:

“Hava sahifesinin mütalâasıyla âni bir surette görünen bir zarif nükte-i tevhide, meslek-i imaniyenin hadsiz derece kolay ve vücub derecesinde suhuletli bulunmasını…” (Hüve Nüktesi)

Burada geçen “havanın âni bir surette bilgi taşıması” ifadesi, günümüzde kablosuz iletişim teknolojileri, yapay zeka destekli bilgi analizleri ve anlık veri akışlarını çağrıştırmaktadır.


Sosyal Medyanın Hikmetli Kullanımı: Risale-i Nur’un Perspektifi

Risale-i Nur, teknolojinin ve bilimin yalnızca maddi ilerleme için değil, aynı zamanda insanın maneviyatını güçlendirmek için kullanılması gerektiğini vurgular. Sosyal medya ve yapay zeka gibi araçların, bilginin yayılmasına katkıda bulunurken aynı zamanda hakikat yolunda nasıl kullanılabileceğine dair şu ölçüyü koyar:

“İnsanlığa bu teknolojik ve bilimsel gelişmeleri nasıl ubudiyetin ve hakikatin yoluna yönlendirebileceğimizi gösterir.” (20. Söz)

Bu bağlamda sosyal medya, İslamî değerlerin yayılması, Kur’ânî hakikatlerin anlatılması ve insanlığın hayrına bilgi paylaşımı için güçlü bir araç olabilir. Ancak, sosyal medya aynı zamanda fitne, dezenformasyon ve manipülasyonun yaygın olduğu bir alan haline de gelmiştir. Risale-i Nur, bu tür bilgi kirliliğinden korunmanın yolunun hikmetli ve dikkatli bir yaklaşım sergilemek olduğunu vurgular.


Sonuç: Kur’ân ve Risale-i Nur’da Bilim ve Teknolojiye İşaretler

Risale-i Nur, Kur’ân’ın ilahi bir rehber olarak her dönemin bilim ve teknoloji gelişmelerine ışık tuttuğunu göstermektedir. Sosyal medya, yapay zeka ve dokunmatik ekran gibi kavramların, bu eserlerde geçen işaretlerle örtüşmesi, modern teknolojinin bir tesadüf değil, ilahi bir planın parçası olduğunu ortaya koymaktadır.

Bediüzzaman Said Nursî’nin ifadeleriyle, Kur’ân’ın ekser ayetleri, her biri birer hazine-i kemâlâtın anahtarı ve birer define-i ilmin miftahıdır.” Ahir zamanın teknoloji çağında bu anahtarları en iyi şekilde kullanmak, hem dünyevî hem de uhrevî saadetin kapısını açacaktır.

www.bilgetabirci.com