AYM Geç Kaldı, Hastalar Hayatını Kaybetti

SGK’nın ödeme listesinde yer almayan hayati ilaçlara ulaşamayan kanser hastalarının hukuk mücadelesi çoğu zaman geç kalıyor. Anayasa Mahkemesi kararları zamanında gelmeyince İmmihan Öztürk ve Egemen Mutlu gibi hastalar hayatını kaybediyor.

AYM Geç Kaldı, Hastalar Hayatını Kaybetti

AYM Geç Kaldı, Hastalar Hayatını Kaybetti

YEREL GÜNDEM / ANKARA

SGK Ödemedi, Mahkemeler Yetişemedi: Hayat Kurtaracak İlaçlar Zamanında Ulaştırılamadı

Türkiye’de kanser hastaları, hayatta kalabilmek için gerekli ilaçlara ulaşmak adına ağır bir hukuk mücadelesi veriyor. Ancak bu mücadele çoğu zaman tedaviye değil, ölümle sonuçlanan dramalara dönüşüyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödeme listesinde yer almayan “hayati ilaçlar” nedeniyle pek çok hasta zamanında tedaviye erişemiyor.

Bu hastalardan biri 63 yaşındaki İmmihan Öztürk’tü. 2021 yılında kanser teşhisi konulan Öztürk, reçete edilen ama SGK tarafından karşılanmayan ilaca ulaşmak için dava açtı. Hızlı erişim talebiyle ihtiyati tedbir isteyen Öztürk’ün başvurusu reddedildi. Anayasa Mahkemesi'ne yapılan bireysel başvuru da gecikince, Öztürk sadece dört ay içinde hayatını kaybetti. AYM, ölümünden sonra yapılan başvuruyu “mirasçılar devam ettirmediği için” düşürdü.

Altı Yaşındaki Egemen’in Yaşam Mücadelesi de Bürokrasiye Takıldı

Benzer bir dram da 6 yaşındaki Egemen Mutlu’nun hikâyesinde yaşandı. 2020 yılında nöroblastom teşhisi konulan Mutlu’ya 9 bin 650 lira değerindeki “Qarziba” adlı ilacın reçetesi yazıldı. SGK ödemeyi reddetti, aile hukuki yollara başvurdu. Ankara 18. İdare Mahkemesi yürütmenin durdurulmasına karar verdi ancak SGK bu kararı uygulamadı.

Mutlu ailesi Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu ve AYM 30 Eylül 2020’de ilacın bedelinin acilen ödenmesine hükmetti. Ancak bürokratik süreçler yine hayatın hızına yetişemedi. Egemen, tedaviye ulaşamadan, 17 Temmuz 2021’de yaşamını yitirdi. Ölüm sonrası devam ettirilmeyen başvuru nedeniyle AYM 2024’te dosyayı düşürdü.

Yaşam Hakkı Vurgusu: AYM’den Gecikmiş Bir Tespit

Ayşe Tavacı’nın davası, diğer vakalardan farklı olarak Anayasa Mahkemesi'nin açıkça “yaşam hakkı ihlali” tespitiyle sonuçlandı. Yumurtalık kanseri tedavisi için sadece ithal olarak temin edilebilen Lynparza adlı ilaç için SGK’ya başvuran Tavacı, ret cevabı aldı. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu kullanım onayı vermişti ancak SGK ödeme yapmadı.

Gaziantep 3. İdare Mahkemesi ihtiyati tedbir kararı verdiği hâlde, SGK bu kararı da uygulamadı. Tavacı, AYM’ye başvurduktan altı ay sonra hayatını kaybetti. AYM, ölüm nedeniyle dosyayı düşürse de kararına “başvurucunun yaşam hakkı ihlal edilmiştir” notunu ekledi. Bu ifade, Türkiye’deki yargı sisteminin insan hayatına yetişmekte yaşadığı zorlukların resmî bir teyidi niteliğinde.

Hukuk Mekanizması Hayata Yetişemiyor

Bu trajik hikâyeler, Türkiye’de hasta hakları ve sosyal güvenlik sistemi arasında oluşan boşlukları bir kez daha gözler önüne seriyor. SGK’nın ilaç ödeme kriterlerinin tıbbi gerçeklerden uzak olması ve idari yargının yavaş işlemesi, birçok hastayı geri dönülmez bir sona sürüklüyor.

İhtiyati tedbir kararlarının uygulanmaması, yürütmenin durdurulmasına rağmen kamu kurumlarının sorumluluktan kaçınması ve yargının bu ihlallere zamanında müdahale edememesi, sistemin kronikleşmiş sorunlarına işaret ediyor.

İmmihan Öztürk, Egemen Mutlu ve Ayşe Tavacı gibi isimler, sadece bireysel acılar değil; Türkiye’de sağlık hakkının güvence altına alınamadığını gösteren semboller hâline geldi.

Hayatla Yarışta Yargı Ne Zaman Hızlanacak?

Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvurulara verdiği kararlar, zamanında uygulanmadıkça “geç gelen adalet” olmaktan öteye geçemiyor. Yaşam hakkı ihlallerinin artmaması ve benzer trajedilerin tekrar etmemesi için sağlık sisteminde hızlı müdahale ve kararların gecikmeden uygulanması elzem.

Türkiye’nin sağlık ve hukuk sisteminde, özellikle ölümcül hastalıklar söz konusu olduğunda reflekslerin daha hızlı, kararların daha insani ve kurumların daha sorumlu davranması gerektiği çok açık.

www.yerelgundem.com