Ukrayna’dan Rusya’ya Örümcek Ağı Operasyonu: Moskova Derin Bir Sarsıntı Yaşıyor

Ukrayna’nın “Örümcek Ağı” operasyonu, Rusya’nın hava gücüne ağır darbe indirirken; ABD’nin Suriye ve İran politikaları da yeni bir döneme giriyor. Diplomasi ve savaşın kesiştiği haftanın detayları.

Ukrayna’dan Rusya’ya  Örümcek Ağı Operasyonu: Moskova Derin Bir Sarsıntı Yaşıyor

Ukrayna’dan Rusya’ya “Örümcek Ağı” Operasyonu: Moskova Derin Bir Sarsıntı Yaşıyor

ŞEHİTLER ÖLMEZ / TÜRKİYE

Ukrayna’dan Rusya’nın Kalbine Şok Saldırı

Ukrayna, 1 Haziran’da gerçekleştirdiği “Örümcek Ağı” operasyonuyla Rusya’nın stratejik hava üslerini hedef aldı. Saldırı, 4.000 kilometre derinliğe kadar uzanarak Rus topraklarında büyük yankı uyandırdı. Operasyonun aylarca süren hazırlık aşamasının ardından, Rusya’nın savunma sistemlerini aşarak çok sayıda uzun menzilli bombardıman uçağını devre dışı bıraktığı belirtiliyor.

Rusya içerisindeki askeri ve istihbarat zaaflarının da açığa çıktığı bu saldırı, Ukrayna’nın askeri kapasitesinin ötesinde istihbarat gücünü de ortaya koydu. Konteyner kamyonlar içerisine yerleştirilen dronelar, Rus üslerine yaklaştıktan sonra harekete geçerek hedeflerini imha etti. Bağımsız kaynaklara göre 10-12 uçak yok edildi; Ukrayna ise bu sayının 40’tan fazla olduğunu iddia ediyor.

Askeri ve Diplomatik Dengeler Değişiyor

Bu saldırı, Rusya’nın savaş stratejisini yeniden gözden geçirmesine neden olabilir. Çünkü saldırıya uğrayan uçakların büyük çoğunluğu artık üretimi yapılmayan tipteydi. Dolayısıyla Rusya'nın kayıpları kısa vadede telafi etmesi mümkün görünmüyor. Uzmanlar, bu gelişmenin Moskova’nın saldırı kapasitesini ciddi şekilde zayıflattığını ifade ediyor.

Ayrıca saldırının diplomatik müzakereler öncesinde yapılmış olması, Ukrayna’nın elini masada güçlendirmeyi hedeflediğini gösteriyor. Buna rağmen Rusya'nın İstanbul’daki müzakerelere katılmış olması dikkat çekti.

ABD’nin Suriye Politikası Yeniden Şekilleniyor

Trump yönetimi, Suriye konusunda çarpıcı bir değişim sinyali veriyor. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barak, daha önce "terörü destekleyen devlet" ilan edilen Şam ile normalleşme adımlarını hızlandırdı. Amerikan bayrağının yeniden Şam’da dalgalanması, ABD’nin Suriye politikasında dramatik bir dönüşüm yaşandığını gösteriyor.

Bu değişimin arkasında ise ekonomik ve jeopolitik nedenler yatıyor. ABD, İran’la yürütülen nükleer müzakerelerde başarı elde etmek için Kongre desteğine ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle Suriye’deki Kürt güçleriyle doğrudan ilişkiyi sınırlayıp Türkiye’yi IŞİD’le mücadelede daha fazla sorumluluk almaya teşvik ediyor.

İran’la Nükleer Müzakerelerde Yeni Aşama

Trump yönetimi, İran ile 2015’teki Obama döneminde imzalanan anlaşmaya benzer bir nükleer uzlaşmaya açık. Her ne kadar kamuoyuna "sıfır uranyum zenginleştirme" mesajı verilse de, sızan bilgilere göre İran’a belirli bir düzeyde uranyum zenginleştirme hakkı tanıyan bir teklif masada. Bu gelişme İsrail’i endişelendirirken, ABD yönetimi Suudi Arabistan ve BAE gibi müttefiklerinin ekonomik yatırımları için bölgede istikrarı sağlamayı öncelikli görüyor.

İran ise nükleer eşik ülke konumuna gelmiş durumda. Yani, birkaç hafta içinde nükleer silah üretimine geçebilecek kapasitede. Bu nedenle Tahran, kendisine teklif edilen sınırlamaları reddediyor ve müzakerelerde elini güçlü tutuyor.

Bu sürecin nihayetinde ABD’nin İran’ı yeniden sisteme entegre etme, büyükelçilik açma ve ekonomik ilişkileri canlandırma planı bulunuyor. Ancak İsrail’in sert muhalefeti ve Gazze konusundaki tavrında değişiklik olmaması, Trump yönetiminin manevra alanını daraltıyor.

www.sehitlerolmez.com