Öcalan'ın Kongre Metni: Sert Eleştiriler, Bilimsel Atıflar ve Kendiyle Hesaplaşma
Abdullah Öcalan'ın PKK'nın fesih kongresine gönderdiği metin, örgüte sert eleştiriler, bilimsel atıflar ve kişisel hesaplaşmalarla dikkat çekiyor. Toplum, siyaset ve tarih üzerine çarpıcı yorumlar içeriyor.

Öcalan'ın Kongre Metni: Sert Eleştiriler, Bilimsel Atıflar ve Kendiyle Hesaplaşma
YEREL GÜNDEM / TÜRKIYE
PKK Kongresi'ne Damga Vuran Metin
PKK'nın 12. Kongresi'ne gönderilen Abdullah Öcalan'ın uzun metni, hem örgüte hem de genelde Kürt toplumuna yönelik sert eleştirilerle dolu. Yaklaşık beş sayfalık PDF formatındaki metin, yayımlandıktan sonra kısa süreliğine geri çekilse de gece yarısına doğru tekrar erişilebilir oldu.
"Kadro Donanımsız, Halk Felç Olmuş"
Metnin girişinde Öcalan, yeni bir döneme geçişin yedi başlıkta anlatılacağını belirtiyor ancak başlıklara geçmeden önce örgüte ve Kürt toplumu içine dönük yoğun eleştirilerde bulunuyor. "Kadro donanımsız", "halk dağılmış, felç edilmiş" gibi sert ifadeler kullanıyor. Kendisinin yanlış anlaşıldığını, 50 yıldır doğru anlaşılmayı beklediğini vurguluyor.
Bahçeli'ye "Amansız Savaş Önderi" Nitelemesi
Metnin dikkat çeken kısımlarından biri MHP lideri Devlet Bahçeli hakkında söyledikleri. "Benimle amansız ve her an idamım için her şeyi yapan bir Türk" olarak tanımladığı Bahçeli'nin, "yeni bir dönem başlatmak istediğini" DEM Parti heyetine söylediğini aktardı.
"Ancak Savaşanlar Barışabilir"
Öcalan, yeni sürece yönelik "ancak savaşanlar barışabilir" vurgusu yapıyor. Bu sürecin başta Türkiye olmak üzere Irak, Suriye ve İran gibi ülkeleri de etkileyeceğini belirtiyor. İnisiyatifin ise Türkiye'de olması gerektiğini ifade ediyor.
Bilimsel ve Felsefi Atıflar: Big Bang'den Gılgamış'a
Metinde insanlığın varoluşundan kuantum fiziğine, Big Bang'den Einstein'a, LGBT haklarından Gılgamış Destanı'na kadar geniş bir yelpazede konulara yer veriliyor. Bazı bilimsel hatalar bulunmakla birlikte, Öcalan'ın İmralı'daki okuma faaliyetlerinin derinliğini gözler önüne seriyor.
Marx, Anarşizm ve Sosyalizm Eleştirisi
Öcalan, Marx'ın Bakunin ve Kropotkin gibi anarşist düşünürleri anlamadığını savunuyor ve sosyalizmin farklı gelişebileceğini ileri sürüyor. Ayrıca Marx'ın kişisel hayatından yola çıkarak "böyle Marksizm mi olur" diyerek eleştiride bulunuyor.
Narin Cinayeti ve Kültürel Çöküş Eleştirisi
Metin, toplumsal yozlaşmayla ilgili bir tartışmayı da içeriyor. Tavşantepe'de işlenen Narin cinayetini "bir kabilenin marifetiyle gerçekleşmiş" olarak tanımlayan Öcalan, olayı sembolik bir çöküş olarak nitelendiriyor.
"Kürt Gerçekliği: Çöplük Karakteri"
Öcalan, Kürt toplumunun "bir tür kültür kalıntısı", "çöplük karakteri" ve "mezarlık toplum" gibi ağır ifadelerle tanımlıyor. Bu noktada kültürel dağınıklığın nedenlerini tarihsel olarak irdeleyerek kimliğinin yeniden inşasının gerekliliğine dikkat çekiyor.
Kendiyle Hesaplaşma: Ablası ve Eski Eşi
Metinde dikkat çeken bir diğer bölüm ise Öcalan'ın kişisel itirafları. Ablasına gençlik yıllarında uyguladığı şiddeti anlatarak "hiç beni ziyaret etmedi" diyor. Ayrıca eski eşi Kesire Yıldırım'ı öldürmeyi düşündüğünü ancak ondan kaçışın kendisi için bir kurtuluş olduğunu belirtiyor.