Ukrayna İçin Gönüllüler Koalisyonu Kuruluyor: Avrupa'dan Kimler Katılacak?
Fransa ve İngiltere, Ukrayna için asker göndermeyi planlıyor. Ancak Avrupa ülkeleri, Ukrayna’ya yönelik “Gönüllüler Koalisyonu” konusunda bölünmüş durumda.
Editor1
Ukrayna İçin 'Gönüllüler Koalisyonu' Kuruluyor: Avrupa'dan Kimler Katılacak?
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Fransa ve İngiltere’nin liderliğinde, Ukrayna’ya askeri destek sağlamak amacıyla “Gönüllüler Koalisyonu” kurulması gündeme geldi. Londra’da düzenlenen zirvede duyurulan bu girişim, Ukrayna’da barışı korumak ve gelecekteki muhtemel bir barış anlaşmasını güvence altına almak için asker gönderme fikrini içeriyor. Ancak Avrupa ülkeleri bu konuda bölünmüş durumda.
Fransa ve İngiltere Koalisyon İçin Harekete Geçti
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, koalisyonu “Ukrayna’yı karada birliklerle ve havada uçaklarla desteklemeye hazır bir grup ülke” olarak tanımladı. Bu askeri gücün rolü konusunda netlik sağlanmasa da, uzmanlar 50.000 askerden oluşan bir barış gücünün caydırıcı olabileceğini belirtiyor.
Fransa ve İngiltere, bu koalisyonun Ukrayna’da cephe hattına destek sağlama ya da barışı koruma amacı taşıyabileceğini dile getirirken, Avrupa’nın diğer ülkeleri bu hassas konuda farklı görüşlere sahip.
Avrupa Ülkelerinin Farklı Tutumları
Bazı Avrupa ülkeleri, bu girişime sıcak bakıyor ancak Ukrayna’ya asker gönderme konusunda temkinli yaklaşıyor.
- Portekiz, Fransa ve İngiltere’nin hazırlayacağı plana destek verse de, barış gücü olarak asker göndermenin henüz erken olduğu görüşünde.
- Hollanda, askeri planlamacılarla iş birliği yapacağını ancak resmi bir taahhütte bulunmadığını açıkladı.
- İspanya, Ukrayna’ya asker göndermeye prensipte karşı çıkmasa da, şu an için süreci diplomatik yollarla sürdürmeyi tercih ediyor.
Bu ülkeler, askeri güç yerine siyasi ve diplomatik çözümleri ön planda tutma eğiliminde.
İtalya ve Polonya Şüpheli Yaklaşıyor
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Avrupa birliklerinin Ukrayna’da konuşlandırılmasının karmaşık ve belirsiz sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Meloni, NATO’nun kolektif savunma mekanizmasını devreye sokmanın daha mantıklı bir seçenek olduğunu savunuyor. Ancak Ukrayna’nın NATO üyesi olmaması nedeniyle bu öneri belirsizliğini koruyor.
Polonya ise savaşın başından bu yana Ukrayna’ya verdiği desteğe rağmen, asker göndermeye karşı çıkıyor. Başbakan Donald Tusk, ülkesinin zaten 2 milyona yakın Ukraynalı mülteciye ev sahipliği yaptığını ve ek bir yük almayacağını belirtti.
Macaristan ve Slovakya Karşı Çıkıyor
Macaristan ve Slovakya, Ukrayna’ya yönelik askeri desteğin savaşın daha da uzamasına neden olacağını savunarak, güç kullanımı yerine Rusya ile doğrudan müzakere edilmesi gerektiğini savunuyor.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Londra’daki zirvede Avrupalı liderleri “barışı tercih etmek yerine savaşı sürdürmeye çalışmakla” suçladı. Slovakya Başbakanı Robert Fico ise, “güç yoluyla barış” stratejisine karşı olduğunu açıkladı.
Bu iki ülkenin, Ukrayna’ya asker gönderecek herhangi bir girişime katılmayacağı kesin görünüyor.
Almanya’nın Belirsiz Tutumu
Almanya, yeni hükümet kurma sürecinde olduğu için henüz net bir karar açıklamadı.
Mevcut Başbakan Olaf Scholz, Ukrayna’ya asker gönderme fikrine karşı çıkarken, Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, ateşkes sağlanması halinde barış gücü birliklerinin konuşlandırılabileceğini belirtti.
Alman kamuoyunda bu konu büyük tartışmalara yol açarken, ülkenin nihai kararının yeni hükümetin politikaları doğrultusunda şekilleneceği öngörülüyor.
Avrupa’da Bölünme Mi Yaşanıyor?
Fransa ve İngiltere’nin Ukrayna için önerdiği “Gönüllüler Koalisyonu”, Avrupa ülkeleri arasında fikir ayrılıklarına neden olmuş durumda.
- Fransa ve İngiltere liderliği üstlenmek istiyor.
- İspanya, Hollanda ve Portekiz diplomatik yolları tercih ediyor.
- İtalya ve Polonya şüpheli yaklaşıyor.
- Macaristan ve Slovakya kesin olarak karşı çıkıyor.
- Almanya ise belirsiz bir tutum sergiliyor.
Önümüzdeki günlerde, Avrupa ülkelerinin bu girişime katılıp katılmayacağı netleşecek. Ancak Ukrayna’daki savaşın uzun vadeli etkileri ve Avrupa’nın ortak tutum belirlemekte zorlanması, kıtadaki siyasi dengeleri de derinden sarsabilir.
