TUSAŞ'a Saldıran Teröristlerin 9 Yıllık Firari Geçmişi Ortaya Çıktı
Güvenlik Güçleri Şehit Edildi, Örek 9 Yıldır Aranıyordu
TUSAŞ'a Saldıran Teröristlerin 9 Yıllık Firari Geçmişi Ortaya Çıktı
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Ankara’da Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TUSAŞ) yerleşkesine 23 Ekim’de düzenlenen bombalı ve silahlı saldırı, iki teröristin 9 yıllık firari geçmişini yeniden gündeme getirdi. Güvenlik kaynaklarına göre, saldırganlar yakalanacaklarını anladıkları anda üzerlerindeki el bombalarını patlatarak intihar etti. Bu durum, istihbarat zafiyetine dair endişeleri bir kez daha su yüzüne çıkardı.
9 Yıl Firari Olan Teröristlerin Ankara’ya Kadar Gelmesi Endişe Yarattı
Saldırıyı gerçekleştiren teröristlerden biri olan Ali Örek, 2016 yılında Şırnak’ın İdil ilçesinde başlayan çukur, hendek ve barikat eylemlerinde aktif rol almıştı. PKK terör örgütünün şehir merkezlerindeki saldırılardan sorumlu sözde YPS yapılanmasında yer aldığı belirlenen Örek, İdil’de düzenlenen saldırılarda 8 güvenlik görevlisinin şehit edilmesinden sorumlu tutuluyor.
Güvenlik Güçleri Şehit Edildi, Örek 9 Yıldır Aranıyordu
Ali Örek, 2016 yılında İdil’de düzenlenen saldırılarda Üsteğmen Mehmet Çiftçi, Astsubay Mehmet Uygun, uzman çavuşlar Musa Yılmaz, Mustafa Can Kalfe, Burak Güneş ve Özel Harekât Polisleri Hakan Yılmaz, Muzaffer Tufaner, Veysi Kakı’nın şehit edilmesinden sorumlu olarak aranıyordu. Örek’in, İdil’deki saldırıların ardından Şırnak’ın Gabar Dağı’na, oradan da Irak’ın kuzeyine kaçtığı biliniyor.
Parmak İzi Örek’i Ele Verdi
Örek’in Ankara’daki saldırının ardından kimliği, daha önce şehir merkezlerindeki saldırılarda bıraktığı parmak izleriyle eşleştirilerek tespit edildi. Güvenlik birimlerinin TEM Daire Başkanlığı arşivinde bulunan verilerle yapılan eşleşme, Örek’in sahte kimlikle Ankara’ya geldiğini ortaya koydu.
Kadın Teröristin Karayılan’la Fotoğrafları Bulundu
Saldırıda yer alan diğer terörist, Mine Sevjin Alçiçek, terör örgütünün Irak’ın kuzeyindeki kamplarında Murat Karayılan ile birlikte çekilmiş fotoğraflarıyla tanınıyor. Alçiçek’in, terör örgütünün bombalı intihar saldırılarını gerçekleştiren “Ölümsüzler Taburu” adlı birimde uzun süre ağır silah ve bomba eğitimi aldığı belirlendi. İntihar saldırısı için gönüllü olan Alçiçek, yıllardır aranan bir terörist olarak kayıtlara geçmişti.
İstihbarat Zafiyeti Tartışması Yeniden Alevlendi
Saldırıyı gerçekleştiren iki teröristin 9 yıl boyunca aranmasına rağmen Ankara’ya kadar gelmeleri, Türkiye’nin güvenlik ve istihbarat sistemlerinde zaafiyet olup olmadığına dair soruları yeniden gündeme getirdi. Özellikle, Ali Örek’in geçmişteki saldırılardan sonra izini kaybettirip sahte kimlikle başkente kadar ulaşması, istihbarat ve güvenlik birimlerinin koordinasyonundaki eksiklikleri işaret ediyor.
Ali Örek ve Mine Sevjin Alçiçek'in Firari Yılları
2016 yılındaki çukur eylemlerinde aktif rol oynayan Ali Örek, Şırnak’ın İdil ilçesinde bir ilkokulu karargâh olarak kullanmıştı. O dönem, şehir merkezlerinde birçok güvenlik görevlisinin şehit edildiği saldırılarda yer almış, daha sonra Cehennem Deresi’ni geçerek Gabar Dağı'na kaçmıştı. Örek’in 9 yıllık firari geçmişi boyunca izini kaybettirerek Ankara’ya kadar ulaşması, güvenlik birimlerinin dikkatinden kaçmıştı.
Benzer şekilde, kadın terörist Mine Sevjin Alçiçek de 9 yıl boyunca izini kaybettirmiş, örgütün kamplarında ağır eğitimler almış ve Ankara’daki saldırıyı gerçekleştirmek üzere görevlendirilmişti. Alçiçek’in, saldırı sırasında üzerindeki el bombasını patlatarak intihar ettiği belirlendi.
Terör Örgütünün Stratejik Hedefleri ve Ankara Saldırısı
Güvenlik uzmanları, terör örgütünün Türkiye’nin kritik savunma sanayii tesislerine yönelik saldırılarının, stratejik hedeflere yönelik bir mesaj içerdiğini belirtiyor. TUSAŞ, Türkiye’nin milli savunma ve havacılık alanında önemli projelere imza atan bir kuruluş olarak biliniyor. Bu saldırı, terör örgütünün hedefleri arasındaki hassas ve stratejik noktaların güvenliğinin daha fazla sorgulanmasına neden oldu.
Saldırının Güvenlik Açısından Önemi
Ankara’daki TUSAŞ saldırısı, sadece iki teröristin eylemi olarak değil, aynı zamanda terör örgütünün Türkiye’nin savunma sanayiine yönelik tehditlerinin bir göstergesi olarak da değerlendiriliyor. Türkiye’nin stratejik noktalarına yönelik bu tür saldırılar, güvenlik önlemlerinin daha da artırılması gerektiğini ortaya koyuyor.
Sonuç: İstihbarat ve Güvenlik Açısından Kritik Dönem
TUSAŞ saldırısı, Türkiye'nin terörle mücadele sürecinde istihbarat ve güvenlik birimlerinin daha etkin ve koordineli çalışması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Teröristlerin 9 yıllık firari hayatlarına rağmen başkent Ankara’ya kadar ulaşabilmeleri, güvenlik zaafiyetlerinin giderilmesi için alınacak önlemlerin önemini artırıyor.
Türkiye’nin stratejik savunma noktalarına yönelik bu tür saldırıların önlenmesi, güvenlik ve istihbarat birimlerinin koordinasyon ve denetim süreçlerinin daha da güçlendirilmesini zorunlu kılıyor. Saldırıların, ülkenin savunma sanayiine yönelik olduğu göz önüne alındığında, bu tür tehditlere karşı alınacak önlemler, Türkiye’nin güvenliği açısından hayati önem taşıyor.
Kaynak: Sözcü
What's Your Reaction?