Suriye'deki Anayasa Bildirgesine Hukukçulardan Sert Eleştiri
Suriye'deki anayasa bildirgesi, hukukçular ve siyasi gruplar tarafından eleştirildi. Bildirgenin yasama, yürütme ve yargıyı tek elde topladığı, azınlık haklarını ihmal ettiği ve otoriterliği yeniden ürettiği belirtiliyor.

Suriye'deki Anayasa Bildirgesine Hukukçulardan Sert Eleştiri
YEREL GÜNDEM / ORTADOĞU
Suriye Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın 13 Mart’ta imzaladığı ve beş yıllık geçiş sürecinde yürürlükte olacak anayasa bildirgesi, anayasa hukukçuları ve siyasi gruplardan ciddi eleştiriler aldı. Hukukçular, bildirgenin yasama, yürütme ve yargı erklerini tek elde topladığını ve azınlık haklarını göz ardı ettiğini belirtti. Suriyeli Kürtler ise bildirgeyi “otoriterliği yeniden üretme” girişimi olarak tanımlayarak, merkeziyetçi yapının sürdürüldüğünü vurguladı.
Yetkiler Tek Bir Kişinin Elinde Toplanıyor
Anayasa hukuku profesörü Sam Dallah, bildirgenin yürütme erkinin büyük ölçüde geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın elinde toplanmasını sağladığını ifade etti. “Bildirge, geçici cumhurbaşkanına yasama, yürütme ve yargı üzerinde mutlak yetkiler veriyor. Eğer cumhurbaşkanı doğrudan ya da dolaylı olarak Halk Meclisi üyelerini seçecek, Anayasa Mahkemesi üyelerini atayacaksa, kuvvetler ayrılığı prensibinden geriye ne kalıyor?” diyerek eleştirilerini dile getirdi.
Dallah’a göre, bildirgede demokrasinin adı bile geçmiyor ve yürütme yetkisinin tek bir kişide toplanması, gelecekte karar alma sürecinin otoriter bir yapıya dönüşmesine neden olabilir.
Azınlıklar İçin Hukuki Güvence Yok
Bildirge, Suriyeli azınlıkların haklarını koruyacak bir mekanizma sunmadığı için de eleştiriliyor. Anayasada fıkıh, yasamanın “temel kaynağı” olarak tanımlanırken, devlet başkanının Müslüman olması şartı devam ettirildi ve Arapça tek resmi dil olarak belirlendi. Hukukçular ve insan hakları aktivistleri, bu durumun ülkedeki gayrimüslim ve Kürt toplulukları için ayrımcı bir yapı oluşturduğunu savunuyor.
Paris Schiller Üniversitesi profesörü Tigrane Yegavian, yeni anayasanın Suriye Arap Cumhuriyeti’ni giderek Suriye İslam Cumhuriyeti’ne dönüştürme sürecine işaret ettiğini belirtti. Yegavian, “Azınlıkları korumanın tek yolu, eğitim ve adalet alanlarında özerkliğin garanti edildiği federatif bir yönetim sistemidir” dedi.
Suriyeli Kürtlerden Sert Tepki
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kürtler, anayasa bildirgesini protesto etti. Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) siyasi kanadı olan Suriye Demokratik Konseyi, bildirgeyi “kategorik olarak reddettiklerini” açıklayarak yeniden yazılması çağrısında bulundu. Açıklamada, bildirgenin merkezi yönetimi güçlendirdiği, yürütmeye mutlak yetkiler verdiği ve siyasi faaliyetleri kısıtladığı vurgulandı. Konsey, “Bu taslak, bir geçiş dönemi kisvesi altında diktatörlüğün yeniden yaratılması anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
SDG ve Suriyeli Kürtler, merkezi olmayan bir yönetim sisteminin benimsenmesi, azınlık haklarının güvence altına alınması ve gücün adil şekilde dağıtılması gerektiğini belirtti.
Siyasi ve Hukuki Belirsizlik Devam Ediyor
Anayasa bildirgesi, Suriye’nin geçiş sürecini nasıl şekillendireceğine dair önemli tartışmalara yol açtı. Hukukçular ve siyasi analistler, bu bildirgenin Suriye’de gerçek bir demokratik dönüşümün önünü kapattığını savunuyor. Ülkede anayasal reform sürecinin devam edip etmeyeceği ve bildirgenin gelecekte nasıl uygulanacağı belirsizliğini koruyor.