Rusya Ukrayna’yı NATO’ya İtmişti, Trump da Rusya’ya İtiyor

Trump’ın Ukrayna’ya yönelik politikaları ve askeri yardımları durdurma tehdidi, Avrupa ve NATO’da büyük yankı uyandırdı. Türkiye’nin diplomatik arabuluculuğu, barış süreci için yeni bir umut olabilir.

Editor1

Mar 2, 2025 - 03:21 Updated: May 3, 2025 - 15:34

Rusya Ukrayna’yı NATO’ya İtmişti, Trump da Rusya’ya İtiyor

YUSUF İNAN YAZDI...

Rusya Ukrayna’yı NATO’ya İtmişti, Trump da Rusya’ya İtiyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna politikasına dair son açıklamaları ve Beyaz Saray’da yaşanan diplomatik gerilim, uluslararası arenada geniş yankı uyandırdı. Avrupa’nın tedirginliği giderek artarken, Ukrayna halkı derin bir çaresizlik içinde. Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky ise zorlu bir mücadele veriyor.

Tarihsel Süreç ve Ukrayna’nın Çıkmazı

Rusya’nın 2014’te Kırım’ı ilhak etmesi, Ukrayna’nın Batı’ya daha da yakınlaşmasına neden oldu. 2022’de başlayan savaş ise Ukrayna’yı adım adım NATO’ya itti. Şimdi ise Trump’ın Ukrayna’ya yönelik askeri yardımları durdurma tehdidi, Ukrayna’nın kaderini belirsizliğe sürüklüyor.

Ukrayna’nın İç Krizi ve Yolsuzluk Suçlamaları

Trump yönetimi, Ukrayna’ya gönderilen askeri ve insani yardımlarda yolsuzluk yapıldığı iddiasını ortaya attı. Bu iddia, uluslararası kamuoyunda ciddi yankı uyandırırken, eğer doğrulanırsa Ukrayna’nın küresel destek kaynağını yitirmesine yol açabilir. Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky ve hükümeti, bu konuda şeffaf bir inceleme yapmalı ve halkın güvenini yeniden tesis etmelidir.

Ukrayna İçin Büyük Tehdit: Halkın Desteğini Kaybetmek

Ukrayna’nın dört bir yanı harabeye dönmüş, milyonlarca insan ülkesinden göç etmek zorunda kalmışken, savaşın gölgesinde yolsuzluk iddialarının ortaya çıkması, halkın moralini daha da bozuyor. Savaşın başından beri fakir halk kesimleri, küçük esnaflar ve dünya genelindeki Ukrayna dostları, ellerindeki imkanları zorlayarak destek olmaya çalıştı. Eğer bu yardımların suistimal edildiği kanıtlanırsa, Ukrayna hükümeti sadece müttefiklerinin değil, halkının da güvenini kaybedebilir.

Trump’ın Politikası ve Küresel Etkileri

Trump’ın Ukrayna’ya karşı izlediği strateji, Avrupa başkentlerinde büyük endişeyle izleniyor. Fransa ve İngiltere gibi ülkeler, Ukrayna’ya desteklerini yinelemelerine rağmen, ABD’nin geri çekilmesi halinde Avrupa’nın tek başına ne kadar direnebileceği belirsiz. NATO içindeki dengeler bozulabilir ve ittifakın birliği sarsılabilir.

Türkiye’nin Rolü ve Barış İçin Yeni Bir Şans

Böylesine kritik bir dönemde Türkiye, diplomatik bir çözüm için devreye girebilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, savaşın başından beri tarafsız bir arabulucu olarak hareket etti. Ukrayna’nın Türkiye’ye yönelik geçmişteki mesafeli tutumuna rağmen, Türkiye Ukrayna’dan desteğini esirgemedi.

Erdoğan, Putin ve Zelensky arasında kurulabilecek yeni bir barış müzakeresi, savaşın daha fazla kan dökülmeden sonlandırılmasını sağlayabilir. Türkiye, tarihsel olarak Rusya ile zor zamanları aşmayı başarmış bir ülke olarak, bu süreçte stratejik bir barış köprüsü olabilir.

Rusya’nın Açmazı ve Küresel Dengeler

Rusya’nın Ukrayna’da izlediği savaş politikası, ülkenin küresel imajını büyük ölçüde zedeledi. Rusya’nın sıcak denizlere inme stratejisi uzun vadede ekonomik ve ticari kayıplara yol açarken, Batı ile ilişkileri de kopma noktasına getirdi. Avrupa ve Orta Doğu pazarlarında izolasyona uğrayan Rusya, gelecekte ekonomik dar boğaza girebilir.

Trump’ın Pragmatizmi ve Küresel Güç Dengesi

Trump, Ukrayna meselesine tamamen farklı bir perspektiften yaklaşıyor. ABD’nin küresel güvenlik anlayışında radikal bir dönüşüm önererek, Amerikan halkının refahını ön plana çıkardığını savunuyor. Ancak, bu politika NATO içindeki uyumu zedeleyebilir ve ABD’nin müttefikleri arasında güven kaybına neden olabilir.

Erdoğan, Putin ve Zelensky İçin Tarihi Bir Fırsat

Bu savaşın galibi yok. Üç yılı aşkın süredir devam eden çatışmalar, binlerce insanın ölümüne ve büyük yıkımlara yol açtı. Rusya’nın askeri ve ekonomik olarak yıprandığı, Ukrayna’nın derin bir insani kriz yaşadığı, Avrupa’nın ise büyük bir belirsizlikle karşı karşıya olduğu bu dönemde, barışın sağlanması için yeni bir girişime ihtiyaç var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte gösterdiği diplomatik beceriyi kullanarak, Putin ve Zelensky’yi aynı masa etrafında buluşturabilir ve savaşın sona erdirilmesine öncülük edebilir. Ukrayna, Rusya ve Türkiye arasında sağlanacak kalıcı bir barış anlaşması, hem bölgeyi hem de dünya siyasetini derinden etkileyebilir.

Tarihin Öğrettikleri ve Barışın Önemi

Tarih boyunca, büyük güçlerin savaşları toplumlara kalıcı zararlar vermiştir. Rusya’nın Ukrayna’yı tamamen işgal etmesi ne Rusya’ya büyüklük kazandıracak ne de Ukrayna halkının direncini kıracaktır. Tam tersine, savaşın uzaması Rusya’yı uluslararası alanda daha da yalnızlaştıracaktır.

Öte yandan, Trump yönetiminin Ukrayna’yı kaderine terk etmesi, Rusya ile Ukrayna arasındaki güç dengesini değiştirebilir. NATO içindeki çatlakların büyümesi, uluslararası sistemde yeni blokların oluşmasına yol açabilir.

Sonuç olarak, Erdoğan, Putin ve Zelensky’nin tarihi bir karar alarak barış sürecini başlatmaları, yalnızca bölgeyi değil, dünya siyasetini de yeni bir döneme taşıyabilir. Barış, sadece silahların susması değil, halkların yeniden ayağa kalkması ve ortak bir geleceğe yürümeleri anlamına gelir.