Özel'den Bahçeli'ye Sinan Ateş tepkisi: Şu dört soruya cevap verin

BAHÇELİ'YE SİNAN ATEŞ SORULARI

Özel'den Bahçeli'ye Sinan Ateş tepkisi: Şu dört soruya cevap verin

Özel'den Bahçeli'ye Sinan Ateş tepkisi: Şu dört soruya cevap verin

CHP Lideri Özel, MHP Lideri Bahçeli'nin kendisine yönelttiği Kobani sorularına yönelik "Bahçeli bana 4 tane soru sormuş okumaya utanırım. Sorular CHP gibi 'Türkiye İttifakı' diyen bir partinin genel başkanına sorulacak soru değil. Bu soruların kime sorulacağını biliyorum da o seviyeye inmek istemiyorum." dedi. Özel, Bahçeli'nin sorularına karşı Ankara'da silahlı saldırıda hayatını kaybeden Sinan Ateş ile ilgili sorular sorarak "Size bu soruları yazan arsızlar yanıt versin." diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugünkü grup toplantısında kendisine yönelttiği sorulara karşılık veren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bahçeli bana 4 tane soru sormuş okumaya utanırım. Sorular CHP gibi 'Türkiye İttifakı' diyen bir partinin genel başkanına sorulacak soru değil. Bu soruların kime sorulacağını biliyorum da o seviyeye inmek istemiyorum. Bu soruları kimin sorduğunu biliyorum" dedi. Özel, Bahçeli'nin Kobani sorularına karşılık Ankara'da silahlı saldırıda hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş ile ilgili sorular sorarak "Size bu soruları yazan arsızlar yanıt versin." dedi.

Özel'in açıklamaları şu şekilde:

"Erdoğan, Cumartesi Anneleri'ne söz verdi. Berfu Ana hayattaydı ve ona bir devlet sözü verdi. Berfu Ana bu görüşmeden 2 yıl sonra evladına kavuşamadan gözü açık gitti. Cumartesi Anneleri'nin bu hafta bininci haftası. Bu hafta hepimiz hep birlikte normalleşmenin aslında kullanımına şahitlik etmek istiyoruz. CHP her hafta olduğu gibi burada olacak. 12 Eylül Darbe döneminde yaşanan kayıpların anaları var orada. Daha sonraki dönemlerde faili meçhulların anneleri var. Bu hak aramaya kapıları kapıyorsanız. Tüm hukuksuzluklara sahip çıkıyorsunuz. Burada çağrımız Cumartesi Anneleri'nin etrafındaki utanç bariyerlerini kaldırın, hak arama mücadelesinin önünde durmayın, o acıyı yaşatanlara değil, yaşayanlara duygudaş olun. BU ülkeden bu ayıbı kaldırın. Biz orada olacağız, arkalarında duracağız.

Geçtiğimiz hafta ülkemizin siyasetini uzun süredir işgal eden bir siyasi davanın karar duruşması vardı. 10 kişiye yakın milletvekilimiz karar duruşmasını takip ettiler. Davada hukuki değil, siyasi kararların verildiğine hep birlikte şahitlik ettik. Davanın iddianamesi, uzun yıllar siyasilerin kürsüden savcılara dikte edilmesi şeklinde yazılmıştı. Demirtaş ne bir başkası Yasin Bölü'nün ölümüyle bağlantılı bulamadı. Hiçbirisi insanların hayatını kaybetmesiyle ilgili süreçle ceza almadılar. Attıkları tweetlerden, başka başka zamanlarda kullandıkları ifadelerden ceza aldılar ve aslında kararı veren hakim cezaları verdiği yerle yükü sırtından attı. Demirtaş ve Yüksekdağ'a çok ağır ceza verdiler. Bu cezalar Erdoğan'ın siyasi adreslemesiyle uyumuyla.

BAHÇELİ'YE SİNAN ATEŞ SORULARI

Bahçeli bana 4 tane soru sormuş okumaya utanırım. Sorular CHP gibi 'Türkiye İttifakı' diyen bir partinin genel başkanına sorulacak soru değil. Bu soruların kime sorulacağını biliyorum da o seviyeye inmek istemiyorum. Bahçeli prompterdan okunuş ben o promptera bu soruları kimlerin yazdığını biliyorum.

Size bu soruları yazan arsız metin yazarları var ya şu dört soruya cevap versinler bakalım; Bu 2 kişinin isimleri Sinan Ateş iddianamesinden nasıl ve kimler tarafından iddianameden aykılanmıştır? Sinan Ateş'in sokak ortasında ölümünden sonra kimse tweet atmayacak cenazeye gitmeyecek taziye bildirmeyecek diyen hangi ikisidir? Bu talimatı partiye hangi ikisi yaymıştır? Tetikçiyi kaçıran aracın fotoğrafları açığa çıkıp Ülkü Ocakları Genel Başkanı'na bu aracın ceza yemeyecek, trafikte durdurulmayacak statüsüne getirilmesine hangi ikisi katkı sağlamıştır? Koskoca parti 2 meczuba teslim edildi. Yazıklar olsun. Türkiye normalleşecekse sokak cinayetine sahip çıkılmayacak.

 İSTANBUL SÖZLEŞMESİ AÇIKLAMASI

Şimdi 9. Yargı Paketi geliyor.  İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede çıkarken yaptıklarını savunmaya başladılar. Şimdi o kanunun en önemli maddelerinden birisi eşine, kadına şiddet uygulayanların uzaklaştırılması, zorlama hapsine itiraz yolunu açıyorlar. 6284'ün içini boşaltacak diye kadın örgütleri uyarıyordu, şimdi tazyik hapsini kaldırmaya yönelik itiraz mekanizmasını getirmeye.

İkinci husus AYM'nin bir kararı var. Kadın isterse kızlık soyadını kullanabilir. Onu düzenleyeceklerine onu yasaklayan kanun maddesi getirmişler. AYM'nin 153'üncü maddesinin arkasından dolanıyorlar. CHP olarak kadının ister evlilik sonrası eşinin soyadını, ister önceki soyadını, ister ikisini birden kullanmasını savunuyoruz. Bu mücadelenin arkasında olacağız."

ETKİ AJANLIĞI AÇIKLAMASI

Cumhur İttifakı bu yasayı geri çekmezseniz. Dünya siyasi tarihinin karan bir sayfasında yerinizi alırsınız.

ATA EMRE AKMAN AÇIKLAMASI: MOTOKURYELİK MESLEĞİNE DAİR YASAL DÜZENLEME HAZIRLANMALI

Babasını aradım "benim evladım gitti, ama lütfen bu konuda bütün siyasetçiler bişi yapın, ben yaptım başka babalar yanmasın" dedi.

Yüreği yanan bu babanın haykırışıyla kurye haklarının derneğinin sesine kulak vermek lazım. 2022'de 58 kişi 2023'de 3'ü çocuk 68 motokurye hayatını kaybetmiş. Diyorlar ki mesleki yeterlilik belgesi aranmadığı için motorun üstüne çıkan herkes kurye.

Bu konuda şu tedbirlerin alınması gerektiğini sıralıyorlar. Öyle her gün yanımızdan geçen o insanlar, aslında hayata pamuk ipliği ile bağlıdır.

Diyorlar ki; İşçi sağlığı ve güvenliği, eğitimleri yeterince yapılmalıdır. Kuryelik tehlikeli meslekler arasına alınmalıdır. Motokuryelik mesleğine dair yasal düzenleme hazırlanmalıdır.

Bahçeli, Kobanê Davası ile ilgili Özel'e yönelik şu ifadeleri kullanmıştı:

"CHP yönetiminin 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili mahkeme kararına siyasi demesi, haksızlık ve hukuksuzluk vurgusu yapması, normalleşme ve yumuşama ortamına aykırı görmesi rezaletin ta kendisidir. Terör örgütü PKK, 1978 yılında, Diyarbakır Lice ilçesi Ziyaret Köyünde Marksist-Leninist ideolojiyi referans alarak kurulmuştu. Bölücü örgüt 1984 yılından itibaren Eruh-Şemdinli saldırılarıyla birlikte yoğun şiddet eylemlerine yönelmişti. Nisan 2002’de KADEK, Kasım 2003’de KONGRA-GEL, Mayıs 2007’den itibaren de KCK şeklinde yapılanan bölücü terör ihanetinin nihai hedefi de bağımsız Kürdistan’dır.

Türkiye’yi, Cumhurbaşkanımızın değil de başkalarının yönettiğini iddia eden Özgür Bey ve yönetimine soruyorum, mertçe cevap vermelerini bekliyorum:

1– İmralı canisinin ve cezaevindeki terör mahkumlarının affını istiyor musunuz? 2- Vatan topraklarının bir bölümünde bağımsız Kürdistan’ın kurulmasından yana mısınız? Beraber DEM’lendiklerinize söz verdiniz mi? 3- Hangi dış mihrakların nam ve hesabına siyasi çalışma yürütüyor, Türkiye’nin geleceğini kimlerle konuşuyor, kimin folluğunda yatıyorsunuz? 4- 37 kişinin katiline verilen cezalar hukuksuz ise, size göre hukuk nedir? Adalet nedir? Devlet nedir? Siyasi onur ve millet sevdası sizin meşrebinizde ne manaya gelmektedir?"

KARAR