Öcalan’ın Reel Sosyalizm Vurgusu Ne Anlama Geliyor?
Öcalan’ın çözüm süreci mektubundaki “reel sosyalizm” vurgusu ne anlama geliyor? PKK’nın ideolojik dönüşümü ve Türkiye’deki sol hareketlere etkisi haberimizde.
Editor1
Öcalan’ın Reel Sosyalizm Vurgusu Ne Anlama Geliyor?
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Abdullah Öcalan’ın çözüm sürecine dair kaleme aldığı son mektupta “reel sosyalizm” vurgusu dikkat çekti. Öcalan, PKK’nın kuruluş sürecinde bu ideolojinin etkisinde kaldığını, ancak zamanla bunun bir anlam yitimine neden olduğunu savunuyor. Peki, reel sosyalizm vurgusu ne anlama geliyor?
Öcalan’ın Mektubundaki Çelişkili Sosyalizm Yorumu
Öcalan, mektubunda PKK’nın “reel sosyalizm kaynaklı bir zeminde doğduğunu” ve “teori, program, strateji ve taktik olarak reel sosyalist sistemin etkisinde kaldığını” ifade ediyor. Ancak 1990’larda Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle PKK’nın da bir “anlam yoksunluğuna” sürüklendiğini ve feshinin gerektiğini savunuyor.
Fakat bu değerlendirme çelişkiler barındırıyor. PKK, kuruluş yıllarında Maocu bir örgüt olarak ortaya çıktı ve uzun yıllar boyunca Çin’in Halk Savaşı Stratejisi’ni benimsedi. Mao’nun Sovyetler Birliği’ndeki “reel sosyalizme” karşı olduğunu göz önüne alırsak, PKK’nın kuruluşunda reel sosyalist bir etkiden bahsetmek ne kadar doğru?
Reel Sosyalizm: Sovyetler ve Çin Ayrımı
Reel sosyalizm kavramı, 1960’larda Brejnev dönemiyle anılmaya başlandı. Sovyetler Birliği’nin uyguladığı sosyalist sistem, klasik Marksist teoriden uzaklaşarak pragmatik bir yönelim kazandı. Ancak Çin, Mao’nun liderliğinde Sovyetlerden farklı bir yol izledi.
Bu noktada kritik soru şu: Öcalan’ın “reel sosyalizm çöktü” ifadesi Çin’i nasıl açıklıyor? Çünkü Çin, Sovyetler gibi dağılmadı, aksine sosyalist ekonomi modelini koruyarak küresel bir süper güç haline geldi. Eğer reel sosyalizm başarısız olduysa, Çin neden en büyük ekonomi oldu?
Sol’suz Bir Barış Süreci mi?
Öcalan’ın “reel sosyalizm” eleştirisinin bir diğer anlamı, Türkiye’de yürütülen barış sürecinin sosyalist bileşenlerden arındırılması olabilir mi?
Bugün PKK ile barış süreci yürütülürken, Türkiye’de sol hareketlere yönelik operasyonların arttığı görülüyor. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) içinde yer alan birçok sosyalist örgütün üyeleri gözaltına alınıyor veya cezaevine konuluyor.
PKK, yıllar içinde değişerek “özgürlükçü belediyecilik”, “sosyal ekoloji” ve “demokratik konfederalizm” gibi kavramları benimsedi. Ancak sosyalist gelenekten gelen bileşenlerin dışlandığı bir süreç işletiliyor olabilir mi?
Öcalan’ın mektubundaki reel sosyalizm vurgusu, sadece bir tarihsel değerlendirme mi, yoksa çözüm sürecinde sosyalist aktörleri dışlamaya yönelik bir mesaj mı içeriyor?
Önümüzdeki süreçte sol partilerin ve sosyalist bileşenlerin bu konuya nasıl bir tepki vereceği merakla bekleniyor.
Kaynak: Soner Yalçın / Odavtv
