CHP’lilerin Yeni Stratejisi Adalet Bakanlığı mı? Tanal’ın Nöbeti Yeni Bir Dalgayı mı Başlatıyor?
CHP'li Mahmut Tanal'ın Adalet Bakanlığı önündeki eylemine Ayşe Ateş'in desteği ve Özgür Özel’in olası hamleleri, Türkiye'de yeni bir siyasi meydan arayışını gündeme getiriyor.
Editor1
CHP’lilerin Yeni Stratejisi Adalet Bakanlığı mı? Tanal’ın Nöbeti Yeni Bir Dalgayı mı Başlatıyor?
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’ın Adalet Bakanlığı önünde başlattığı “Adalet ve Özgürlük Nöbeti”, yalnızca bir bireysel çıkıştan ibaret olmayabilir. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltı sürecinde tutuklanan öğrenciler için çadır kurarak başlattığı bu eylem, son günlerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de izlediği “yeni yol haritası”nın önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor. Özellikle Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in de bu eyleme destek vereceğini duyurması, Adalet Bakanlığı önünün Türkiye siyasetinde yeni bir meydan haline gelme ihtimalini artırdı.
Tanal Neyi Başlatıyor? Bir Nabız Yoklama mı, Yeni Bir Eylem Rotası mı?
Mahmut Tanal’ın başlattığı bu çadırlı nöbetin amacı, görünüşte İmamoğlu sürecinde tutuklanan öğrenciler için bir hak arayışı. Ancak siyaset kulislerinde Tanal’ın bu eylemiyle birlikte CHP’nin muhalefet hattını Adalet Bakanlığı önüne taşıyıp taşımayacağı tartışılmaya başlandı. Zira uzun süredir sokakla temas kurmakta çekingen davranan CHP'nin, yeni lideri Özgür Özel ile birlikte daha aktif ve görünür bir muhalefet tarzı benimsediği görülüyor. Bu anlamda Tanal’ın eylemi, bir tür “nabız yoklama” olarak okunabilir.
Ayşe Ateş’in Katılımı AK Parti Üzerinde Yeni Bir Baskı mı Oluşturacak?
Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in, Tanal’ın eylemine destek vereceğini açıklaması, eylemin siyasi yelpazeyi genişleteceğine işaret ediyor. Ayşe Ateş’in bugüne kadar milliyetçi camia içerisinde gösterdiği duruşun ardından CHP’li bir vekilin eylemine destek vermesi, yalnızca toplumsal değil, siyasi dengeler açısından da ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu durum, iktidarın en hassas olduğu alanlardan biri olan adalet ve yargı konularında doğrudan bir baskı mekanizmasına dönüşebilir.
Bahçeli-Hakan Fidan Yakınlaşması ve Erdoğan Sonrası Senaryolar
Tüm bu gelişmelerin yanı sıra kulislerde Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak Hakan Fidan’ı işaret edebileceği yönündeki söylentiler de gündemin sıcak başlıklarından biri. Özellikle Orta Asya’da yaşanan gelişmeler karşısında sessiz kalan Dışişleri Bakanı Fidan’ın, bu duruma rağmen Erdoğan sonrası için öne çıkan bir isim haline gelmesi, AK Parti içindeki olası ayrışmaların da ipuçlarını taşıyor. Mahmut Tanal’ın eylemi ve Ayşe Ateş’in çıkışı, tam da bu kırılgan dönemde gerçekleşiyor. Tüm gözler, Erdoğan’ın hem parti içi dengeleri hem de toplumsal baskıyı nasıl yöneteceğine çevrilmiş durumda.
Özgür Özel Adalet Bakanlığı Önüne mi İnecek?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in önümüzdeki günlerde Mahmut Tanal’ın eylemine fiili destek verip vermeyeceği, sürecin seyrini belirleyecek en önemli başlıklardan biri olabilir. Eğer Özel de Adalet Bakanlığı önünde çadır kurar ya da partinin mağdur kesimleriyle birlikte sembolik bir adalet nöbetine katılırsa, bu durum Türkiye muhalefeti açısından Gezi sonrası en organize meydan stratejisi haline gelebilir. Bu da yalnızca AK Parti'ye değil, devletin yargı politikasına yönelik kapsamlı bir meydan okuma anlamına gelir.
Adalet Bakanlığı Yeni Bir Direniş Alanı mı Oluyor?
Adalet Bakanlığı önündeki eylemin kalıcılaşması, yalnızca bir protesto değil; muhalefetin yargı üzerindeki baskıyı görünür hale getirme stratejisi olarak da okunabilir. Özellikle Ayşe Ateş gibi sembol isimlerin desteği, eylemlerin hem toplumsal hem de siyasi meşruiyetini güçlendiriyor. Mahmut Tanal'ın çadır kurma girişimiyle başlayan süreç, yeni bir muhalefet mekânı ve dili doğurabilir.
Sonuç: CHP’nin Stratejisi Yeni Bir Eylem Modeline mi Dönüşüyor?
CHP’nin bugüne kadar genelde meclis içinde sürdürdüğü muhalefet çizgisini, sokak ve meydanlara taşımaya başlaması, Mahmut Tanal’ın çadır eylemiyle yeni bir form kazanabilir. Eğer bu hamle örgütlü hale gelir ve parti liderliği tarafından sahiplenilirse, Adalet Bakanlığı önünde kurulacak her çadır, AK Parti’nin en zayıf halkalarından biri olan adalet sistemine yönelik güçlü bir mesaj niteliği taşıyabilir.
