TÜRKİYE

Türkiye'nin Elif ve Ayşeleri, Kudüs'ün Meryemleri ile Aynı Kaderi Paylaşıyor

Filistin ve Türkiye Arasındaki Çelişki

Editor1

Oct 12, 2024 - 15:32

Oct 12, 2024 - 15:40

Türkiye'nin Elif ve Ayşeleri, Kudüs'ün Meryemleri ile Aynı Kaderi Paylaşıyor

YUSUF İNAN YAZDI...

Türkiye'nin Elif ve Ayşeleri, Kudüs'ün Meryemleri ile Aynı Kaderi Paylaşıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, geçtiğimiz günlerde “Kudüs’ün Meryemleri Sönmeyen Kandillerdir” konferansında yaptığı duygusal konuşmasıyla dikkat çekti. Kudüs’te yaşanan insanlık dramını dile getirirken gözyaşlarını tutamayan Erdoğan, çocukların savaşın ortasında yaşadıkları trajediyi anlatırken herkesi derinden etkiledi. Ancak, bu gözyaşları Türkiye’nin kendi çocukları Elif ve Ayşelerin yaşadığı trajediyi ne kadar fark ediyor?

Kudüs’ün Meryemleri ve Türkiye’nin Elif ve Ayşeleri

Emine Erdoğan’ın Kudüs’teki çocukların acıları için gözyaşı dökmesi, hepimizde bir empati duygusu yaratıyor. Ancak, Filistinli çocukların yaşadığı acıların benzeri, maalesef Türkiye’nin çocukları için de geçerli. Emine Erdoğan’ın gözyaşı döktüğü Filistinli çocuklar gibi, Türkiye’nin Elif ve Ayşe bebekleri de Ukrayna'da savaşın, hukuksuzluğun ve ayrılığın ortasında hayatta kalmaya çalışıyor.

Elif ve Ayşe bebekler, 2 bin 285 gündür Ukrayna’da babalarından ayrılar. Bu iki küçük çocuk, hukuka ve usule aykırı bir kırmızı bülten talebiyle babalarından koparılmış, ıssız bir bağ evinde yaşam mücadelesi veriyor. Filistinli çocuklar gibi, onlar da babalarının sevgisinden ve şefkatinden uzak, güvensizlik içinde yaşıyorlar.

Adalet Nerede?

Emine Erdoğan, Kudüs’teki çocuklar için haklı olarak gözyaşı döküyor. Ancak Türkiye’nin Elif ve Ayşeleri için benzer bir empatiyi ne zaman göstereceğiz? Filistin’de yaşanan adaletsizlikler karşısında sesimizi yükseltirken, kendi ülkemizde adaletten mahrum kalan bu çocukları neden görmezden geliyoruz?

Elif ve Ayşe’nin babası, hiçbir somut kanıt olmadan hukuksuz yurt dışına çıkış yasağı adli kontrolü ile 7 yıldır Türkiye'de tutuluyor. Elif ve Ayşe Ukrayna'da, babası Türkiye'de.

Asker ve polisimizi şehit eden suç makinelerini sokağa salanlar, 25 yıldır Şehit Aileleri ve Gazilerin hakkını savunan Elif ve Ayşe'nin babasını yurt dışına çıkış yasağı adli kontrolü ile 7 yıldır ailesinden ve çocuklarından ayırıyor.

Türkiye, bu duruma sessiz kalırken, kendi çocuklarına adalet sağlama konusunda büyük bir eksiklik gösteriyor. Hukukun, sadece belirli coğrafyalar için geçerli olmadığını savunan bir devletin, kendi topraklarındaki bu adaletsizlik karşısındaki sessizliği kabul edilemez.

Filistin ve Türkiye Arasındaki Çelişki

Türkiye, Filistin halkı için uluslararası arenada sürekli olarak mücadele ediyor, onların haklarını savunuyor. Ancak kendi çocukları, Elif ve Ayşe gibi mağdurlar için bu mücadeleyi ne zaman başlatacak? Emine Erdoğan’ın Kudüs’ün Meryemleri için döktüğü gözyaşları, Türkiye’nin Elif ve Ayşelerini de kapsayacak mı?

Filistin’de çocuklar, üzerlerine yağan bombalardan kaçarken, Türkiye’de çocuklar, hukuksuz uygulamalar yüzünden babalarından ve ailelerinden koparılıyor. Türkiye’de adalet isteyen Elif ve Ayşe bebeklerin acı dolu yaşamı, Filistinli çocukların yaşadığı trajediden ne kadar farklı?

Türkiye’nin Sessiz Çocukları

Türkiye’de adalet sisteminin çarkları yavaş işliyor, hatta bazı durumlarda hiç işlemiyor. Elif ve Ayşe gibi masum çocuklar, adaletin peşinde koşarken, ne yazık ki devletin kurumları bu sesleri duymuyor. Emine Erdoğan’ın Filistinli çocuklar için gösterdiği duyarlılığı, Türkiye’nin kendi çocukları için de göstermesi gerekiyor. Filistin için adalet arayan bir ülkenin, kendi topraklarında adalet sağlamaması büyük bir çelişki.

Elif ve Ayşe bebeklerin hikayesi, sadece iki küçük çocuğun dramı değil. Bu hikaye, Türkiye’nin adalet sisteminde ne kadar büyük boşluklar olduğunu ve hukuksuzlukların ne kadar derinleştiğini gösteren bir sembol. Elif ve Ayşe, tıpkı Kudüs’ün Meryemleri gibi, adaletin peşinde koşarken yalnız bırakılıyorlar.

Adalet Herkes İçin Geçerli Olmalı

Emine Erdoğan’ın sözleri, sadece Filistinli çocuklar için değil, tüm çocuklar için geçerli olmalı. Eğer bir toplumda adalet sağlanmıyorsa, o toplumun barışı da tehlikededir. Türkiye, Filistin için gösterdiği hassasiyeti, kendi topraklarındaki mağdur çocuklar için de göstermeli. Elif ve Ayşe’nin yaşadığı trajedi, Türkiye’nin adaletsizlikle yüzleşmesi gerektiğini hatırlatıyor.

Adalet, bir devletin en temel sorumluluğudur. Türkiye, sadece Filistinli çocuklar için değil, kendi çocukları için de adalet sağlamalı. Elif ve Ayşe bebeklerin hikayesi, sadece bir trajedi değil; Türkiye’nin adalet sistemine olan güvenin sorgulandığı bir durumdur.

Türkiye, Elif ve Ayşe gibi çocukların haklarını savunmak zorundadır. Çünkü adalet, coğrafya tanımaz, din, dil veya ırk ayırt etmez. Adalet, her yerde ve herkes için geçerli olmalıdır.