Denizolgun’dan Süleymancılar’a Operasyon Çağrısı: Taban Devlet Müdahalesini Bekliyor

Eski AKP Milletvekili Fatih Süleyman Denizolgun, Süleymancılar cemaati hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kuzeni Kurişii’yi “terörist başı” ilan eden Denizolgun, devletin yapıya operasyon düzenlemesi gerektiğini söyledi.

Denizolgun’dan Süleymancılar’a Operasyon Çağrısı: Taban Devlet Müdahalesini Bekliyor

Süleymancılar’a Operasyon Sinyali: Eski AKP Milletvekili Denizolgun’dan Sert Açıklamalar

YEREL GÜNDEM / ANKARA

Devletin operasyon yapması bekleniyor
Eski AKP milletvekili Fatih Süleyman Denizolgun, kamuoyunda Süleymancılar olarak bilinen dini yapıya ilişkin çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kendi ailesinden gelen bu yapının içindeki ayrışmaları gündeme taşıyan Denizolgun, "Dedemin K.S yolunda olan tabanımız, devletimizden merkezi yönetime operasyon yapılmasını bekliyor" ifadelerini kullandı. Denizolgun, özellikle kuzeni Ali Erhan Kurişii’yi hedef alarak onu "terörist başı" olarak niteledi ve söz konusu yapının yozlaştırıldığını iddia etti.

Sert ithamlar ve örgüt suçlamaları
Fatih Süleyman Denizolgun’un açıklamalarında dikkat çeken en ağır suçlamalardan biri, "Kurişiilik sistemi dünyanın en büyük terör örgütüdür" ifadesi oldu. Kuzeni Kurişii’nin, Süleyman Hilmi Tunahan’ın kurduğu manevî mirasa ihanet ettiğini savunan Denizolgun, bu yapı içinde şirk, hurafe ve tahrif faaliyetlerinin yaygınlaştığını öne sürdü. Denizolgun ayrıca, cemaatin merkez yönetiminin FETÖ benzeri bir yapılanmaya dönüştüğünü ve devlet kadrolarına sızmaya çalıştığını iddia etti.

Diyanet’e operasyonu durdurdu suçlaması
Eski milletvekili, Süleymancılar’a yönelik daha önce planlandığı iddia edilen bir operasyonun Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş tarafından durdurulduğunu öne sürdü. Erbaş hakkında çok sert ifadeler kullanan Denizolgun, bazı kişilerin bilgi sızdırarak yapıya karşı mücadele ettiğini ve bu kişilerin etkin pişmanlıktan yararlanabileceğini söyledi.

“Masum taban korunmalı” çağrısı
Denizolgun’un açıklamaları sadece eleştirilerle sınırlı kalmadı; aynı zamanda temiz ve suçsuz olduğunu vurguladığı kurslardaki öğrenciler ve taban için çağrı yaptı. Devletten beklentilerinin, sadece suç işleyen az sayıdaki kişiye yönelik bir operasyon yapılması yönünde olduğunu belirtti. “Kurslarımız, tabanımız zarar görmesin. Masum olanlar mağdur edilmesin” çağrısını dile getirdi.

“2016’dan beri sessizlik hâkim”
Açıklamalarında cemaatin içinde yaşanan travmalara da değinen Denizolgun, 2016 yılında yaşanan bazı olaylardan sonra binlerce kişinin cemaatten ihraç edildiğini ve korku iklimi nedeniyle kimsenin sesini çıkaramadığını söyledi. "Üçüncü bir kişi ortamda olduğunda merkeze jurnallenme korkusuyla susuluyor" diyerek, yapının iç dinamiklerine dair çarpıcı bilgiler paylaştı.

Yönetime pişmanlık ve itiraf çağrısı
Kurişiilik olarak tanımladığı grubun tamamını suçlamadığını ifade eden Denizolgun, yönetimde bulunan ancak suça bulaşmamış kişilerin pişmanlık göstererek adım atmalarını istedi. “Yönetimdeki temiz kişilerin pişmanlıkla devlete yardımcı olması yeterlidir” diyen Denizolgun, bu yolla camianın yeniden temizlenebileceğini ima etti.

Yeni bir kırılma mı yaşanıyor?
Bu açıklamalar, Türkiye’de dini cemaatler üzerindeki denetimin artabileceği yönünde yeni bir süreci tetikleyebilir. Süleymancılar’ın kendi içinden gelen bu itiraf ve suçlamalar, devletin elini güçlendirebilirken, cemaat içinde ciddi bir kırılmanın da habercisi olabilir.

www.yerelgundem.com