Abdullah Gül’den Özbekistan’a Tarihi Ziyaret: Bu Topraklarda 7 Yılda 70 Yıllık İş Yapılmış
Abdullah Gül’ün Özbekistan ziyareti, hem Türk-İslam mirasına sahip çıkılması hem de son yıllardaki reform sürecinin yakından görülmesi açısından tarihi bir öneme sahipti. Gül, Özbekistan’ı “7 yılda 70 yıllık iş başarmış bir ülke” olarak tanımladı.

Abdullah Gül’den Özbekistan’a Tarihi Ziyaret: “Bu Topraklarda 7 Yılda 70 Yıllık İş Yapılmış”
YEREL GÜNDEM / ÖZBEKİSTAN
Türk-İslam Mirasına Saygı, Reformlara Hayranlık
-
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 18–24 Mayıs 2025 tarihleri arasında gerçekleştirdiği Özbekistan ziyaretinde Taşkent’ten Hiva’ya uzanan kadim Türk-İslam coğrafyasını yerinde inceledi. Eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte çıktığı bu ziyaret, sadece kültürel bir geziden öte; iki ülke arasındaki stratejik, tarihi ve manevi bağların yeniden kuvvetlendirilmesine yönelik önemli mesajlar içerdi.
Gül, ziyaretin ardından yaptığı değerlendirmede, Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in liderliğinde Özbekistan’da “7 yılda 70 yıllık iş yapıldığını” belirterek, ülkenin son dönemdeki dönüşümünü “üçüncü Rönesans” olarak niteledi.
Davet Özel, Program Yoğundu
Ziyaret, Gül’ün iki yıl önce Mirziyoyev ile Ankara’da yaptığı görüşmede dile getirdiği “Özbekistan’a hiç gitmemiş olmak eksikliktir” sözlerinin ardından gelen özel davetle gerçekleşti. Gül’e, Senato Dışişleri Komisyonu Başkanı ve eski Ankara Büyükelçisi Alişer Azamhocayev mihmandarlık yaptı. Gül, Türkiye-Özbekistan ilişkilerindeki katkılarından dolayı Azamhocayev’e özel olarak teşekkür etti.
Taşkent’te Stratejik İş Birliği Mesajı
Ziyaretin ilk durağı Taşkent’te, Stratejik ve Bölgesel Çalışmalar Merkezi’nde düzenlenen konferansa katılan Gül, Özbekistan’ın Türk dünyasındaki liderliğini ve reform sürecini övgüyle anlattı. Türk Devletleri Teşkilatı içindeki rolüne dikkat çeken Gül, KKTC’nin de bu yapı içinde güçlenmesini arzuladığını belirtti.
Türkiye’nin Taşkent Büyükelçisi Ufuk Ulutaş’ın da eşlik ettiği toplantıda, iki ülke arasındaki ekonomik ve kültürel iş birlikleri detaylı şekilde ele alındı.
Semerkant ve Buhara: Tarihin Nabzı
Semerkant’ta Emir Timur Türbesi, Registan Meydanı, Şah-ı Zinde ve Bibi Hanım Camii gibi simge eserleri gezen Gül, “Tarihin kalbinde, medeniyetin merkezindeyiz” sözleriyle duygularını paylaştı.
Buhara’da 7 Pir Ziyareti’ni gerçekleştiren Gül, aynı zamanda Türk yatırımının eseri olan Vernet Sera ve Yaşam Alanı projelerini de yerinde inceledi. Buhara Valisi Botir Zaripov’un düzenlediği etkinlikte, Özbek mutfağı ve müziğine dair sıcak bir karşılama da yer aldı.
“Bu Topraklarda Bir Rönesans Daha Başlıyor”
Gül, Özbekistan’daki gelişmeleri sadece ekonomik kalkınma olarak değil, “üçüncü Rönesans”ın işaretleri olarak değerlendirdi. “Maveraünnehir’de İmam Buhari, Maturidi, Nakşibendi gibi şahsiyetlerin izinden gitmek sadece Özbekistan için değil, tüm insanlık için bir görevdir” diyen Gül, bölgenin ilim ve hikmetteki derinliğine vurgu yaptı.
Hiva: “Kutu İçinde Kutu, Hazine İçinde Hazine”
Ziyaretin son durağı olan Hiva’da, tarihi dokunun korunmuşluğu Gül’ü derinden etkiledi. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu kadim kent için “canlı tarih”, “kutu içinde kutu” ve “olağanüstü bir hazine” ifadelerini kullandı. Özbek yönetimine kültürel mirasa verdikleri değer nedeniyle teşekkür etti.
Gönülden Gelen Veda
Ziyaretin sonunda yaptığı genel değerlendirmede Abdullah Gül, “Bu topraklarda atalarımızın mirasına dokunmak, onları anlamak ve bugüne taşımak çok kıymetliydi. Özbekistan’daki değişim beni hem heyecanlandırdı hem de gururlandırdı” diyerek duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Gül, gösterilen misafirperverlik için Özbek yetkililere ve özellikle mihmandarı Alişer Azamhocayev’e teşekkür etti.