Zeytinlikte Bir Ev: Altının Gümüşe, Gümüşün Altına Dönüştüğü Hikâye
Zeytinliklerde yaşanan üretim sorunları ve tarım arazilerine yapılaşma izni önerisi, kırsal yaşam ve konut krizine farklı bir çözüm getiriyor. Köşe yazısında zeytinliklerin geleceği ve yasallaşacak dönüşüm ihtimali ele alınıyor.

YUSUF İNAN YAZDI...
Zeytinlikte Bir Ev: Altının Gümüşe, Gümüşün Altına Dönüştüğü Hikâye
Zeytin dalı, barışın simgesi... Ama bu topraklarda artık başka bir savaşın da sembolü haline geldi. Toprakla, zeytinle, üretimle uğraşan çiftçinin hikâyesi bugün meclis koridorlarında yeni bir yasayla şekillenmek üzere. TBMM'de hazırlanan yeni yasa teklifiyle, zeytinlik alanlarının maden faaliyetlerine açılması gündemde. Elbette kamuoyunda büyük tepkiler var. Ama zeytin üreticisinin sahadaki durumu, tepkilerle aynı çizgide değil. Belki de gerçekler biraz daha karmaşık.
Ne Üretiyor, Ne Kazanıyoruz?
Bugün Anadolu’nun dört bir yanındaki zeytinliklerde ağaçlar meyve dolu. Ama dalda duran o zeytinler çoğu zaman kimsenin umurunda değil. Toplamak, işlemek, satmak; hepsi ayrı bir maliyet, ayrı bir risk. 15 dönümlük zeytinliğiniz varsa ve işçi tutup zeytinleri toplatmaya kalkarsanız, elde ettiğiniz zeytinyağı belki de işçi parasını bile karşılamıyor. Emeğin karşılığı yok. Mazot, gübre, işçilik derken zeytinliğin kendisi yük haline geliyor.
Zeytinlikten Kaçış: Şehir Hayaline Doğru
Geçen yıl bir dostumuz Akçay'da 22 dönüm zeytinliği 2,5 milyon liraya aldı. Satıcı ise aldığı parayla denize sıfır, üç katlı bir butik otel sahibi oldu. Şu an o bina 30 milyon lira civarında ederken, zeytinlik ise deniz manzarasıyla 50 milyon liraya alıcı bulabilir. Bu tabloyu sadece bir kazanç hikâyesi olarak okumayın; aynı zamanda tarımın nasıl bir cazibe kaybına uğradığının da fotoğrafıdır.
Zeytinlik sahibi çiftçi artık üretici değil, arsa yatırımcısı gibi davranmak zorunda. Çünkü toprağın meyvesinden kazanamıyor ama üzerine bir yapı yapabildiğinde gerçek değer ortaya çıkıyor. O yüzden bir yasa gelse ve her zeytinlik tapusuna tek konut yapımına izin verilse, belki de bu alanlar hem korunmuş hem de yeniden üretim merkezine dönüşmüş olur.
Zeytinliği Yaşatmanın Yeni Yolu: Yaşamak
Bir ağaç dikmek kolay, yaşatmak zor. İnsanlar yaşamadıkları toprağı benimsemiyor. Eğer içine ev yapılabilirse, insanlar o toprağı hem sahiplenir hem de üretime yeniden kazandırır. Bugün 5 milyon liraya şehirde küçük bir daire almak yerine, 15 dönüm zeytinliğin içinde kendi evinde yaşamak bir özgürlük simgesidir. Hem üretime katkıdır, hem doğal yaşamdır, hem de ekonomik anlamda daha sürdürülebilir bir modeldir.
Yatay Mimari, Tarımın Kurtuluşu Olabilir mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıklıkla vurguladığı yatay mimari hedefi, tam da burada anlam kazanıyor. Yüksek katlı binaların beton ormanında değil, kırsalda zeytin ağaçlarının gölgesinde yaşamak, bir hayal olmamalı. Tapu başına izin verilecek küçük ölçekli çiftlik evleri, kırsalı terk eden nüfusu tekrar üretimle buluşturabilir. Aynı zamanda, konut krizine de alternatif bir çözüm sunar.
Toprağı Altına Çevirmenin Gerçek Yolu
“Toprak altındır, üzerine bina yapılırsa gümüş olur” derler. Oysa gerçek olan şudur: Üzerine sadece bina değil, yaşam ve üretim inşa edilirse o toprak altın değerine ulaşır. Türkiye’nin zeytinlik teknolojisi çok geride, zeytinlerin yarısı toplanamadan toprağa dökülüyor. Yeni sistemlerle, bu topraklara ev yapıldığında sadece barınak değil; aynı zamanda tarıma değer katacak mikro üretim merkezleri de doğar.
Organik Üretim ve Turizm Potansiyeli
Zeytinliklerin evlerle birlikte değerlendirilmesi, Türkiye’ye sadece tarım değil, turizm açısından da büyük kazanç sağlar. İnsanlar organik veya organiğe yakın koşullarda üretilen ürünleri tüketmek istiyor. Bu yapı, küçük üreticinin önünü açar, kooperatifleşmeyi teşvik eder ve turizmde yepyeni bir modelin önünü açar. Zeytinliklerin içinde kurulacak evler aynı zamanda butik tarım turizminin de temeli olabilir.
Hukuki Güvence ve Konut Dokunulmazlığı
Ancak bu dönüşümün güvenle gerçekleşmesi için yasal altyapının da yeniden şekillendirilmesi gerekiyor. Konut dokunulmazlığı yasası güçlendirilmelidir. İnsanların hem toprağında hem evinde güvende hissettiği bir sistem, üretimi ve yaşamı destekler.
Son söz mü?
Zeytinliğe ev yapmak yasa dışı değil, aksine akıllıca bir çözüm olabilir. Ama doğru planlama, çevreyle uyumlu yapılaşma ve yasal düzenlemelerle birlikte… Zeytinlikleri korumanın yolu, onları tamamen üretime kazandırmaktan geçiyor. Ve bazen üretmek için orada yaşamak gerekir.
YUSUF İNAN / YURTTA SULH CİHANDA SULH
Twitter : @Yusufinan2023
Instagram : yusufinan2023
Instagram : fondinan2016
Email : [email protected]
Web: www.yerelgundem.com