Sabancı ailesinin gölgede kalmış yüzü: Adana’da Piç Olmak ses getiriyor

Sevgi Sabancı’nın “Adana’da Piç Olmak” adlı hatıratı, Sabancı ailesinin bilinmeyen yönlerini ortaya koyarken dışlanan çocukların sessiz çığlığına ışık tutuyor.

Sabancı ailesinin gölgede kalmış yüzü: Adana’da Piç Olmak  ses getiriyor

Sabancı ailesinin gölgede kalmış yüzü: “Adana’da Piç Olmak” ses getiriyor

YEREL GÜNDEM / ANKARA

Soyad aynı, kader bambaşka: Sabancı Hanedanı'nın görünmeyen tarafı

Türkiye’nin en güçlü ailelerinden biri olarak bilinen Sabancı ailesine dair alışık olunan hikâyelerin dışına çıkan bir kitap, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Sevgi Sabancı’nın kaleme aldığı “Adana’da Piç Olmak: Öteki Sabancılar” adlı hatırat, zenginlik ve ihtişamın ardında saklı kalmış bir dramı gün yüzüne çıkarıyor.

Basın yasağı koyulan bir kardeşlik hikâyesi

Sevgi Sabancı, Sabancı Holding'in kurucularından İhsan Sabancı’nın kızı. Ancak bu gerçek, aile içinde hiçbir zaman kabul görmedi. Kitapta, Sevgi Sabancı, annesi Nevin Tenik ile babasının resmi nikâh olmaksızın yaşadığı ilişki nedeniyle aileden dışlandığını açık yüreklilikle anlatıyor. Sabancı ailesinin kamuoyunda tanınan ismi Güler Sabancı ile yaşadığı bir olayı aktaran Sevgi Sabancı, Frankfurt’taki bir fuarda Güler Sabancı’nın kendisini görünce öfkeyle tepki verdiğini ve “Bu kadının burada ne işi var” diye bağırdığını söylüyor.

Cenazeye alınmayan çocuklar

Kitap sadece bireysel bir iç döküş değil, aynı zamanda Türkiye'deki sınıfsal tahakkümün, dışlanmanın ve prestijli soyadların görünmeyen yüzünün belgesi niteliğinde. Sevgi Sabancı, babası İhsan Sabancı’nın vefatına rağmen cenaze törenine dahi alınmadıklarını belirtiyor. Güler, Nur, Yakup ve Sevilay Sabancı ile birlikte, Sevgi ve kardeşi Murat’ın adları ancak gazeteye verilen ilanla bir araya gelmiş.

Taşra ile holding arasında sıkışan bir hayat

Kitap, mermer koridorlar yerine gıcırtılı kapılar ardında büyüyen bir çocuğun hikâyesi. Sabancı soyadını taşımasına rağmen “sofraya çağrılmayan” biri olmanın ne anlama geldiğini kendi cümleleriyle anlatan Sevgi Sabancı, bu durumu şu cümleyle özetliyor:
“Sabancı ailesinin bir ferdi olmadığıma şükrediyorum.”

Ailenin öteki yüzünü okumak

Kitap, Türkiye’de çok az dillendirilen bir gerçeğe ışık tutuyor: Güçlü ailelerin sadece başarı hikâyelerinden değil, aynı zamanda yok sayılan bireylerin sessiz çığlıklarından da oluştuğunu... Sevgi Sabancı’nın anlatısı, toplumda kendini dışlanmış hisseden birçok kişiye de ayna tutuyor.

Sabancı ailesine dair şimdiye dek anlatılmayan bu yüz, “Adana’da Piç Olmak” kitabıyla görünür hale geldi. Herkesin gözlerini büyüten zenginlik ve ihtişamın ardında, kimi zaman gözyaşı, kırgınlık ve unutulmuşluk gizli olabilir. Kitap, yalnızca bir aile hikâyesi değil, aynı zamanda bir çağın sosyolojik portresi olarak da dikkat çekiyor.

www.yerelgundem.com


Kaynak: Hürrem Elmasçı / Odatv